pkk nın kanlı tarihi

entry39 galeri0
    1.
  1. Politik Kürt siyaseti giderek tavrını sertleştiriyor. ‘Demokratik Özerklik’ çerçevesinde atılacak adımlar siyasiler ve KCK (Kürdistan Toplulukları Birliği) mensupları tarafından dile getiriliyor. Doğrusu, talep edilen ve yapılmak istenenler bir ‘devlet modelini’ ortaya koyuyor. KCK sözleşmesinde ‘devletleşme modeli’ anlatılırken üzerinde durulan konulardan biri de ‘Devrim’ ve ‘Halk’ mahkemeleri. Yani ‘KCK vatandaşı’, problemlerini halk mahkemesinde çözecek. Vatandaş veya KCK topraklarında yaşayanlar hakkındaki hükmü ‘Devrim Mahkemeleri’ verecek. Bunun anlamı şu: Yeni dönemde bölgede faili meçhul cinayetler olabilir! Çünkü KCK/PKK mahkemeleri artık devrede. Kürt siyasetçi Orhan Miroğlu’nu tehdit eden, Hikmet Fidan’ın öldürülmesinin arkasındaki kirli el olduğu belirtilen örgütü anlamak için geçmişteki kanlı iç infazlarına bakmakta fayda var. Bugün ‘demokrasi ve barış’tan söz eden örgüt mensuplarının faili meçhul cinayetlerin aydınlanmasını bile samimiyetle istemedikleri anlaşılıyor. Çünkü birçok faili meçhul cinayetin ‘faillerini’ biliyorlar. Örgüt infaz kararlarını önce Lübnan’ın Bar Elias kenti civarındaki kampta (tavuk çiftliği olarak gösteriliyordu), daha sonra Hakurk yakınlarındaki Lolan kampında alıyordu. Alınan kararlar örgüt militanlarını kapsıyorsa infazlar hemen bu kamplarda gerçekleştiriliyordu. Şimdi KCK için yer ve mekânın önemi yok. Diyarbakır, Hakkâri, Kato Dağı veya Lolan Kampı artık infaz kararırın çıktığı yerler olabiliyor.

    Bugün yeni bir yapılanma adı altında faaliyet yürüten örgüt (KCK) yanına siyasileri de alarak ‘meşru’ bir yolda yürüdüğünü ileri sürüyor. Oysa ‘her şeyi Kürt halkı için yapıyoruz’ propagandasına sığınan anlayış kendisi gibi düşünmeyen Kürtleri düşman ilan etmekten çekinmiyor. ‘Örgütün bazı insanları susturmak için infaz kararları çıkarması veya tehdide başvurmasının siyasal karşılığı nedir?’ sorusunun cevabı çok önemli.

    Geçmişte her infazda ‘önderlik’ bir kez daha büyümüş ve dokunulmaz hâle gelmişti. Kanlı tarihe bir yolculuk yapmak gerekirse şöyle bir tablo karşımıza çıkıyor. ‘Apocular’ olarak bilenen grup çok sayıda insanın canına kıydı. PKK’ya dönüştükten sonra kurulan ‘Devrim Mahkemeleri’nde yüzden fazla kişiye (bilinenler) ölüm cezası verildi ve cezalar infaz edildi. Hata PKK, güçlendiği dönemlerde (1980’ler) Hakurk yakınlarındaki Lolan Kampı’nı cezaevi olarak kabul edip âdeta ‘mahkeme’ kararları için infaz alanına dönüştürdü. Devrim Mahkemeleri’nin karar çıkardığı ve üzerini kırmızı kalemle çizdiği kişi sadece Lolan’da değil, her nerede ele geçirildiyse orada öldürüldü. Biraz daha geçmişe gidip PKK’nın infazını gerçekleştirdiği bazı önemli kişilere dair bilgileri şerh ederek örgütün ‘Kürt halkına’ ne kadar ‘hizmet’ ettiğini anlatmaya çalışacağız. PKK kendi içinde işlediği ve kurbanlarının ailelerine farklı bilgiler vererek devleti suçlu gösterdi. ‘Ajan’ suçlaması ‘Devrim Mahkemesi’nin infaz kararı alması için yeterliydi. Tabii bu kararların arkasında hep Abdullah Öcalan vardı. Artık dağdaki Öcalan’lar karar merciinde. Örgütü çok sayıda ‘Apo’ yönetiyor. (aksiyon)
    3 ...
  2. 2.
  3. birebir şahitlerin anlatımlarına dayanan ifadelerdir. Bununla birlikte örgütün bazı yazılı kaynakları ve devletin birimlerine ait tutanaklardan da faydalanıldı. işin en ilginç tarafı, örgüt öldürdüğü bazı kişilerin ismini daha sonra bayraklaştırıp genç militanlara örnek göstermekten geri durmadı. O isimleri âdeta bir propaganda aracı olarak kullandı/kullanıyor. Önce Apocuların komploları sonucu öldürülen önemli isimlere bakalım. Çünkü bunlar Öcalan ile birlikte yola çıkan, daha sonra onun komploları sonucu öldürülen kişiler.

    Haki Karer

    TÜRK KÖKENLi VE LiDER ADAYI iDi: PKK’nın Türk asıllı kurucularından. 20 Mayıs 1950’de Ordu’da dünya geldi. Öcalan ile birlikte siyasi faaliyetlere başladığında onu gölgede bırakan, liderliğini zorlayabilecek bir duruşu vardı. Giderek öne çıkması Öcalan’ı rahatsız etti. Hatta grubun Apocular-Hakiciler diye bölündüğü söylentileri yayılır. 18 Mayıs 1977’de, Gaziantep’te, kahvehanede çıkan bir tartışma sonunda vurularak öldürülür. Böylesine önemli bir adamın sıradan bir kahvede, basitçe vurulması dikkat çekicidir. Ardından koruması, görevini yapmadığı gerekçesiyle örgüt tarafından öldürülür. Öcalan’ın Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden tanıdığı sol örgüt üyesi bir kişi de, “Haki Karer’in katili” diye öldürülür. Bu konuda, Öcalan’ın uygulamaya koyduğu senaryo inandırıcı olmaz. Olayın üzerindeki sis perdesi hiçbir zaman aralanmaz. Yıllar sonra da kardeşi Baki Karer (Süleyman) hain ilan edilerek öldürüldü. Haki Karer’in bu şekilde ölümü Öcalan’a bazı kazanımlar getirir. Bu cinayetle, öncelikle şefliğini tehdit edebilecek birisinden kurtulur. Türk kökenli ve yetenekli birinden gelebilecek tehlikeyi bertaraf eder. En önemlisi de propaganda malzemesi olarak kullanmak için büyük bir ‘şehit’e kavuşur. Bu şehidi Kürt sol gruplarına karşı kullanacaktır. Nitekim Haki Karer’in vurulmasından sonra örgüt içindeki Türk kökenli militanların tasfiye edilmesi sürecine girilir. Örgüt dışında ise, diğer Kürt gruplarına yönelik saldırının aracı yapılır. Tanıkların anlattığına göre, Karer bacağından vurulur, polis kayıtlarına da böyle geçer. Lakin PKK kaynakları göğsünden ve karnından vurulduğunu duyurur. Oysa bacağından yaralanan Karer hastaneye götürülür ve ciddi bir müdahaleye izin verilmediği için kan kaybından ölür. Bazı iddialara göre, Karer Öcalan’ın talimatıyla Bozan Aslan tarafından öldürüldü. Diğer bir iddia Karer’in ölümünden Starke Sor (Kızıl Yıldız) ya da Beş Parçacılar olarak bilinen grubun lideri Alaattin Kapan’ın sorumlu tutulması. Zaten Kapan daha sonra iskenderun’da Apocular tarafından öldürülür. Haki Karer’in ölümünün ardından Gaziantep sorumluğuna Şahin Dönmez ve Cemil Bayık getirilir.

    Mehmet Karasungur

    GÖREVE GiDERKEN ÖLDÜRÜLDÜ!: Aslen öğretmendi. 12 Eylül 1980 Darbesi’nden önce, Siverek bölgesinde, PKK’nın silahlı örgütlenmesini yönetti. 1980-82 döneminde örgütün Lübnan kampında yöneticilik yaptı. Örgütün her kademesinde görev alan Karasungur, giderek sevilen biri hâline geldi. Bu durum Öcalan’ın gözünden kaçmadı. Mayıs 1983’te Karasungur ve alt düzeyde görev yapan ibrahim Bilgin isimli militanı barış elçisi olarak, Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) güçleri arasında süren çatışmaları durdurmakla görevlendirdi. Yeni görevleri için harekete geçen iki militan, hâlâ aydınlatılamayan bir komplonun sonucu öldürüldü. Hadise büyük yankı uyandırdı. Öcalan, bu cinayete dört elle sarıldı. KDP ve KYB örgütlerini bu olay dolayısıyla düşman ilan etti. Bu da Irak ve Suriye Kütlerinin PKK’ya katılmasını sağladı. Çünkü daha önce katılımlar Irak’taki Kürt gruplarına oluyordu.
    0 ...
  4. 3.
  5. Kemal Pir

    ÖCALAN’I HiÇ LiDER OLARAK GÖRMEDi: 1952 Gümüşhane doğumlu. Örgütün Türk kökenli önemli kurucularından. PKK’nın oluşumunda rol oynayan üç beş kişiden biri. 12 Eylül 1980 darbesinden önce Lübnan’a gider. Öcalan’ın “Sana Türkiye’de ihtiyaç var, birkaç arkadaşla birlikte Türkiye’ye gidip örgütü toparlaman gerekiyor.” demesi üzerine yanına Mahsum Korkmaz ve Mehmet Can Yüce isimli militanları da alarak Türkiye’ye gelir. Bu militanlar henüz yoldayken, Kozluk yakınlarında devriye birliğinin ateşine maruz kalırlar. Arabadan atlayan Mahsum Kormaz, kolu kırılır ancak yakalanmaz. Kemal Pir ve Mehmet Can Yüce güvenlik güçlerinin eline geçer. Üzerlerinde örgüte ait önemli belge ve bilgiler vardır. Öcalan daha sonra, Kemal Pir’i kastederek “Bu ahmak Kemal benden habersiz nasıl Türkiye’ye gider?” diyerek suçu Pir’e yükler. Pir; örgüt üyeliği, devlete karşı mukavemette bulunmak ve bir polis ile Ali Doğan Yıldırım’ı öldürmek suçlarından yargılanır. 1982’de Diyarbakır Cezaevi’nde başlayan ölüm oruçlarına katılır. Aslında tepkisi daha çok örgüte ve Öcalan’adır. Çünkü Öcalan’ın bir diktatör ve komplocu olduğunu görmüştür. Ölüm orucunun 57’nci gününde isteyerek ölümü tercih eder. Kolundaki serumu çıkarıp “Sizin gücünüz artık beni yaşatmaya yetmez.” diyerek Öcalan’a mesaj verir. Hastaneye kaldırıldığı ilk gün hayatını kaybeder. Pir’e göre örgütte lider yoktu, herkes arkadaştı ve bir dava uğuruna yola çıkmışlardı. Apo ise ısrarla kendisini tek ve vazgeçilmez lider olarak görüyordu. Kemal Pir’in ölümünden sonra cezaevindeki örgüt yönetimi Mustafa Karasu’nun eline geçer. Örgütün derinleri arasında adı geçen Karasu’dan sonra tutuklulara düzenli yemek verilmeye başlanır ve cezaevi şartları kısmen iyileştirilir.

