esir değil rehin olan askerlerdir.farkı bilmeyen ya da bile bile esir diyenler pkk'ya kimlik sağlamaktadırlar.askerlere gelince,at izi,it izine öyle karıştı ki askerlerin işbirlikçi olup olmadıklarını anlamak pek de kolay değil.ancak her ne olursa olsun annelerinin gözü aydın...
içlerinde en asker! olanı adana lı uzman çavuş un sözleri karşısında şok olmamak elde değil. yıllarca devletin ekmeğini yiyen bu sözde uzman çavuş, 20 den fazla ölü olduğunu söylüyor, devlet büyüklerini ve komutanları kötülüyor, pkk lıları ise kardeş olarak görüyor. yazık! rütbeliler dahil olmak üzere önce şu pkk beyinlileri ayıklamak lazım. sonra operasyon.
babam zamanında bana bu Pkknın beyin yıkama timlerinin olduğunu ve bunların belki de dünyadaki en önemli tim olduğundan bahsetmiştir. öyle ki bir asker kızının üzerine bomba bağlayıp askeri lojmanlaa sokabilecek kadar gelişebilmektedir. bu nasıl olabilmektedir? işte bu beyin yıkama tii nasıl oluyor da yapıyorsa bir sürü insanı kolaylıkla kandırabilmektedir. kandırması bir yana onlar üzerinden rant da sağlayabilmektedir. şu günlerde bir asker çocuğu bunların karşısında kolaylıkla durabilecektir, ama acaba kürt olup ezilenler ya da ezildiklerini düşünenler ne yapacaktır?
neyse konu biraz kaydı ama asıl ulaşılmak istenen nokta, bu insanlar artık pkknın beyin yıkamasına maruz kalmışlardır. bir anda belki de pkk tarafına 100 kişi verilmiştir bu sekiz askerle.
keske olselerdi dediğim askerler. nitekim adalet bakanı kurtulduklarına sevinemedim dediği askerlerdir. roj tvde propagandası yapılıp goruntuleri youtube'a dusmustur.
--spoiler-- http://www.youtube.com/watch?v=NrjqWcV2oOA
--spoiler
ramazan yuce; burada turk ordusuna sallayıp duruyor, teroristlere gerilla diyor. ordu ilk once kendi içindeki boluculeri bir temizlese de ıraga sonra girsek...
Türkiye, PKK'nın, esir askerleri Türk tarafına teslim edişini konuşurken, belki de en önemli kareler görmezden geliniyor. Peki askerler PKK'lılara nasıl veda etti. işte o an..
Türkiye, PKKnın elindeki esir askerleri Türk tarafına teslim edişini konuşurken, belki de en önemli kareler görmezden geliniyor.
15 gün PKK militanlarıyla kalan askerlerin oradan ayrılırken PKKlılarla yaşadıkları diyaloglar pek umulmadık ve alışılmadık türden.
Teslim töreninde, 8 asker kendilerini uğurlayan PKK militanlarına adeta hüzünle veda ediyor.
ROJ TV tarafından yayınlanan görüntülerde PKKlı kadın militanlar askerlere, yine bekleriz sizi özleyeceğiz der gibi bakıyor ve Allaha ısmarladık, hakkınızı helal edin sesleri duyuluyor. Duyulan seslerden biri de görüşmek üzere oluyor.
Askerlerle, PKKlıların birbirlerine gülerek veda etmesi ise hafızalardan uzun süre silinemeyecek gibi.
duyduguma gore roj tv de bir kacı turk ordusuna sallayıp durmus. turk ordusundan nefret ediyoruz falan filan. inanasım gelmiyor ama napalım bunları da gorduk.
serbest bırakılmışlar dır.
neden? nasıl?... sorularının ailelerine sorulmaması gereken, terör örgütünün meclisteki ve medyadaki borazancılarına profaganda edilen askerlerimiz. böyle olacağı zaten belliydi.
ama; bir bakanın.