    Mazlum Doğan:

    ÖRGÜTÜN OYUNU KAHRETTi: 1955 Tunceli doğumlu. ilk eylemeni Tunceli Öğretmen Okulu’nda öğrenciyken gerçekleştirir. Bunun üzerine Balıkesir Eğitim Fakültesi’ne sürgün edilir. Ancak burada okumaz ve 1974’te Hacettepe Üniversitesi Ekonomi Bölümü’ne kayıt yaptırır. Devrimci Doğu Kültür Derneği (DDKD)’ne gider. Fakat burayı pek beğenmez. 1976’da Haki Karer ile tanışır. Karer’den etkilenerek grubun faaliyetlerine dâhil olmaya başlar. Ardından okuldan ayrılarak Apocu gruba katılır. Kısa süre içinde PKK’nın Diyarbakır sorumlusu olur. Yazdığı ‘Teslimiyet ihanete, Direniş Zafere Götürür’, ‘Direnmek Yaşamaktır’ adlı kitaplar örgütün eğitim kitabı hâline gelen ilk yayınlar arasına girer. Öcalan’ın karısı Kesire Yıldırım ile yoğun tartışmalara girer ve onun örgütten atılması, hatta infaz edilmesini ister. Bu isteğini soruşturmayı yürüten Cemil Bayık’a da bildirerek, Öcalan’ın karısını korumaktan vazgeçmesini talep eder. Bu durum Öcalan ile Doğan’ın arasını açar. Zaten bu süreç onun sonunu hazırlar. 30 Eylül 1979’da, örgütün vazifelendirdiği bir yere intikal ederken Doğan ve 2 arkadaşı yakalanır, yolu bilen diğer isim Duran Kalkan ise polisten kurtulmayı bilir! Diyarbakır Cezaevi’ne getirilen Muzlum Doğan meşhur 5. Hücre’de kalmaya başlar. Kısa sürede örgüt militanları tarafından sevilen biri hâline gelir. Fakat ani bir kararla 35. Koğuş denilen hücreye götürülür. Cezaevinden firar etmek ister. Bunun için hazırlanan plana göre, Doğan çöp arabasına binip dışarı çıkacaktır. ilginçtir, her gün aynı saatte gelen çöp kamyonu Doğan’ın saklandığı gün gelmez. Kış soğuğunda saatlerce bekleyen Doğan, askerlerce yarı donmuş vaziyette koğuşa getirilir. Daha sonra cezaevine giren Akif Yılmaz isimli örgüt mensubu Doğan’a gerçeği anlatır ve Duran Kalkan’ın kendisine komplo kurduğunu ve kaçış planını askerlere anlattığını aktarır. Bu Doğan için tam bir yıkım olur. 22 Mart 1982’de de hayatını kaybeder. Bu cezaevindeki ilk ölümdür. PKK kayıtlarında ve yayınlarında Doğan için, “Önce Nevruz’a selama durdu, sonra üç kibrit çöpünü ateşledi ve kendini yaktı.” deniyor. ‘Üç kibrit çöpü ile bir insan kendini nasıl yakar?’ sorusu hâlen cevabını arıyor? Bir de benzin dökerek kendini yaktığı iddia edilir. Bu cezaevine benzin sokabilmek de ayrı bir tartışma konusudur zaten. Diyarbakır Cezaevi kayıtlarında ise Doğan’ın kendini yaktığına dair bilgi yok. Ölüm sebebi ‘asılarak intihar ettiği’ şeklinde geçiyor.

    Mahsum Korkmaz (Egid)

    ÖNCE ÖLDÜRÜLDÜ, SONRA KAHRAMAN YAPILDI: 1985’te, TSK’nın yoğunlaşan operasyonları sonucunda örgüt büyük darbe alır. Operasyonlardan kurtulan militanlar, korunmak amacıyla Irak’taki kamplara çekilir. Buna rağmen, o anda Irak kamplarında bulunan Mahsum Korkmaz, otuz kişilik bir militan grubunun başında Türkiye’ye gönderilir. Grubun Gabar Dağı’na üslenmesi, kışı burada geçirdikten sonra eylemsel faaliyetlere başlaması istenir. Şemdin Sakık’ın da içinde bulunduğu grup, Türkiye sınırını geçer geçmez güvenlik kuvvetlerinin takibine alınır. Sakık bir kitabında Öcalan tarafından ölüme gönderildiklerini anlatıyor: “28 Mart 1986’da, sadece ekmek bulmak amacıyla bir gece yürüyüş yapmak zorunda kaldık. O sabahın seher vaktinde, bulunduğumuz bölgede her gece atılan yüzlerce pusudan birine düştük. Bir arkadaşımızın hafif yara alması dışında hiç birimize zarar gelmezken, Öcalan’ın sağ kolu Mahsum Korkmaz alnından aldığı tek kurşunla öldü.” Bu grup kendi içinde bir soruşturma yapar ve Kormaz’ı öldüren kurşunun Feyzi Aslan (Selim) tarafından sıkıldığını tespit eder. Çünkü bu kişi tabancasını olay yerinde bırakmıştır. Olay öncesinde Korkmaz ile kavgaya varan bir tartışmaya girmiştir. Sonrasında da Öcalan ile ilişkiye girip grubun sorumluluğunu alır. Sakık, Aslan hakkında bir rapor hazırlayıp Öcalan’a gönderir. Ancak Aslan soruşturmadan geçirilmez aksine ödüllendirilir. iran’a, oradan da Rusya’ya gönderilir. Bir anlamda Öcalan’ın talimatıyla öldürülen Mahsum Korkmaz, yine Öcalan tarafından kahraman ilan edilir. Mahsum Korkmaz Akademisi adında bir okul ve kamp açılır.
    0 ...
  6. 4.
  7. her türk vatandaşının bilmesi, araştırması gerekir.
    kürdolar da bilsinler.
    2 ...
  8. 5.
  9. Abdullah Ekinci (Gözlüklü Ali)

    ÖCALAN’IN HAKARETi iNTiHARA SÜRÜKLEDi!: PKK’nın kurucularından. PKK-MK üyesi. 1979’da Siverek’teki çatışmaları planlar ve fiilen yürütür. 15 Ağustos 1984’te, Şemdinli baskınını yönetir. Silahlı mücadelenin ve militanların Türkiye dağlarına yayılmasına öncülük eder. Onlarca büyük eylemi planlar ve uygular. 1986 yılında Şam’da düzenlenen PKK kongresi onun sonunu hazırlar. Öcalan’ın hakaretlerine maruz kalır. Ekinci, odasına çekilir ve gecenin ilerleyen saatlerinde bir el silah sesi duyulur. Gözlüklü Ali odasında ölü bulunur. Şemdin Sakık ‘intiharı’ anlatırken ilginç bir ayrıntıya dikkat çekiyor: “intihardan sonra Öcalan şöyle bir konuşma yaptı: Dünkü konuşmamdan etkilendi. Savaş adı altında hep suç işlediğini anladı. Galiba kendisini suçladı ve suçun büyüklüğü karşısında kendisini bağışlayamadı. Bu tarzda benimle yürünemeyeceğini anladığı için kendisini vurma yolunu seçti. Aslında beni vurmak istiyor, benden intikam almayı hedefledi. Bu nedenle şehit sayılmaz. Cenaze töreni hak etmez, hatta cenazesinin kaldırılmasını bile hak etmemiştir. Ama ne yapalım bu kutsal alanı kokutacak değiliz ya!” Ekinci’nin cesedi Bekaa Vadisi’ne götürülür ve bir kayalığın altına gömülür.

    Müslüm Durgun (Dr. Baran)

    KAZA SÜSÜ VERiLiP ÖLDÜRÜLDÜ: Nisan 1994’te, Dersim bölgesinden (Tunceli) bir haber gelir. Haberde, Dr. Baran’ın intihar ettiği belirtilir. Öcalan bu haberi alır almaz bir değerlendirme yapar: “Dr. Baran bana bağlı bir insandı; ancak, son süreçte devletle ilişkiye geçmişti. Sanırım kendisini affedemediği için cezalandırdı. intihar edip buna kaza süsü vermeye çalıştı ki, ailesine bir zarar gelmesin.” Olayın aslı başkadır. Örgüt militanları Öcalan’ın yardımcısı olan Dr. Baran hakkında bir rapor hazırlar. Rapor Öcalan’a takdim edilir; fakat o raporu kabul etmez. Rapora göre, Dr. Baran intihar etmedi, bir komplo sonucu öldürüldü. Baran, tuvalete gitmek için mağaradan çıkarken kemerine bağlı el bombası patlar. Oysa el bombalarında iki emniyet mandalı bulunur. Ayrıca arazi şartları göz önünde bulundurularak mandallar daha emniyetli olsun diye bantla sarılır. Bu durumda Baran’ın el bombasının kazara patlaması sonucu ölmesi mümkün gözükmüyor. Gizli bir el, bombanın pimini yarı çekilmiş hâlde bırakmıştır.
    0 ...
  10. 6.
  11. Ali Doğan Yıldırım

    POLiS VURDU SÜSÜ VERiLDi: 1976’da, Ankara’da öldürülür. Ancak örgüt, tepki çekmemek için bunu ‘intihar’ diye duyurur. Bu olay sonrasında, 2 Eylül 1979 tarihli Aydınlık gazetesinde, Têkoşîn grubu adına yayımlanan bir bildiride infazın iç yüzü şöyle anlatılır: “Ortaya çıkışlarıyla birlikte, 1976’da kendi arkadaşları Ali Doğan Yıldırım’ı kaldığı evde âdeta polis adına beynine tek kurşun sıkarak öldürdüler. Cesedini bir sokağa bırakarak ‘arkadaşımızı çelik yelekli polis timleri vurdu’ yaygarasını kopardılar. Daha sonra olay öğrenilince, kaza olduğunu söyleyerek geçiştirdiler. Ali Doğan’ın öldürülmesinde kullanılan tabanca daha sonra Kemal Pir’in üzerinde yakalanır…”

    Dilaver Yıldırım (Haydar)

    KAMPTA iNTiHAR ETMiŞ!: PKK'nın oluşumunda yer alır. ilk eylemi PKK yöneticisi Kemal Pir'i Sinop Ulubey Hapishanesi'nden kaçırmak olur. Örgüt'e mali kaynak sağlamak amacıyla Ankara'da 1977'de Güven Hastanesi'nin soyulması eylemini gerçekleştirir. Bu soygun sırasında yakalanır ve 12 Eylül sürecini hapishanede geçirir. Lübnan'daki kamplara çağrılır ve bir gece intihar ettiği söylenir.

    Mehmet Turan

    PKK’NIN KARAKUTUSU iDi: PKK’nın I. Kuruluş Kongresi’ne katılan kadrodan. Öcalan’ın MiT ajanı olarak bilinen Pilot Necati ile ilişkisini derinlemesine bilen, derin devletle olan ilişkisine ve birçok karanlık olaya şahit olan Mehmet Turan, ‘ajan-provokatörlükle’ suçlanır. 1979 yılında Mardin’de öldürülür.

    Baki Karer (Süleyman)

    LÜBNAN’A KAÇARKEN ÖLÜME YAKALANDI: 1978’de, Gaziantep’te öldürülen Haki Karer’in kardeşi. Ağabeyinin ölümünde hep Öcalan’dan kuşkulandı. Baki Karer de diğerleri gibi, ‘önderlik çizgisiyle oynamak, önderliğe karşı kadroları kışkırtmak ve parti saflarında tasfiyecilik geliştirmek’ iddialarıyla suçlanır. 1982’de Lübnan’a kaçarken yakalanıp infaz edilir.

    Abdullah Kumral (Yusuf Hoca)

    TÜFEK HARBiSiNi KULAĞINA SOKTULAR: 1979-1980 yıllarında, PKK’nın Gaziantep il sekreterliğini yapar. Öcalan’ı eleştirdiği için göz hapsine alınır. Lakin kaçmayı başarır. Ancak Suriye istihbaratı tarafından yakalanarak PKK’ya teslim edilir. Bekaa Kampı’nda, kulaklarına tüfek harbisi sokmak dâhil, bin bir çeşit işkenceye maruz bırakılarak öldürülür.

    Resul Altınok (Davut)

    ÖLÜM ÇUKURUNU KENDiNE KAZDIRDILAR: Avrupa ülkelerinde faaliyet yürüttü. 1982’de, PKK’nın II. Kongresi için Şam’a çağrılır. Havaalanına inince Öcalan’ın görevlendirdiği iki kişi tarafından Suriye istihbaratının denetiminde bulunan bir hücre evine götürülür. Sorgudan sonra idam edilecektir. Ali Haydar Kaytan ve Ömer Altun; Altınok’a önce bir çukur kazdırdılar, ardından çukurun içinde kafasına kurşun sıktılar.
    0 ...
  12. 7.
  13. pkk'nin örgüt içi katliamları da çoktur efendim.
    2 ...
  14. 8.
  15. Çetin Güngör (Semir)

    iZiNi STOCKHOLM’DE BULDULAR: 12 Eylül darbesi sonrasında Avrupa’daki PKK faaliyetlerini örgütler. Aralık 1981’de ERNK Avrupa sorumlusu olur. 1982 baharında toplanan PKK II. Kongresi’ne çağrılır. Kongrede görüşlerini açıklarken hakkında idam kararı çıkarılır. Bu kararın infazı için, Federal Almanya’da bir evde gözaltına alınır. Buradan kaçar; ancak isveç’in Stockholm kentinde öldürülmekten kurtulamaz.

    Faruk Bozkurt (Dr. Nasır)

    iNFAZ EMRiNi iMRALI MI VERDi?: işçi olarak gittiği Avrupa’da örgüt saflarına katılır. PKK-MK üyeliğine kadar yükselir. Öcalan’ın yakalanmasından sonra, sorguda verdiği ifadeler ve takındığı tutuma bakarak, ‘liderimiz kontra olmuş’ demekten kendini alıkoyamaz. Öcalan’ın itirafçı olduğunu, örgütü sattığını, halka ihanet ettiğini değişik toplantı ve platformlarda dile getirmekten çekinmez. Öcalan’ın aleyhine radikal bir tutum takınır. Örgüt, başlangıçta bu tutum karşısında bocalar ama Öcalan’ın ağırlığını koymasıyla, Nasır’ın üzerine gidilir. Çetecilik yapıyor suçlamasıyla tutuklanır. Soruşturmaya alınır. Buna rağmen tavrını daha da sertleştirerek açlık grevine girer. iddialara göre imralı’dan gelen talimatın gereklerini yerine getiren örgüt, Nasır’ı sırtından vurur ve kaçarken öldürüldü söylentisini yayar.

    Faysal Dumlayıcı (Kani Yılmaz)

    AVAM KAMARASI’NDA KONUŞMASI SONUNU HAZIRLADI: PKK’nın kuruluş aşamasında yer alır. 12 Eylül 1980 darbesinde tutuklanır. 12 yıl Diyarbakır Askerî Hapishanesi’nde kalır. Tahliye edildikten sonra tekrar dağa çıkar. Yeterince eğitimli ve birikimli, siyasi ve diplomat bir kişilik olduğu için, örgütün Avrupa çalışmalarına sorumlu olarak atanır. 7 yıl Avrupa’da ERNK temsilciliği yapar. Örgütsel, siyasal ve diplomatik başarılar sağlar. ingiliz Avam Kamarası’nda konuşma yapacak ve Batı ülkeleri tarafından Kürt Büyükelçisi olarak tanımlanacak kadar saygınlık kazanır. Öcalan’ın kapı kapı dolaştığı Avrupa ülkelerinde sığınacak yer bulamaması ise Faysal Dumlayıcı’nın idam fermanı olur. imralı’ya konulduğunda avukatlarına yaptığı açıklamada Avrupa’da yer bulamamasının sorumlusu olarak Kani Yılmaz’ı gösterir. Tasfiye edileceğini gören Kani Yılmaz örgütten ayrılır. Irak’ta kalıp partileşme çabalarına girişir. 10 Şubat 2006’da, PKK’nın suikast timlerine hedef olur. Yanına sızan iki PKK ajanının arabasına yerleştirdiği bombanın patlatılması sonunda bir arkadaşıyla birlikte ölür.

    Mustafa Çimen (Teyfik)

    HAiN iLAN EDiLDi, ÖLDÜRÜLDÜ: PKK’nın ilk silahlı birliklerinden 14 Temmuz Silahlı Propaganda Takımı’nın üyesi. Mahsum Korkmaz’ın (Egit) hem siyasi hem de askerî yardımcısı. 15 Ağustos 1985’te Eruh’ta bir jandarma karakoluna yapılan baskında yer alır. Aynı yıl bir çatışmada TSK’nın eline sağ geçince Öcalan tarafından ‘hain’ ilan edilir ve hakkında ölüm emri çıkarılır. Pişmanlık Yasası’ndan yararlanan Çimen, 1990’da hapishaneden tahliye edilince Şanlıurfa’da PKK timlerince öldürülür.

    Şahin Dönmez

    ÖCALAN’IN YERiNi

    SÖYLEMEK iSTEDi AMA…: Elazığ’da iken, şüpheli bir şekilde tutuklanır. Elazığ bölge sorumlusu olduğunu ve kaldığı adresi bilen tek kişi Öcalan’dı. Dönmez’in Elazığ’a ulaşır ulaşmaz tutuklanışının sebepleri üzerindeki sis perdesi hiçbir zaman aralanmaz. Durumun farkına varan Dönmez, devletle işbirliğine girer. Sorgusu sırasında, Öcalan’ın kaldığı adresi bildiğini ve gidip getirebileceklerini söylemesine rağmen herhangi bir operasyon yapılmaz. Yıllar sonra, cezaevinden çıkar çıkmaz, tetikçiler tarafından öldürülür.
    0 ...
  16. 9.
  17. son 2 yılda gerçekleşen tüm seçimleri göz önüne aldığımızda; seçimler öncesi unutulan seçimler sonrasında hatırlatılan kara kanlı tarihtir.
    0 ...
  18. 10.
  19. Şahin Baliç (Metin)

    KENDi YAPTIĞI HÜCREDE iŞKENCE GÖRDÜ: Bekaa Vadisi’ndeki Mahsum Korkmaz Akademisi’nin başında kaldığı altı ay içinde, her biri bir metrekare olan 60 hücre yaptırır. Bu hücreleri akademi denilen sahaya gelen kuşkulu gençlerle, özellikle öğrencilerle doldurur. Ona göre, öğrenciler Kemalist ajanlardır. Baliç, gerçek mermilerin kullanıldığı bir tatbikat düzenler. Abdullah Öcalan da burada hazır bulunur. Hasan Bindal tatbikatı izleyenler arasındadır. Nereden geldiği belli olmayan bir kurşunla Bindal anında can verir. Olay anında, Öcalan’ın yanı başında bulunmasına rağmen, Baliç olaydan sorumlu tutulur ve tutuklanır. Daha dün Öcalan’ın yardımcılığını yapan bu adam, kendi eliyle yaptığı karanlık hücrede işkenceye alınır. Baliç, bağlanarak beton hücreye tıkılır. Kaba dayaktan geçirilir, üzerinde naylon eritilir, ellerine ve ayaklarına çiviler çakılır, baldırları şişlenir ve her türlü yıldırıcı psikolojik yöntem uygulanır. Eğitimini aldığı Öcalan’ı iyi tanıyan Baliç, daha fazla direnmenin anlamsız olduğunun farkındadır. Kendisine yöneltilen her suçlamayı kabul eder.

    Zeki Yılmaz

    ‘ZiNDAN KONFERANSI’NA KATILMIŞTI: Türk kökenli. 1975’te PKK’ya katılır. 1977-80 yıllarında yapılan eylemlerin çoğunda yer alır ve 1980’de yakalanır. 1991’e kadar Diyarbakır Cezaevi’nde yatar ve tahliyesinden hemen sonra Lübnan’daki kamplara gider. O dönem yapılan Zindan Konferansı’na katılır. Örgüt içi demokrasi eksikliğinden söz edince, Öcalan’ın hedefi hâline gelir ve bilinmeyen bir yerde infaz timlerince öldürülür.

    Mehmet Şener (Ahmet)

    ‘HAiN DEĞiLiM’ DEDi AMA...: PKK genel sekreter yardımcılığına yükselir. Ajan oldukları suçlamasıyla Şener ve kendisiyle birlikte hareket eden üst düzey militanlar bağlanarak bir mağaraya konulur. Buradan kaçarak kurtulur. ‘Hain, ajan’ olmadığını Öcalan’a söylemek amacıyla Irak’tan Suriye topraklarına geçer. Şener’in Suriye topraklarında olduğunu duyan Öcalan, bu durumu ‘fırsat’ bilerek harekete geçer. iki kadını görevlendirip onun yanına gönderir. Bir yandan gönderdiği kadınlar ile onu oyalamaya çalışırken, diğer yandan Suriye istihbaratının yardımını alarak onu öldürme planları hazırlar. Bulunduğu evde kıstırılıp, iki tetikçi tarafından kurşunlanarak öldürülür. Şahin Baliç’i sorgulayıp öldüren Şener, bir yıl sonra aynı akıbete uğrar.

    Cemil Işık (Hogır)

    EVLENDiRiLDiĞi KADIN iNFAZ ETTi: işçi olarak gittiği Avrupa’da örgüte katılır. Öcalan tarafından Bekaa’da eğitilir. 1987’de bizzat Öcalan tarafından kurulan özel bir eylem grubuna yönetici olur. PKK-MK üyeliğine kadar yükselir. Hainlikle suçlanınca örgütten kaçar. Peşine kadın suikastçılar takılır. Bunlardan biri evlilik numarasıyla yanına sokulur. Bu kadın 1993’te Almanya’da onu vurur. Kadın militan, ödül olarak Şam’a gönderilir. Sonra da iran’da bir çatışmada öldürülür.

    Hidayet Bozyiğit:

    iNFAZ KARARINDAN 10 YIL SONRA ÖLDÜRÜLDÜ: 1976 yılında PKK’ya katılır. 1980-1982 yıllarında, Lübnan kamplarında askerî eğitmenlik yapar. Daha sonra Türkiye’de silahlı mücadele geliştirmeyle görevlendirilir. 1983-1984 yıllarında Botan bölgesinde Mahsum Korkmaz’ın yardımcısı olarak görev yapar. 1985 yılında, bulunduğu Bingöl alanında örgüt yönetimiyle çelişkiye düşer, infaz edilmemek için kaçar, daha sonra yakalanır. Bir süre cezaevinde kaldıktan sonra pişmanlık yasasından yararlanarak tahliye edilir. Ancak, hakkında verilen ölüm emri, gecikmeli de olsa 1995 yılında, istanbul’da uygulanır.

    Şükrü Karakuş (Şoreş): 1982’de Bekaa Vadisi’nde “Türkiye’de eylem yapmak için uygun zaman değildir.” dediği için Mahsum Korkmaz tarafından kurşuna dizilir.

    Cemile Merkit (Seher): Örgüt kararıyla Ali Haydar Kaytan ile evlendirilir. Hamile kalır. Öcalan’ın talimatıyla altı aylık bebeğini düşürür. Mayıs 1982’de, Bekaa Vadisi kayalıklarında öldürülür. Sonraki tarihlerde Seher’in akıbetini araştıran ağabeyi Yıldırım Merkit ve babası da örgüt tarafından ortadan kaldırılır.