- tsk mensuplarının herhangi birinin veya bir bölümünün bölücü terör örgütünün eline geçmiş olmasından türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak büyük üzüntü duydum. tsknın hiç bir mensubu böyle duruma düşmemeliydi. dolayısıyla kurtulmalarına fazla sevinemedim.
açıklaması gerçekten düşündürücüdür.
inanmak istemiyorum ama;
- keşke hiç esir düşmeselerdi. madem esir oldular, ölselerdi.
yanlış ama çok yanlış ve talihsiz bir açıklama.
gencecik insanların ve gözü yaşlı annelerinin adına sevindim.
düşmanını tanıyacaksın bilinci ile izlediğim roj tv de ki görüntülerini görünce geri dağa yollanmasını istediğim askerlerdir. teslim edilirken bir davul eksikti. muhteşem bir uğurlama, pkk lılarla samimi tokalaşmalar falan. denizli li er yanlışlıkla yada korkudan bu askerlerin yanına sığınmış, adanalı uzman çavuş ve kürt ekibi ise çatışmaya girmeden teslim olmuşlardır.tsk temsil edecek niteliklere haiz olmayan askerlerdir hepsi.
artık serbest kalan askerlerdir. Başımıza çuval geçirilmesinden sonra, üç-beş çapulçuya esir de verdik ya, ben böyle ordunun da o orduya baş olanın da....
pkk ve dtp'nin el ele verip şahane oynadıkları tiyatro oyununun son perdesidir. bu ne rezilliktir anlamak mümkün değildir. pkk türk askerlerini kaçırıyor, sonra bok yedici başı dtp'li vekiller türk halkının karşısına bir barış elçisi, bir sevgi kelebeği, bir şirinlik muskası olarak çıkıyor, türkiye cumhuriyeti'ni temsil sıfatlarıyla pazarlık masasına oturdukları pkk'yı muhattap kabul edip meşrulaştırıyor, türk ordusu'nu küçük düşürecek eylemlerde bulunuyor ve halkın gözleri önünde bu senaryoyu gayette güzel oynuyor, hükümetimizde sağolsun ayran çalkalıyor. artık bu rezalet'e tahammül edilebilmesi imkansızdır, pestir, ohadır ve bir nevi artık çüştür.
--spoiler--
"1. 22 Ekim 2007 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı tarafından, Hakkari / Dağlıca'da PKK terör örgütü mensupları ile meydana gelen çatışmada 8 TSK personeli ile irtibatın kesildiği bildirilmiştir.
2. Anılan 8 personel 04 Kasım 2007 tarihi itibarıyla TSK bünyesine katılmış bulunmaktadır.
güvenli bir yerde teslim alınacak askerlerdir. adamlar askerleri güvenli bir yere bırakacak. bizde gidip alacağız. bir nevi takas. o güvenli yeri başlarına yıkmayanlar asker falan olamaz.
not: ilkokul birinci sınıftaki kardeşim olayları çözmüştür, bilginize.
ne de kolay ölselerdi daha iyi diyebildiginiz kaçırılan askerlerdir.
kolay mı lan ölmek ölüyorsun oğlum şaka mı sanıyorsunuz ölmeyi.
sanki hergün ölüyormuşsunuz gibi rahat söylüyorsunuz bir de.
counter strike mı hayat keşke ölselerdi daha iyiydi, 2dk sonra round yeniden başlayacak zaten dimi tekrar dirilecekler.
ben asker olsam sen rahat uyu diye mi bekleyecem vatanı sizin gibiler için mi?
daha klavye başındayken sattınız siz askerinizi, onun kafasına silah dayalıyken söyledi en azından bu kadarını.
bundan yıllar önce de 2-3 kez pkk'lılar askerlerimizi kaçırmıştı, o vakitler pkk'nın yayın organı olan med tv vardı; ancak o vakit med tv kaçırılan askerleri kamere karşısına alıp konuşturtmamıştı. şimdi roj tv'de bu kaçırılan askerlerin görüntüleri çıktı ortaya, geçmişler kamera karşısına kraldan daha kralcı bir ses tonu ile demeç veriyolar dağdan. adım: ramazan yüce-mardin...