    Murat Bayraklı: 1982’de PKK II. Kongresi sonrasında, örgüt içi temizlik hareketinin kurbanlarından biri olur. Bu süreçte Türkiye’den yurt dışına kaçar. 5 Haziran 1984 günü, Batı Berlin’de, bir çöp konteynırında yakılarak öldürülür.

    Enver Ata: Örgütün yurt dışındaki önemli kadrolarındandı. 20 Haziran 1984’te, isveç’in Uppsala şehrinde, otobüs durağında beklerken, örgüt militanları tarafından öldürülür.

    izzettin Evcil (Serdar): 1977-79 arasında PKK Batman sorumlusu ve örgütün 12 Eylül darbesi öncesindeki önde gelen adamlarından. 1984 sonlarında, PKK içerisinde muhalif çizgi oluşturduğu gerekçesiyle öldürülür.

    Zülfü Gök: PKK muhalifi Enver Ata ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle 7 Ağustos 1984’te, Almanya’da arabasının içinde kurşunlanarak öldürülür.

    Lamia Baksi (Dr. Jîyan): Yazar Mahmut Baksi’nin kız kardeşi. ‘isveç hükümetinin ajanı’ ilan edilir ve infazı gerçekleştirilir. Olof Palme cinayetini sorgular. Bu Öcalan tarafından boynuna asılan yafta olur. infazı Cemil Bayık biliyor.

    Mustafa Ömürcan (Sarı Ömer): PKK-MK üyesi Ali Ömürcan’ın yeğeni. 1980 öncesinde PKK’nın Avrupa kadrosunda faaliyet yürüttü. 1986’da, PKK’nın III. Kongresi’ne katılmak üzere Şam’a gider. Bir sene sonra, örgüt talimatlarına karşı gelmek suçundan idam edilir.

    Mahmut Bilgili: 12 Eylül döneminde PKK davalarına bakan bir avukattı. Mart 1987’de Hollanda’da bir lokantada öldürülür. Cesedi parçalanarak kanalizasyon çukuruna atılır.

    Mehmet Tunç: Bir dönem Avrupa’da PKK yapılanması içinde yer aldı. Şam’a çağırılıp öldürüldü.

    Halil Kaya (Kör Cemal): PKK’nın III. Kongresi’nde genel sekreter birinci yardımcılığına getirilir. Ahmet Kesip tarafından ağır bir işkenceye tabi tutulur. Öcalan’ın talimatıyla kurşuna dizilerek idam edilir. Cesedi Zağros dağı eteğine gömülür.

    Ali Ömürcan (Terzi Cemal): PKK’nın kurucu üyelerinden. Engizek Dağı’nda görev yapan Ömürcan Suriye’ye çağırılır. Oradan Lübnan’a gönderilir. Burada Cemil Bayık tarafından sorgulanır, ardından idam edilir.

    Mehmet Çimen (Ali Rıza): 12 Eylül öncesinde, PKK içinde yer alır. Bir süre sonra da kadınlarla ilişkiye girdiği iddiasıyla, sokulduğu banyo küvetinde üzerine asit dökülmek suretiyle buharlaştırılarak yok edilir.

    Yıldırım Merkit: PKK’nın oluşumunda yer alır. 1994’te Romanya’da öldürülür.

    Metin Değer: 1980’lerde PKK’ya katılır. Bir süre Diyarbakır kırsalında faaliyet yürütür. Ardından eğitim görmek ve kışı geçirmek üzere Dersim alanına götürülür. Kış kampında ajan olmakla suçlanır, aylar süren işkenceli soruşturmadan geçirilir. Sorular sorulur, rapor hazırlaması istenir. Her seferinde suçsuz olduğunu söyleyip dursa da, örgütü ikna edemez. infaz edilir. iddialara göre nerede ve nasıl infaz edildiğini Aysel Çürükkaya biliyor.

    Osman Tim: 1991 yılında, Lübnan’da eğitildikten sonra bizzat Öcalan tarafından istanbul sorumlusu olarak atanır. 1992 sonunda istanbul’da yakalanır ve Bayrampaşa Hapishanesi’ne konulur. Ancak iddiaya göre, Osman Tim, Gayrettepe’deki siyasi şubede örgüt hakkında tüm bildiklerini anlatır ve örgütün darbe yemesine sebep olur. Bu yüzden hapishanede bir PKK hükümlüsü tarafından boğularak öldürülür. Nazime Aktürk: 1991’de 16 yaşındayken PKK’ya katılır. Örgütün kadın silahlı örgütlenmesi olan YAJK’da yöneticilik yapar. 1999 imralı Konsepti’ne karşı çıkan grupla hareket eder. Ancak, örgütten ayrılan arkadaşlarıyla randevuya geç kaldığı için örgüt tarafından yakalanır ve uzun süre tutuklu olarak sorgulanır. Dayatmaları kabul etmeyen Aktürk’ün, nöbetçisinin silahıyla intihar ettiği ileri sürülür.

    Ramazan Topbaş (Sarı ibrahim): 1978 yılında örgüte katılır. Yıllarca dağda kalır. En sonunda ajan olduğu için 2006 yılında, Kerkük’te infazı gerçekleştirilir.







    infazların perde arkasını tim komutanı anlatıyor



    2009’da yakalanan ve ifadesi alanın R. D. isimli bir terörist örgüt içindeki infazların devam ettiğini ve KCK/PKK aleyhinde konuşanlar hakkında infaz kararları çıkarıldığını aktarıyor. Hakkâri Emniyeti tarafından ifadesi alınan R. D. örgüt mensuplarından duyduklarına ve örgüte ait arşiv kayıtlarına dayanarak, infazları tek tek anlatıyor. D, Öcalan’ın ve diğer yöneticilerin talimatlarıyla örgüt içinde yüzlerce infazın gerçekleştirildiğini söylüyor. KCK/PKK tim komutanlığı yapan R. D. ifadesinde anlattığı infazların örgüt içinde de konuşulduğunu belirtiyor. D’nin aktardıkları diğer kişilerin anlattıklarıyla örtüşüyor. R. D; Ali Doğan Yıldırım, Mehmet Turan, Baki Karer, Abdullah Kumral, Şükrü Karakuş, Cemile Merkit, Enver Ata, Lamia Baksi, Şahin Dönmez, Mehmet Şener (Ahmet), Haki Karer, Kemal Pir gibi onlarca ismin nasıl infaz edildiğini veya komplo sonucunda ölüme sürüklendiğini ayrıntısıyla açıklıyor.
    0 ...
  20. 11.
  21. Özgürleşmeden infaza götürülen kadınlar



    Şam’da Öcalan’ın ‘Yoğunlaşma Evleri’ diye tanımlanan evlerde ‘özgürleştirme’ (Önderlikle cinsel ilişkiye girme) programlarına alınan onlarca genç kız örgütün gerçek yüzünü görünce karşı bir duruş sergiler. Bu da onların bir bir infaz edilmesine sebep olur. Evin, Dilan, Medya, Adife Saadet, Ayten Yıldırım, Bircan Yıldız ve Saima Aşkın bunlardan sadece birkaçı. Aşkın Lolan’da infaza götürülürken örgütün tarihini özetler nitelikte bir haykırışta bulunur: “Kahrolsun Apocu alçaklar, sonunuz faşizmdir.”
    0 ...
  22. 12.
  23. kanka bunlar ne guzel yalanlar ya? ulkucu sayfalarindan mi buldun?
    0 ...
  24. 13.
  25. · 18.08.1987 günü Siirt-Eruh-Bağgöze bucağı, Kılıçkaya köyü Çağlayan (Milan) mezrasına yapılan saldırıda (2)’si çocuk, toplam (25) vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.

    · 10.10.1987 günü Şırnak-Meşeiçi köyü Çobandere mezrasına yapılan silahlı saldırıda (13) vatandaşımızı katletmiştir.

    · 29.03.1988 Siirt-Eruh-Yağızoymak köyü civarında koyun otlatan çobanlardan (9)’u teröristler tarafından boğularak katledilmiştir.

    · 07.05.1988 günü Şırnak-Taraklı ve üç kardeşler mezrasına saldıran teröristler (5)’i kadın toplam (13) vatandaşımız katledilmiştir.

    · 02.05.1988 günü Hakkari-Uludere-Ortabağ köyüne yapılan silahlı saldırıda (6) vatandaşımız katledilmiştir. · 08.05.1988 günü Mardin, Nusaybin, Taşköy Balminin mezrasına saldıran teröristlerce (7)’si çocuk olmak üzere toplam (10) vatandaşımız katledilmiş, (3) vatandaşımızda yaralanmıştır.

    · 24.11.1989 günü Hakkari-Yüksekova ikiyaka köyü Aşağımolla Yasin Mahallesine yapılan silahlı saldırıda (28) vatandaşımız katledilmiş, (2) vatandaşımız da yaralanmıştır.

    · 25.12.1991 günü istanbul-Bakırköy istanbul Caddesi üzerinde terör örgütü PKK lehine sloganlar atarak kanunsuz gösteri yürüyüşü yapan (40-50) kişilik bir grup Egebank, Kit, Arçelik, Emlak Bankası, Çetinkaya Mağazalarına molotof kokteyl atmış, Çetinkaya Mağazası’nda çıkan yangın sonucu (3) erkek, (1) çocuk, (7) kadın toplam (11) vatandaşımız hayatını kaybetmiş, (14) vatandaşımız yaralanmış, olayla ilgili olarak (47) kişi yakalanmıştır.

    · 21.03.1992 günü Şırnak-Cizre ilçe merkezinde toplanan bir grup, PKK lehinde slogan atarak yürüyüşe geçtiği sırada Cizre’nin Güneydoğusundaki Saklan deresi istikametinden 1000-1500 kişilik PKK bayraklı bir grupta Cizre ilçesine doğru yürüyüşe geçmiş, ilçe merkezinde topluluk içerisinden Güvenlik Kuvvetlerine ateş açılmış, çıkan olayda (13) vatandaşımız katledilmiş, (26) sivil de yaralanmıştır.

    · 12.02.1994 günü istanbul-Tuzla istasyonunda tren beklerken çöp bidonuna PKK terör örgütü mensuplarınca yerleştirilen bombanın patlaması sonucu (5) askeri öğrenci hayatını kaybetmiş, (16) askeri öğrenci ve (11) er yaralanmıştır.

    · 04.05.1995 günü istanbul, Küçükçekmece Cennet Mahallesi, Hürriyet Caddesi üzerinde bulunan Nazlı Giyim Mağazasına kimliği teröristlerce molotof kokteyl atılmış, çıkan yangında (3) vatandaşımız ölmüş, (1) kişi de yaralanmıştır.

    · 22.06.1996 günü Diyarbakır-Elazığ karayolu üzerinde bulunan Altındağ dinlenme tesislerine teröristler tarafından yapılan silahlı saldırı sonucu, (1) Uzman Çavuş, (1) Polis Memuru şehit olmuş, (6) vatandaşımız hayatını kaybetmiş, (1) Polis Memuru ile (11) vatandaşımız yaralanmıştır.

    · 09.07.1998 günü istanbul-Eminönü-tarihi Mısır Çarsında bulunan ÜNLÜOĞLU büfesine teröristlerce konulan bombanın infilak etmesi sonucu (7) vatandaşımız hayatını kaybetmiş, (3) Alman, (3) Fransız, (2) Norveç ve (2) de Irak olmak üzere toplam (10) yabancı uyruklu ile (111) vatandaşımız yaralanmıştır.

    · 13.03.1999 günü 16.30 sıralarında istanbul-Kadıköy-Fahrettin Kerim Gökay Caddesinde bulunan ibrahim TAŞLI’ya ait 5 katlı Mavi Çarşı işhanına bir grup terörist tarafından molotof kokteyli atılması sonucu çıkan yangından ve duman zehirlenmelerinden dolayı (10)’u Kadın, (2)’si Erkek, (1) hastanede olmak üzere toplam (13) vatandaşımız hayatını kaybetmiş, (2)’si kadın (5) vatandaşımız da yaralanmıştır. Olayın failleri güvenlik güçlerinin yaptığı operasyonlar sonucunda yakalanmıştır.

    · 01.07.1999 günü saat 21.40 sıralarında Elazığ-Merkez-Yenimahalle-Muharrem Çorbacıoğlu Sokakta bulunan Poyraz Kıraathanesine, PKK terör örgütü mensuplarınca yapılan silahlı saldırı sonucu (4) vatandaşımız ölmüş, (5) vatandaşımız yaralanmış, olayda yaralanan (1) Polis Memuru daha sonra 07.07.1999 günü şehit olmuştur. Olayda (1)’i kadın (2) terörist ise ölü olarak ele geçirilmiştir. Teröristlere ait (2) uzun namlulu silah ve (1) bomba (4) şarjör, (58) mermi ele geçirilmiştir.
    8 ...
  26. 14.
  27. 20 Haziran 1987 - PKK, Pınarcık köyü katliamını gerçekleştirdi. Mardin'in Ömerli ilçesindeki saldrıda 6'sı kadın, 16'sı çocuk 30 kişi öldürüldü. PKK lideri Öcalan, eylemin ardından “Öldürelim, otorite olalım” açıklamasını yaptı.
    3 ...
  28. 15.
  29. 8 Temmuz 1987 - Şırnak'ta Pençenek köyüne PKK'lılarca yapılan baskında 16 vatandaş öldürüldü, 6 kişi yaralandı.[4]

    9 Temmuz 1987 - PKK militanları Mardin'in Midyat ilçesinde katliam gerçekleştirdi. Saldırıda 16'sı çocuk, 31 kişi öldürüldü.[2]

    18 Ağustos 1987 - Eruh ilçesinin Kılıçkaya köyüne yönelik düzenlenen silahlı saldırıda 23 kişi öldürüldü, 1 kişi yaralandı.[4]

    10 Ekim 1987 - Şırnak'ın Meşeiçi köyüne PKK'lılar tarafından yapılan silahlı saldırı sonucu 13 kişi öldü.[4]

    29 Mart 1988 - Eruh ilçesinin Yağızoymak köyünde PKK'lılar 9 çobanı boğarak öldürdü.[4]

    2 Mayıs 1988 - PKK, Hakkari'nin Uludere ilçesine bağlı Ortabağ köyünde yaşayan 6 vatandaşı öldürdü.[4]

    7 Mayıs 1988 - PKK militanları Şırnak'a bağlı Dereler köyüne silahlı eylem düzenledi. Saldırıda 16 kişi öldürüldü.[4]

    9 Mayıs 1988 - Mardin, Nusaybin ilçesinin, Taşköy Balminin mezrasına baskın düzenleyen PKK'lılar 8’i çocuk, 2’si kadın 11 kişiyi öldürdü. 2 çocuğun ağır yara aldığı saldırıda saldırıyı düzenleyenlerin rehin aldıkları 3 kişi ölü bulundu.[2][1][4]

    26 Kasım 1989 - Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine bağlı ikiyaka köyün Aşağımolla Yasin Mahallesindeki vatandaşlara yönelik düzenlenen silahlı saldırıda 28 kişi katledildi, 2 kişi yaralandı. 9 çoban ve 700 koyunu beraberlerinde götüren PKK üyelerinin saldırıyı düzenledikten sonra komşu bir ülkeye kaçtığı duyuruldu[2][1][4]

    22 Mart 1990 - Elazığ'da PKK'lılar tarafından kaçırılan 9 mühendis öldürüldü.[2]

    9 Nisan 1990 - PKK militanları Van’ın Övecik köyüne düzenledikleri baskında 5 kişiyi öldürdü.[2]

    16 Nisan 1990 - Elazığ’da 4'ü öğretmen, 5 kişi PKK üyeleri tarafından öldürüldü.[1]

    11 Haziran 1990 - Şırnak'ın Güçlükonak ilçesinin Çevrimli köyüne PKK militanları tarafında yapılan silahlı saldırıda 12'si çocuk, 7'si kadın 27 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. PKK'lılar ile çıkan çatışmada 4 korucu yaşamını yitirdi, bir PKK'lı öldürüldü.[1]
    5 ...
  30. 16.
  31. 22 Temmuz 1991 - Mardin-Midyat'ta PKK'lıların sivil araçlara yapılan saldırıda 19 kişi öldürüldü 5 kişi yaralandı.[4]

    25 Aralık 1991 - istanbul-Bakırköy istanbul Caddesi'nde izinsiz gösteri yürüyüşü yapan 40-50 PKK yanlısı Egebank, Kit, Arçelik, Emlak Bankası ve Çetinkaya Mağazası'na molotof kokteyli atmış, dönemin Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati Çetinkaya’nın kardeşinin sahibi olduğu Çetinkaya Mağazası'nda çıkan yangında 7'si kadın 1'i çocuk 11 kişi öldürülmüştür. 14 kişinin yaralı kurtulduğu olayla ilgili olarak 47 kişi yakalanmıştır.[4][5][1]

    14 Temmuz 1991 - Kahramanmaraş’taki Çağlayancerit ve Pazarcık ilçelerinde köyleri basan PKK militanları, otomatik silahlar ve bombalar ile kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu 9 kişiyi öldürdü. Saldırının ardından cesetleri yakarak kaçtılar.[5][1]

    25 Ekim 1991 -Hakkari'nin Çukurca ilçesi yakınlarındaki 3 jandarma karakoluna PKK tarafından saldırdı düzenlendi. Dasldırıda 17 Türk askeri yaşamını yitirdi. Bu olayın üzerine sınırötesi harekât başlatıldı.[3]

    20 Şubat 1992 - istanbul Ticaret Odası'na binasına çanta içindeki saatli bomba bırakıldı. Bombanın patlaması sonucu 1 kişi öldü, 16 kişi yaralandı.[5]

    21 Mart 1992 - PKK, Nevruz Bayramını neden göstererek ederek bölge halkını genel bir isyana yönlendirmeye çalıtı. PKK örgütünün büyük hazırlıklar yaparak başlatmak istediği bu plan bölge halkının sağduyulu yaklaşımı ve, güvenlik güçlerinin çabası sonucu başarısız oldu.[1]

    11 Haziran 1992 - PKK militanları Bitlis’in Tatvan ilçesinde, durdurdukları bir minibüsteki 13 kişiyi kurşuna dizerek katletti.[1][5]

    27 Haziran 1992 - PKK’lılar Silvan’ın Yolaç köyünündeki bir camide namaz kılan vatandaşları dışarı çıkardı ve 10 kişiyi kurşuna dizerek öldürdü.[1]

    30 Ağustos 1992 - iran'dan sızan PKK militanları Alan Karakoluna saldırı düzenledi. Çatışmada 43 PKK üyesi öldürüldü. Bu saldırı üzerine TSK'nın başlattığı sınır ötesi harekâtta da 100'den fazla PKK'lı öldürüldü.[3]

    2 Eylül 1992 - TSK, PKK kamplarına yönelik operasyon düzenledi.[3]

    5 Eylül 1992 - Bir grup PKK'lı Bingöl-Genç karayolunu kesip, çeşitli araçlardan indirdikleri 7 kişiyi kurşuna dizdi.[1][5]

    15 Eylül 1992 - PKK militanlarının bombalı ve siahlı saldırısı sonucu Batman-Kozluk ilçesi yakınlarında bir minibüsteki 4’ü köy korucusu 10 kişi öldürüldü, 6 kişi yaralandı.[1][5]

    Ekim 1992 - Türk Silahlı Kuvvetleri Hakur Operasyonu'nu gerçekleştirerek PKK’nın kurtarılmış bölge oluşturma girişimini sonuçsuz bıraktı.[1]

    1 Ekim 1992 - PKK, Bitlis’in Cevizdalı köyüne baskın düzenledi. Saldırıda, çocuk ve kadınların aralarında bulunduğu 30 kişiyi öldürüldü, 25 kişi de yaralandı. 13 köy korucusunu kaçıran saldırganlar köyü ateşe vererek olay yerinden uzaklaştı.[1][5]

    20 Ekim 1992 - Bingöl’ün Solhan ilçesine bağlı Hazarşah köyü yakınlarında, bir otobüs PKK'lılar tarafından duruduruldu. 19 yolcuyu kurşuna dizilerek öldürdü, 6 kişi yaraladı.[5][4]

    22 Ekim 1992 - PKK, Malazgirt'teki Dedebağ köyüne yapılan silahlı eylem gerçekleştirdi. Saldırıda 12 kişi öldürüldü, 4 kişi yaralandı.[4]

    27 Ekim 1992 - Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Hantur Dağı'ndaki PKK'lılara karşı gerçekleştirdiği operasyon sonucu 100 PKK militanı ölü ele geçrildi.[3]

    29 Ekim 1992 - Kuzey Irak ve Türkiye arasında stratejik önemi olan Sinhat Boğazı, TSK'nın eline geçti. Çıkan çatışmalarda 90 PKK'lı ölü ele geçirildi.[3]

    10 Kasım 1992 - Diyarbakır’ın Hani ilçesine PKK militanları tarafından baskın düzenlendi. Saldırıda, 1 yerel muhabir, 3 güvenlik görevlisi ve 9 vatandaş öldü.[5]

    15 Kasım 1992 - Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Balpınar köyü ve Iğdır’ın Ortaalican köyüne düzenlenen baskında 8 kişi öldürüldü, 13 kişi yaralandı.[6]

    7 Aralık 1992 - PKK'lılar Mardin’de bir minibüse pusu kurdu. Silahlı saldırıda 4 kişi öldü, 12 kişi yaralandı.[6]

    4 Haziran 1993 - PKK'lılar Hakkâri ve Bingöl’de köy bastı. Saldırılarda 7 kişi öldürüldü 3 kadın kaçırıldı.[1]

    15 Haziran 1993 - PKK, Bingöl’e bağlı Ilıcalar Bucağı Üçpınar köyü ve Siirt’in Şirvan ilçesine bağlı Gözlüce köyünü roketatarla bastı. Silahlı saldırıda 9 kişi katledildi, 4 kişi kaçırıldı. Aynı gün Siirt-Eruh karayolunda bir sağlık memuru da kurşuna dizilerek öldürüldü.[1]

    5 Temmuz 1993 - (Ana madde: Başbağlar Katliamı) Erzincan'ın Başbağlar köyüne yapılan silahlı saldırı sonucunda 33 kişi öldürüldü ve Köydeki 57 ev ateşe verildi. 3 vatandaş saldırıdan yaralı olarak kurtuldu.[1][4][6]

    18 Temmuz 1993 - PKK, Van'ın Bahçesaray ilçesine bağlı Sündüzlü yaylasında silahlı saldırı gerçekleştirdi. Olayda 24 kişi öldürüldü, 1 kişi yaralandı.[4]

    4 Ağustos 1993 - Bir grup PKK'lı Bitlis’in Mutki ilçesine bağlı Yenidoğan ve Kavakbaşı köyleri arasında yol kesti. Durdurdukları iki yolcu minibüsünde bulunan toplam 15kişiyi kurşuna dizerek öldürdüler. Saldırıda 13 kişi yaralandı.[6][1][4]

    10 Ağustos 1993 - PKK militanları Bingöl’ün Genç ilçesi yakınlarında bir yolcu minibüsünü pusuya düşürdü. Saldırıda 8 yolcu öldürüldü, 10 yolcu yaralandı.[6]