ayrıca; kaçırılan diğer askerlerin video görüntüleri ve konuşmaları için hpgoline sitesine bakabilirsiniz; ancak yukardaki video görüntüsünden farkı yok, hem hepsi aynı şeyi söylüyor. ha bazıları korkudan yapmışlardır diye düşünüyor olabilir; ama azıcık vücut dilinden anlaya kişiler bunun ne anlama geldiğini çok çabuk kavarayacaklardır.
her şeyden önce bir an evvel yurt sınırları içerisine sağ salim alınması gereken mehmetçiklerdir. belki de bu yazıya başlarken en çok zorlandığım yer tanım yapabilmek oldu. bir tanımdan çok temenni ifade eden bu cümle eminim ki her duyarlı Türk Vatandaşı'nın ortak dileğidir.
Şimdi, konu hakkında, herkesin yaptığı gibi ben de bir kaç cümle sarfetmek istiyorum. öncelikle, şunu görüyorum ki herkes pek doğal olarak terörü lanetliyor ve bir an önce pkk'nın bölücü ve terörist faaliyetlerinin sona ermesini istiyor. ancak 8 askerimizin bir şekilde bu terörist grubun elinde olması konusunda nedense pek çok kafadan çeşitli sesler çıkıyor. elbette çok sesli bir yönetim şekliyle yönetilen bir ülkede serbestçe fikir beyan edebilmek kadar adil bir şey göremiyorum. lakin bazı şeylere kayıtsız da kalamıyorum.
bazı arkadaşlarımızın iddia ettiği gibi bir çatışmada ya da savaşta esir düşmek askeri mahkemelerce suç olarak tayin edilmiştir. ayrıca bu durum kati kanunlarla belirtilmiş ve kabul edilebilir olacağı durumlar belirlenmiştir. bu şekliyle yani sadece dışarıdan ve yalın haliyle baktığımızda askerlerimizin orada rehin olarak bulunmaması gerekiyor diyebiliriz.
bir de, bu şekilde düşünen arkadaşlarımıza tepki gösterip "sana ne ulan sana mı soracaktı? sen orda mıydın?" şeklinde sorular yönelten arkadaşlarımız var. düşününce orada tam olarak ne olup ne bittiğini bilmeden, askerlerimizin ne şartlarda karşılık verdiğini bilmeden, rehin alınmaları konusunda ahkam kesmek çok yanlıştır.
şimdi bu iki gruba da ayrı ayrı cevap vermek istiyorum;
savaşta, bir düşman ülkenin askerleri tarafından esir alınmak ile gerilla tipi mücadele veren terörist bir grup tarafından alıkonulmak arasında dağlar kadar fark vardır. bunun yanı sıra askeri kanunnamedeki esaret ile ilgili bölümler dikkat edilirse rütbeli askerler içindir. sadece 3-5 aydır eline aldığı uzun namlulu silah ile dağlarda perişan şekilde dolaşan 20 yaşındaki gençler için değil. ha elbette o üniformayı giyen herkes Türk Ordusunun bir neferidir diyebilirsiniz. ancak asker dediğiniz zaman bu hayat biçimini kendine tek doğru olarak seçmiş, küçük yaşlardan bu yana o disiplin ile eğitilmiş, aktif görev sürecinde ülke çıkar ve geleceğini tehlikeye atmadan en iyi şekilde gururlu bir ifa sergileyecek ordu mensupları gelmelidir akıllara. yani anlayacağınız her rütbeli de asker olamaz.