    29 Ağustos 1993 - Van’ın Çaldıran ilçesinde 4 PKK'lı öldürüldü. Kocaeli’de PKK’ya yönelik gerçekleştirlen operasyonkapsamında aralarında DEP Gebze ilçe Başkanı’nın da bulunduğu 16 kişi gözaltına alındı. PKK'lılar Elazığ’ın Kovancılar ilçesinde baskın yaptıkları köyde, kaçırdıkları 14 kişiden 9’unu katletti.[6]

    30 Eylül 1993 - PKK üyeleri, Batman’ın Kozluk ilçesinde bir mezraya yaptıkları baskında, köy korucusu bir aileden 7 kişiyi öldürdü, 3 kişiyi yaraladı.[6]

    4 Ekim 1993 - PKK militanlarının Mardin’in Midyat ilçesindeki köy yoluna döşedikleri mayına bir yolcu minibüsünün çarpması sonucunda 26 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.[6][4]

    4 Ekim 1993 - Siirt'in Şirvan ilçesine bağlı Deltepe köyüne PKK'lılar tarafından düzenlenen silahlı saldırıda 33 kişi öldürüldü 10 kişi yaralandı.[4]

    5 Ekim 1993 - Hakkari, Siirt ve Batman’daki çeşitli köy ve mezralara PKK'lılar tarafında düzenlenen silahlı saldırılar düzenlendi ve 22 ev ateşe verildi. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 35 kişi öldürüldü, 10 kişi yaralandı, 22 ev yakıldı.[7]

    10 Ekim 1993 - Türk güvenlik Kuzey Irak'a operasyon düzenledi. 41 PKK üyesi ölü ele geçirildi.[3]

    21 Ekim 1993 - PKK militanları Derince köyünü bastı. Silahlı saldırıda 24 kişi öldürüldü, 7 kişi yaralandı.[4]

    25 Ekim 1993 - Erzurum'daki Çat ilçesine bağlı Yavi beldesine baskın yapıldı. PKK'lıların köy halkını bir kahvehaneye toplayarak PKK lehinde propaganda yaptıkları ardından otomatik silahlar ile tarandıkları öğrenildi. Saldırıda 35 kişi katledildi, 50 kadar kişi de yaralandı.[4][1][7]

    30 Ekim 1993 - Bir grup PKK'lı Erzurum’un Pasinler ilçesine bağlı Çiçekli köyüne baskın düzenledi. Saldırılarda 6 kişi öldü, 5’i ağır 13 kişi yaralandı.[7]

    30 Kasım 1993 - Türk savaş uçaklarının Kuzey Irak'taki 9 PKK kampına yönelik operasyonunda 40'ı aşkın PKK'lı öldürüldü.[3]

    13 Aralık 1993 - Irak sınırında yer alan bir jandarma karakolunu baskın düzenleme hazırlığındaki bir grup PKK'lı tuzağa düşürüldü. Çatışmada 30 PKK'lı öldürüldü.[3]

    18 Aralık 1993 - Türk savaş uçakları Kuzeyinden Irak'tan Türkiye'ye geçemek isteyen konvoyu bombalayarak 200 civarında PKK'lıya büyük kayıp verdirdi.[3]

    20 Aralık 1993 - Türk komandoları Kuzey Irak'ta 27 PKK'lı öldürdü.[3]

    29 Aralık 1993 - PKK'lıların Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin öğrenci kafeteryasına yerleştirdiği 2 bombanın patlaması sonucunda 23 öğrenci yaralandı.[7]

    21 Ocak 1994 - Mardin'in Ormancık köyüne düzenlenen silahlı saldırıda 16 vatandaş öldürüldü, 4 kişide yaralandı.[4]

    29 Ocak 1994 - Türk ordusu Irak'ın kuzeyine sınır ötesi harekât gerçekleştirdi. Operasyonda 500–2000 librelik 132 bomba atıldı. 100 PKK'lı öldürüldü.[1][3]

    12 Şubat 1994 - PKK'lıların Tuzla tren istasyonundaki bir çöp kutusuna yerleştirdiği bombanın patlaması sonucu, 5'i Tuzla Piyade Okulu yedek subay öğrencisi 6 kişi hayatını kaybetti, 16 askeri öğrenci ve 11 er yaralandı.[1][7][4]

    18 Mayıs 1994 - Kuzey Irak'ta bulunan Zeli kampı Türk savaş uçakları tarafından bombaladı. Yüzlerce PKK'lı öldürüldü.[3]

    26 Temmuz 1994 - Kuzey Irak'a yönelik hava harekatında 70 PKK militanı öldürüldü.

    3 Ağustos 1994 - Türk savaş uçakları tarafından düzenlenen operasyonda 120'yi aşkın PKK üyesi öldürüldü.

    30 Aralık 1994 - The Marmara Oteli’nin pastahanesinde patlayan bomba sonucu yazar Onat Kutlar ve arkeolog Yasemin Cebenoyan yaşamını yitirdi. Başta saldırıyı iBDA-C örgütü üstlenirken, soruşturmanın ilerlemesiyle beraber olayın bir PKK eylemi olduğu açıklandı.[7]

    1 Ocak 1995 - PKK militanlarının Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Hamzalı köyüne düzenlediği silahlı saldırıda 18 kişi öldürüldü, 9 kişi yaralandı.[4]

    19 Mart 1995 - PKK militanları Tunceli’den Ovacık ilçesine doğru yol alan 50 araçlık konvoya roketatarlarla saldırdı. Olayda 18 asker öldürüldü, 10 asker yaralandı.[1]

    21 Mart 1995 - (Ana madde: Çelik Harekâtı) Türk ordusu Kuzey Irak’a yönelik en kapsamlı sınır ötesi operasyonunu gerçekleştirdi.[1]

    4 Mayıs 1995 - PKK'lıların istanbul-Küçükçekmece'deki Nazlı Giyim Mağazasına molotof kokteyli atması sonucu çıkan yangında 3 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi yaralandı.[4]

    25 Mayıs 1995 - Batman’da bir minibüs durağına bomba yerleştirmek isteyen PKK'lının yerleştirmek istediği bomba elinde patladı. Olayda PKK militanının yanısıra 7 kişi öldü, 20 kişi yaralandı.[7]

    24 Temmuz 1995 - Van’ın Gürpınar ilçesine PKK'lılar tarafından silahlı eylem düzenlendi. Saldırı sonucu 2'si güvenlik görevlisi 14 kişi öldürüldü, 1 güvenlik görevlisi yaralandı.[7]

    5 Ağustos 1995 - PKK militanları Hatay'ın Hassa ilçesine bağlı Akbez beldesine roket atarlar ile saldırı gerçekleştirdi. Silahlı saldırıda 3’ü çocuk 8 kişi katledildi, 4 kişi yaralandı.[7]
    4 ...
  32. 17.
  33. Türk devletinin öldürdüğü Türk sayısı pkk'dan fazladır. Bu PKK'yı aklamaz ama durum bu.
    3 ...
  34. 18.
  35. 23 Nisan 1996 - PKK'lılar Kahramanmaraş’ın Ekinözü ilçesinde ilkokulda görev yapan 3 öğretmeni kurşuna dizdi.[8][9]

    13 Ağustos 1996 - 2'si kadın 9 PKK militanı, Sivas-Kangal'daki Akçaşehir Köyü Demiriz Tren Istasyonu'nu baskın düzenledi. Silahlı saldırıda 6'sı TCDD çalışanı, 8 kişi öldürüldü.[10][9]

    20 Ağustos 1996 - Sivas’ın Koyulhisar ilçesine bağlı Eğricimen Yaylası yakınlarında PKK'lılar yol kesip 4 aracı taradı. Araçlarda bulunan 3 kişi öldü, 7 kişi yaralandı.[11][9]

    22 Ağustos 1996 - Bir grup PKK'lı Şemdinli'de görevlerine giden köy korucularına Örencik Mezrası yakınlarında roketatarlar ile saldırdı. Saldırıda 3'ü korucu 5 kişi katledildi, 11 kişi yaralandı. [12]

    22 Eylül 1996 - PKK militanlarının Elazığ’ın Alacakay ilçesi yakınlarındaki Etibank Şark Krom işletmesi Müessese Müdürlüğüne silahlı saldırıda bulunması sonucu 4'ü özel güvenlik görevlisi 5 kişi hayatını kaybetti. Ayrıca aynı gün içerisinde PKK, Tatvan'da yol kesip iki kişiyi katletti.[13][9]

    25 Ekim 1996 - PKK üyesi bir kadın Adana Emniyet Müdürlüğü'nün Çevik Kuvvet Şubesi önünde bombalı intihar saldırı düzenledi. Saldırıda 3'ü polis 4 kişi hayatını kaybederken, 8'i polis 12 kişi yaralandı.[14][9][1]

    29 Ekim 1996 - Sivas'ta Çarşı Karakolu önünde bombalı intihar saldırısı düzenlendi. Olayda 2 saldırganın yanısıra 3'ü polis 4 kişi öldü.[15][9] Aynı gün; Bitlis, Şırnak ve Diyarbakır'da düzenlenen terörle mücadele operasyonlarda, 27 örgüt üyesi ölü ele geçirildi. Diyarbakır'ın Kulp ilçesindeki çatışmada 14 er hayatını kaybetti, 10 er yaralandı. [16]

    8 Kasım 1996 - PKK militanları Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Köprülü köyünde bir minibüse duzenlenen roketli saldırı gerçekleştirdi. Olayda 12'si köy korucusu 17 kişi katledildi, 8 kişi yaralandı. Ayrıca aynı gün güvenlik güçlerince Güneydoğu'daki çeşitli illerde gerçekleştirilen operasyonlarda 22 PKK üyesi ölü olarak ele geçirildi.[17][4][9]
    4 ...
  36. 19.
  37. 15 Mayıs 1997 - Türk Silahlı Kuvvetleri Kuzey Irak'a "Balyoz" adlı sınır ötesi operasyon gerçekleştirdi. 60 bin askerin Kuzey Irak’a girdiği ve 40 bin askerin geriden destek verdiği operasyon PKK’nın Simat, Avagöze, Aftanin, Kerşan, Zam kamplarına yönelik düzenlemiştir. Genel Kurmay Başkanlığından 23 Mayıs 1997’de yapılan açıklamaya göre operasyonda 1200 PKK’lı öldürülmüştür.[1]

    15 Aralık 1997 - Mardin'in Dargeçit ilçesine bağlı Yoncalı Köyü'nden ilçe merkezine giderken, Temelli Köyü Konaklı Mezrası'nda bir minibüs PKK örgütü tarafından yola döşenen mayına çartı. Olayda 12 kişi öldü, 12 kişi yaralandı.[18]
    3 ...
  38. 20.
  39. 9 Temmuz 1998 - Eminönü'deki Mısır Çarsında bulunan Ünlüoğlu büfesine yerleştirilen bombanın patlaması etmesi sonucu 3'ü çocuk 7 kişi öldü, 10'u yabancı 111 kişi yaralandı.[4][19]

    16 Şubat 1999 - PKK lideri Abdullah Öcalan, yakalanarak Türkiye'ye getirildi.

    13 Mart 1999 - Kadıköy'deki Fahrettin Kerim Gökay Caddesinde bulunan ve Mavi Çarşı olarak bilinen alışveriş merkezine molotof kokteyli atıldı. Çıkan yangından ve duman zehirlenmelerinden dolayı 13 kişi öldü. 6 kişi yaralandı.[20][4]

    1 Temmuz 1999 - PKK militanları Elazığ'daki Poyraz Kıraathanesine, silahlı saldırı düzenledi. Olayda 4 kişi öldürüldü 5kişi yaralandı. 2 saldırgan ölü olarak ele geçirilirken, olayda yaralanan bir polis memuru altı gün sonra hayatını kaybetti.[4]
    4 ...
  40. 21.
  41. Lanet olası faşist devletin öldürdüklerini pekeke ye yıkıyorlar. PKK gökkuşağı kadar renkli bir yavru kedi kadar masumdur halbusi. Böyle uydurup uydurup yazıyorlar maksat akp ve pekeke zarar görsün. işte foşizm böyle bişi.
    5 ...
  42. 22.
  43. Şubat 2000 - Irak-iran sınırındaki Kandil Dağı bölgesinde eğitim düzeyi nispeten yüksek ve şehirde kamufle olabilecek, güvenlik güçlerince deşifre edilmemiş örgüt üyelerinin sivil itaatsizlik konusunda eğitilmesi için "Demokratik Çalışma Grupları" adıyla bir kamp kurulmuştur.[1]

    Ağustos 2000 - "Demokratik Çalışma Grupları" militanları Türkiye'ye gönderilse de güvenlik birimleri tarafında deşifre edilerek eylem yapmaları engellenmiştir. Kandil Dağı'nda sivil itaatsizlik eğitimi gören 70'i aşkın kişi yakalanmıştır.[1]

    Temmuz 2001 - PKK tarafından "Serhildan Partisi" adında bir halk hareketi kurulmuştur. Amacı sivil itaatsizlik eğitimi görmüş militanları etkin kılarak bu eylemleri tırmandırmak olan bu hareket 2006 yılına kadar farklı ad ve gruplar altında varlığını sürdürmeye çalışsa da Türkiye'nin demokratikleşme atılımları nedeniyle amacına ulaşamamıştır.[1]

    1 Haziran 2004 - Murat Karayılan liderliğindeki PKK/KADEK ateşkesi sona erdirdiğini açıkladı.[21][1]

    15 Nisan 2005 - Türk ordusu Şırnak ile Siirt arasında Besta Dağı’nda PKK’ya karşı düzenlediği operasyonlarda 21 PKK militanını ölü olarak ele geçirdi. Çatışmalarda bir üsteğmen, iki uzman çavuş ile bir korucu yaşamını yitirdi.[22]

    30 Nisan 2005 - (Ana madde: 2005 Kuşadası Saldırıları) Aydın'ın Kuşadası ilçesindeki Atatürk Heykeli önüne bırakılan şüpheli paketi, imha etmeye çalışan başkomiser Yaşar Aykaç, bombanın patlamasıyla hayatını kaybetti. Olay yerinde bulunan 4 polis de yaralandı.[23][24]

    4 Haziran 2005 - Tunceli'ye bağlı Çiçekli Köyü yakınlarındaki dağlık kesimde PKK’ya yönelik operasyon düzenleyen Tunceli 4'üncü Komando Tugayı askerleri, PKK üyeleri tarafında pusuya düşürüldü. Çatışmada 4 Türk askeri hayatını kaybetti.[25]

    2 Temmuz 2005 - PKK’lı teröristler Bingöl'deki demiryoluna yerleştirdiği mayının patladı. Olayda 5 güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi.[26]

    11 Temmuz 2005 - PKK'lılar Tunceli-Erzincan Karayolu’nu kesti. Araçlarda bulunan yolvuların para ve ziynet eşyalarına el koyan PKK'lılar bir eri kaçırarak olay yerinden uzaklaştı.[27]

    16 Temmuz 2005 - (Ana madde: 2005 Kuşadası Saldırıları) Kuşadası ilçesinde hareket hâlindeki bir minibüste saat 10.30 sıralarında bomba patladı. Olayda irlandalı ve ingiliz turistlerin de bulunduğu 5 kişi yaşamını yitirdi. 13 kişi yaralandı.[28][29][1]

    5 Ağustos 2005 - Şemdinli ilçe Jandarma Komutanlığı’na bombalı saldırı düzenleyen PKK militanları 3 uzman çavuş, 2 eri öldürdü. Olayda 1 er de yaralandı.[30]

    3 Mayıs 2006 - Hakkari'de askerlerin çocuklarını taşıyan servis aracına PKK tarafında düzenlenen bombalı saldırıda 21 kişi yaralandı. Yaralananların 8'inin asker, 11'inin öğrenci, 2'sinin bayan olduğu öğrenildi.[31]

    14 Mayıs 2006 - PKK üyeleri ile güvenlik güçleri Şırnak'ta çıkan çatıştı. Çatışmada 4 asker yaşamını yitirirken, 1 PKK'lı ölü ele geçirildi.[32]

    11 Temmuz 2006 - Şırnak'ın idil ilçesinde, 2 polis memuru öldürüldü.[33]

    13 Temmuz 2006 - Bitlis'te bir askerî araç PKK'lıların döşediği mayına çarptı. Patlama sonucu 5 Türk askeri hayatını kaybetti, 4 asker yaralandı.[34]

    15 Temmuz 2006 - Şırnak'taki Cudi Dağı'nda PKK'lılar ve güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. 1 PKK'lı ölü olarak ele geçirildi.[35]

    16 Temmuz 2006 - Siirt'in Eruh ilçesinde PKK ve güvenlik güçleri çatıştı. 7 asker ve 1 korucu hayatını kaybetti. [36]

    21 Temmuz 2006 - PKK örgütüne yönelik olarak Van'ın Gürpınar ilçesi kırsalında gerçekleştirilen operasyonlarda 5 örgüt mensubu ölü olarak ele geçirildi. Çatışmalarda 2'si ağır 4 asker yaralandı.[37]

    21 Temmuz 2006 - PKK'lıların roketatar ve uzun namlulu silahlarla askerleri taşıyan helikoptere ateş açması sonucu bir asker hayatını kaybetti.[38]

    27 Temmuz 2006 - PKK militanlarının Bingöl'ün Genç ilçesine yerleştirdiği mayın patladı. Olayda 1 subay yaşamını yitirdi, 1 subay ve 1 erbaş yaralandı.[39]

    30 Temmuz 2006 - PKK mensuplarının yerleştirdiği mayının patlaması sonucu 1 çocuk yaşamını yitirdi, 3 çocuk yaralandı.[40]

    13 Eylül 2006 - Diyarbakır'ın Bağlar beldesinde Koşuyolu Parkı'ndaki patlama sonucu aralarında çocukların da bulunduğu 7'si çocuk 10 kişi öldü. Olayın termos içerisine yerleştirilmiş uzaktan kumandalı düzeneğin, taşınması sırasında patladığını duyuruldu.[41][42]

    24 Mayıs 2007 - PKK'nın Şırnak'ın Bestler Dereler mevkiine yerleştirdiği bombanın patlaması sonucu 4 uzman çavuş ve 2 er hayatını kaybetti, 10 güvenlik görevlisi yaralandı.[43][44][45]

    29 Mayıs 2007 - Saat 14:45'te Siirt'e bağlı Eruh ilçesinin 12 kilometre güneyinde yapılan TSK operasyonunda PKK mensubu bir grup ile çatışma çıkmış, bu çatışmada 7 PKK mensubu öldürülmüş, silahları ele geçirilmiştir. Bu kişilerin 24 Mayıs'daki bombalı eylem ile ilgili oldukları düşünülmektedir.[46][47]

    4 Haziran 2007 - PKK'lıların Pülümür'deki Kocatepe Jandarma Karakolu'na çaldıkları ciple gelerek el bombası ve silahla saldırması sonucunda 7 asker hayanı kaybetti, 7 asker yaralandı. Olayda 1 PKK mensubu öldürüldü.[48]

    5 Temmuz 2007 - Tunceli'de güvenlik güçleri ve PKK arasındaki çatışmada 3 PKK'lı öldürüldü. Aynı gün Bingöl'de gerçekleşen bir çatışmada bir köy korucusu hayatını kaybetti.[49]

    24 Ağustos 2007 - Şırnak'ın Uludere ilçesinde PKK ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 2 uzman çavuş yaşamını yitirdi. 10 PKK mensubu ölü ele geçirildi.[50]

    12 Eylül 2007 - Siirt'e bağlı Kelekçi köyünde arazi taraması yaparken karşılaştıkları 4 PKK üyesini öldürdü.[51]

    25 Eylül 2007 - PKK'lıların Şırnak'ta güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada ve Tunceli'de karakola yönelik bombalı saldırıda 1 astsubay ve 1 er yaşamını yitirdi, 2 uzman çavuş ve 5 er yaralandı.[52]

    27 Eylül 2007 - PKK militanlarının Bitlis'e bağlı Bölükyazı köyü yakınlarına yerleştrdiği mayına basan iki aker hayatını kaybetti.[53]

    29 Eylül 2007 - Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Beşağaç köyündeki bir minibüs PKK mensupları tarafından tarandı. Saldırıda 7'si köy korucusu 12 kişi katledildi, 2 kişi yaralandı.[54]

    4 Ekim 2007 - Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Eski Hisar köyünde arazi arama-tarama faaliyetleri yapan güvenlik güçleri bir grup PKK'lı ile karşılaştı. Çıkan çatışmada 3 PKK militanı ölü geçirildi, 1 asker yaralandı.[55]

    7 Ekim 2007 - Şırnak'taki Gabar dağında PKK militanları operasyondan dönen askerleri pusuya düşürdü. Saldırıda 13 asker hayatını kaybetti, 3 asker yaralandı.[56][57]

    8 Ekim 2007 - Şırnak ve Diyarbakır-Lice'de PKK'lıların yerleştirdiği mayınlara basan 1 astsubay ve 1 uzman çavuş yaşamını yitirdi.[58][59]

    16 Ekim 2007 - Bingöl'de PKK'lıların döşediği mayının patlaması sonucu 1 asker hayatını kaybetti.[60]

    21 Ekim 2007 - (Ana madde: 2007 Dağlıca saldırısı) Kuzey Irak'tan gelen yaklaşık 150 kişilik bir PKK grubu, sınıra 4 kilometre uzaklıkta olan Komando Taburu'na ağır silahlarla saldırdı. Çatışmada, 12 asker Türk askeri hayatını kaybetti, 16 asker yaralandı, 32 PKK militanı öldürüldü.[61][62][63][64]

    23 Ekim 2007 - Şemdinli'de Yeşilova Hudut Karakolu tarafından tarafından saldırı hazırlığında olduğu tespit edilen 30 PKK'lı öldürüldü.[65][66]

    28-29 Ekim 2007 - Şırmak ve Tunceli'de PKK'ya yönelik operasyonlarda 17 PKK'lı öldürüldü.[67]

    13 Kasım 2007 - PKK ve güvenlik güçleri arasında Şırnak'ın Gabar Dağı'nda çatışma çıktı. Çatışmada 1 üsteğmen ve 3 er hayatını kaybetti, 2 güvenlik görevlisi yaralandı.[68][69]

    4-5 Aralık 2007 - Küpeli Dağı'nda PKK'ya yönelik düzenlenen operasyonlarda toplam 14 PKK mensubu ölü ele geçirildi, 1 subay yaşamını yirirdi. Çukurca'da 1 er hayatını kaybetti.[70][71]

    21-27 Şubat 2008 - (Ana madde: Güneş Harekâtı) Türk Silahlı Kuvvetleri Kuzey Irak'a "Güneş" kod adlı operasyon düzenledi. Bir hafta süren harekâtta 240 PKK militanı etkisiz hâle getirildi. Operasyonlarda 24 Türk askeri ve 3 köy korucusu hayatını kaybetti.[72]