ayrıca olayın gerçekleşme şekli ile kimse bir yorumda bulunmamış ki bence en önemli husus da budur. olay intikalde bulunan bir askeri birliğe pusu kurulması ile başlıyor. mardin'de ya da tunceli'de ya da hakkari'de darboğazlardan hiç reyolar içinde geçeniniz oldu mu bilmiyorum ama inanın bana saat 00:30'da, far bezleriyle karartılmış aydınlatma eşliğinde ancak bir kamyonun geçebileceği kadar geniş olan yollarda lastik izleri üstünden gitmek çok güvenilir bir şey değil. o kadar karanlıktır ki oralar, arkanızdan titanic geçse görmezsiniz! bunun yanı sıra olay akşamı ağır bir sis çöktüğü de belirtilmektedir. askeri jargonda "hakim" olarak geçen bölgelere yerleşmiş olan terörist grup konvoyun ortasındaki aracı hedef alarak havaya uçuruyor. eminim atıp tutan arkadaşlarımız hemen silaha sarılıp anında 2-3 tanesini indirmiştir. ama inanın öyle olmuyor. nerdeysen orda kalıyorsun, kıpırdayamazsın, elini bile götüremezsin kurma koluna. tecrübeli birliklerin tepki süresi elbette kısadır. ancak o akşam ne yazık ki çok da tecrübeli bir birlik geçmiyordu o yoldan. ilk şoku daha atlatamadan nerden çıktığını bile bilmedikleri yüzlerce mermi yağdı o çocukların üstüne. dağlarda pusu kuran ve eylem gerçekleştiren teröristler eğitimli ve örgütün en iyi adamlarıdır. işlerini bilirler yani. kimse sanmasın ki biz burada askeri eğitim yaparken onlar da dağlarda aerobik çalışıyorlar ya da sanat tarihi okuyorlar! ortadaki araç her zaman ilk hedeftir. böylelikle birlik ikiye ayrılır. ayrıca köprü havaya uçurulduğu için bağlantı tamamen koparılmıştır. bunun yanı sıra hakimde oldukları için pusuya düşen birliğin hedef görüşü sıfırdır. sis olmasa bile, gece olmasa bile sıfıra yakındır. ama yine de saatlerce karşı koymuşlar. peki neden sonra rehin alınmış olabilir bu gencecik çocuklar? ne kadar mühimmat olabilir ki yanlarında? daha ne kadar karşı koyabilirler ki? belki de cephaneleri bittiği için karşı ateş açamadıklarından teslim ol çağrısında bulundu bölücüler... bunu şimdilik kimse bilemez. ne olursa olsun rehin düşmüş olmaları o çocukları vatan haini yapmaz! oraya gidip, o kamyonlara binip, o silahı eline alıp dağa çıkmış kimse hain olarak nitelendirilmemelidir. rehin düştüler diye kimse onlara başka gözle bakmamalı. inanın haftalarca birlikte sigara içip mevzide saatlerce ağır ateş altında karşılık verdiğin adamın küt diye düşmesi akıllardan silinen bir manzara değil.
gelelim "ben olsam teslim olmazdım, o bayrak altında fotoğraf çektirmezdim" diyenlere ateş püskürenlere. "orda mıydın lan sen?" diyenlere. çok güzel empati kurabilmeniz, nasıl şartlar altında alıkonulduklarını düşünmeniz, belki de fotoğrafı çeken götoşun arkasında 40 tane eli silahlı adam olduğunu düşünmeniz. ancak bir de bunu söyleyenler tarafından empati kursanız? yıllardır bu ülkenin her karış toprağında kan döktü bu örgüt. ne analar ağlattılar, ne ocaklar yıktılar, ülkeye ne zararlar verdiler. binlerce şehit verdik, bir o kadar masum insan öldü. hem ekonomik hem de siyasi olarak gerilettiler. hiç bitmeyecekmiş gibi duran eylemlerine her seferinde bir yenisini ekliyorlar ve artık gerçekten de kimsenin tahammülü kalmadı. eminim "rehin alınmak kabul edilebilir değil, ben olsaydım ölmeyi tercih ederdim." diyenler arasında dediklerini yapabilecek olanlar vardır. bir de bunu düşünün derim.
kesinlikle kurtulmus olan askerler. cok sıkı sorgu altindalar su an ve bin turlu muayene ve tahlilden geciriliyorlar. bedenleri pkk lilarin hismina ugramis olabilir. aids mikrobu ve buna benzer baska viruslerle vucutlarinin enfekte olmasi saglanmis olabilir. temiz ciktiklarinda ailelerine haber verilecek.