    7 Mart 2008 - PKK, Hatay'ın Çağalı köyü yakınlarındaki maden ocağına baskın düzenledi Saldırıda bir kişi öldürüldü bir kişi kaçırıldı.[73]

    12 Mart 2008 - Şırnak'ın Bestler Dereler bölgesi'ndeki çatışma sonucunda 11 PKK'lı güvenlik güçleri tarafından ölü olarak ele geçirildi.[74]

    27-31 Mart 2008 - Bestler Dereler bölgesinde PKK'ya yönelik operasyonlarda 7 PKK mensubu ölü ele geçirildi. Çatışmalarda 1 üsteğmen, 2 astsubay hayatını kaybetti, 10 asker yaralandı.[75][76]

    29 Mart 2008 - Irak'ın kuzeyindeki Avaşin-Basyan bölgesinde saldırı hazırlığında olduğu tespit edilen 15 PKK'lı öldürüldü.[77]

    1-2 Nisan 2008 - Güvenlik güçlerinin Şırnak-Bestler Dereler bölgesinde düzenlediği operasyonlarda 16 PKK militanı öldürüldü. Çatışmalarda 1 yüzbaşı, 2 astsubay hayatını kaybetti.[78]

    6 Nisan 2008 - PKK militanlarının, Şırnak'ın Uludere ilçesi Andaç köyüne yerleştirdikleri C_4 bombayı köy korucularının geçişi esnasında uzaktan kumanda ile patlatnaları sonucu 1korucu hayatını kaybetti, 4 korucu yaralandı.[79]

    10 Nisan 2008 - Diyarbakır ve Tunceli'de PKK'ya yönelik operasyonlar sonrası 13 PKK'lı öldürüldü, 1'i yaralı ele geçirildi.[80]

    18 Nisan 2008 - Şırnak'ın Bestler Dereler Bölgesi'nde PKK ve güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 2 PKK'lı öldürüldü.[81]

    22 Nisan 2008 - Hakkari'de PKK'nın yerleştirdiği üç mayının patlaması sonucu 4 asker yaşamını yitirdi, 7 asker yaralandı.[82][83]

    25-26 Nisan 2008 - PKK ve güvenlik güçleri Şırnak'ın Cudi dağında çatıştı. Çatışmada 3 güvenlik görevlisi hayatını kaybetti. 3 PKK militanı ölü ele geçirildi.[84][85][86]

    27 Nisan 2008 - PKK mensupları ve güvenlik güçleri Bingöl'de çatıştı. Çatışma sonucunda 2 er yaşamını yitirdi, 1 asteğmen yaralandı.[87]

    9 Mayıs 2009 - PKK'nın Hakkari'de bir jandarma karakoluna düzenlediği saldırıda 6 asker hayatını kaybetti. Saldırıdan sonra düzenlenenen operasyonda 19 PKK mensubu ölü ele geçirildi.[88][89]

    10 Mayıs 2009 - PKK militanlarının Batman'ın Sason ilçesine bağlı Aydınlık köyündeki ola döşediği mayın patladı. Olayda 3 kişi öldü, 5 kişi yaralandı.[90]

    17 Mayıs 2008 - Güvenlik güçleri tarafından Van'ın Başkale ilçesinde gerçekleştirilen operasyonda 6 PKK'lı öldürüldü. 3 PKK'lı yaralı olarak ele geçirildi.[90]

    22 Mayıs 2008 - PKK ve güvenlik güçlerinin Beytüşşebap ilçesindeki Kato Dağındaki çatışmasında 2 asker yaşamını yitirdi, 1 asker yaralandı.[91]

    21 Haziran 2008 - Gümüşhane'de PKK militanlarının askeri araca düzenlediği saldırıda 3 asker yaralandı.[92]

    10-18 Temmuz 2008 - Güneydoğu'da çıkan çatışmalarda 38 PKK militanı ölü ele geçirilirken, 7 Türk askeri hayatını kaybetti.[93]

    27 Temmuz 2008 - (Ana madde: 2008 Güngören saldırısı) istanbul Güngören'de 10 dakika arayla iki bombanın patlatılması sonucu; beşi çocuk, biri doğmamış bebek olmak üzere 18 kişi öldü, 150 kişin yaralandı. Olayın daha sonra PKK tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıktı.[94][95][96]

    31 Temmuz 2008 - PKK Sivas'ın Koyulhisar ilçesinde karakol basıp 1 uzman çavuşu katletti, 1'i sivil 3 kişiyi yaraladı. Aynı gün Tunceli'de 2 PKK militanı öldürüldü.[97][98]

    11 Ağustos 2008 - PKK'lılar tarafında Erzincan'ın Kemah ilçesi Olukpınar köyüne yerleştirlen mayının patlaması sonucu, 9 asker yaşamını yitirdi, 2 asker yaralandı.[99]

    26 Ağustos 2008 - Güvenlik güçleri ve PKK Bitlis'in Mutki ilçesinde çatıştı. Olay sonucu 15 PKK militanı öldürüldü 5 korucu hayatını kaybetti.[100]

    31 Ağustos 2008 - PKK ve güvenlik güçleri arasında Bingöl'ün Yedisu ilçesinde çıkan çatışmada 2 PKK'lı öldürüldü, 4 asker hayatını kaybetti, 3 asker yaralandı.[101]

    7 Eylül 2008 - Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde PKK'lıların operasyon düzenleyen güvenlik güçlerine açtığı ateş sonucu 3 asker ve 3 köy korucusu öldü, 2 er yaralandı.[102]

    22 Eylül 2008 - Yüksekova'da meydana gelen patlamada, 1 asker hayatını kaybederken, 1 asker ve 1 sivil yaralandı. Aynı gün Hakkari Şemdinli'de çıkan çatışmada 1 asker yaralandı.[103][104]

    1 Ekim 2008 - PKK militanları Diyarbakır'ın Hani ilçesinde PKK'lılar güvenlik güçlerine saldırdı. Olayda 1 kişi öldü 1 kişi yaralandı.[105]

    3 Ekim 2008 - (Ana sayfa: Ekim 2008 Aktütün saldırısı) 350 PKK'lının ağır silahlarla Şemdinli Aktütün karakoluna Kuzey Irak'tan ateş açmaları sonucu 15 Türk askeri hayatını kaybetmiş, 2’si ağır olmak üzere 20 askerin de yaralandığı saldırıda 23 PKK'lı öldürülmüştür. Çatışma sırasından 2 askerle bağlantı kesilmiştir. 6 Ekim 2008 günü kaybolan iki askerin cesetlerine ulaşılmıştır. [106][107][108]

    17 Ekim 2008 - Türk Silahlı Kuvvetleri'nin PKK'ya yönelik sürdürdüğü operasyonlarda 35 PKK militanı öldürüldü.[109]

    22 Ekim 2008 - Bingöl'deki çatışmada 2 PKK militanı silahlarıyla beraber ölü olarak ele geçirildi. Aynı gün PKK'nın Irak'taki kampından kaçan 5 örgüt üyesi teslim oldu.[110][111]

    31 Ekim 2008 - Muş'ta PKK üyesi olan 7 kişi yakalandı.[112]

    11 Kasım 2008 - 5 örgüt üyesi yakalandı, 4 kişi de teslim oldu. [113]

    19 Kasım 2008 - Ağrı'daki Sinek Yaylası'nda çıkan çatışmada 1 Jandarma Binbaşı hayatını kaybetti, 1 uzman çavuş ve 4 er yaralandı. Şırnak'ın idil ilçesindeki Cehennem Deresi bölgesinde gerçekleştirilen operasyonlarda 2 PKK'lı ölü olarak ele geçirildi. Bingöl'ün Karlıova ilçesinde PKK mensuplarının yerleştirdiği mayının patlaması sonucu arazi taraması yapan 4 köy korucusu yaralandı.[114]

    24 Kasım 2008 - Ağrı'daki Sinek Yaylası'nda çıkan çatışmada 2 PKK militanı öldürüldü.[115]

    27 Kasım 2008 - Van'da düzenlenen operasyonda örgüt üyesi oldukları söylenen 2 kişi, çok sayıda silah ve mühimmatla birlikte yakalandı.[116]

    7 Aralık 2008 - Şırnak'ta meydana gelen çatışmda 2 PKK militanı ölü olarak ele geçirildi.[117]

    24 Aralık 2008 - Şırnak'ta Cizre Tank Taburu'na ait askeri bir araç, ipekyolu Camii civarında PKK mensuplarınca uzun namlulu silahlarla çapraz ateşe tutuldu. Saldırıda 3 asker yaşamını yitirdi, 12 asker yaralandı.[118]

    4-5 Nisan 2009 - 29 Mart 2009 seçimlerine kadar ateşkes ilan ettiğini açıklayan PKK'nın mayınlı saldırılarında 2 güvenlik görevlisi ve 4 sivil vatandaş yaralandı.[119]

    11 Nisan 2009 - Şırnak'taki çatışmalarda 2 güvenlik görevlisinin hayatını kaybetti, 1 güvenlik görevlisi yaralandı, 7 PKK'lı etkisiz hale getirildi.[120]

    16 Nisan 2009 - Diyarbakır'da çıkan çatışmada 1 er yaşamını yitirdi, 1 asker yaralandı.[121]

    29 Nisan 2009 - PKK militanlarının Diyarbakır-Bingöl karayoluna döşediği mayının patlaması sonucu 9 Türk askeri hayatını kaybetti.[122]

    10 Mayıs 2009 - Şırnak'ın Kemerli köyü yakınlarında PKK mensupları tarafından döşenen mayın patladı. Olay sonucu 5 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi yaralandı.[123]

    16 Mayıs 2009 - Siirt'in Eruh ilçesinde çıkan çatışmada 7 PKK'lı öldürüldü. Çatışma sırasında 1 korucu hayatını kaybederken 2 asker ve 2 korucu yaralandı.[124]

    25 Mayıs 2009 - Tunceli'de çıkan çatışmada 1 asker hayatını kaybetti, 1 asker yaralandı.[125]

    28 Mayıs 2009 - PKK'nın Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Hantepe mevkiinde döşediği mayının patlaması sonucu 6 asker yaşamını yitirdi, 8 asker de yaralandı.[
    Cevapla
    Çoklu Alıntı
    3 ...
  44. 23.
  45. 7 Ekim 1993: Tunceli, Pertek, Pınarlar köyü. (4 Öğretmen öldürüldü) 19 Ekim 1993 PKK, belediye başkanı kaçırdı.
    21 Ekim 1993: Siirt, Baykan, Günbulak köyü, Derince mezrası. (1 Erkek, 8 Kadın, 13 Çocuk, Toplam 22 kişi)
    2 ...
  46. 24.
  47. PKK'nın eylem kronolojisi 1979'da düşman gördükleri Adalet Partisi'nin Şanlıurfa milletvekili Celal Bucak'ın 8 yaşındaki çocuğunu öldürerek başladı ve yıllar içinde büyük katliamlar dahil pek çok kanlı eylemle sürdü. Örgüt sahneye çıkış tarihi olarak, her yıl Bucak'ın çocuğunun öldürüldüğü tarihi değil; 15 Ağustos 1984 Eruh-Şemdinli baskınını "kutluyor".
    2 ...
  48. 25.
  49. Ortabağ katliamı, PKK'nın 23 Ocak 1987'de Şırnak ilinin Uludere ilçesine bağlı Ortabağ köyünde gerçekleştirdiği bombalı saldırıdır.

    Saldırı, Ortabağ köyindeki düğün evinde meydana geldi. PKK mensupları düğün sürerken evin damına çıkarak bacadan el bombaları attılar.

    Saldırıda hayatını kaybeden 8 kişiden 2'si çocuk, 4'ü kadındı. Saldırıdan 15 kişi yaralı olarak kurtuldu.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük