erbil de fuara gidiyoruz. kürdistandan vize aldık. vize formlarının hepsinde kürdistan yazıyor. son günlerde olan olaylarla şok olan yüce devlet çocuklarına türk medyası aşıklarına bildirmek isterim.
ha adamın hakkı değil mi devletini kurmak, bana kalırsa hakkı.
uzun zamandır dile getirilen ama kimsenin kulak asmadığı bir gerçektir. siz seçimlerle, abidik gubidik gündem tartışmaları ile uğraşırken ülkenin güneydoğusunda tuhaf şeyler oluyor diye bas bas bağıran insanlar vardı zaten uzun zamandır ama ne iktidar medyası bu gerçekleri dile getirdi vatandaşa aktardı ne de bunlardan bir şekilde haberdar olan vatandaş arpam kesilmesin, bana dokunmayan yılan bin yaşasın kafasında olduğu için bu bölgede yaşananları umursadı.
her ne kadar inkar edilsede kürdistan uzun zaman önce zaten kuruldu ırak kuzeyinde, ilk aşama tamamlandı şimdi bir sonraki aşamaya geçildi türkiye nin güneyini o kürdistana dahil etme aşamasına. hoşunuza gitsin ya da gitmesin gerçek bu. sizin uzun adam ve onun iktidar partisi bu süreci çok güzel yönetti-hala yönetiyor ve bir şekilde uyutmaya devam ediyor.
tayyip'in cumhurbaşkanlığı seçiminde bdp'nin kendisini desteklemesi şartıyla doğuyu pkk'ya bırakmasıdır. tayyip asker ve polisin elini kolunu bağlamıştır.
bitmiş okeye dönüyorlar ama bilmiyorlar ki okey atmaları gereken taşın ikisi de çıkmış. dolayısı ile artık son çırpınış bile demiyorum ben bu orospu çocuklarının yaptıklarına. sadece rahat bırakıldıkları için analarını sikmediğimiz için bu şekilde davranıyor amına koduğumun kara cahilleri. ama bunlar hiçbir şekilde bizi sindiremezler. 3 tane anası belli babası belli olmayan kanı bozuğa vatanın bir karış toprağını vermeyeceğimizi bilmiyorlar. ayrıca ortada dilemma falan yoktur. gerekirse bütün millet canını verecek toprağını vermeyecek. toprak bir milletin namusudur. nasıl ki sen annen kız kardeşin hususunda hassas isen bu devlette hassastır. bu milletin evlatları 70 li 80 li yıllarda da kanser olmuştu. ama tedavisini yine kendi yaptı. lazdan, çerkezden farkı olmayan amcık ağızlılar insan gibi yaşamayı, bir karış toprak istemek gibi hakları olmadığını ya öğrenecekler ya da biz kafalarına vura vura öğreteceğiz. yok öyle ülkeyi bölmek. hani bir tezahürat var ya "bir avuç ibne otur yerine" diye. tükürüğümüzde boğulacaksınız şansınızı zorluyorsunuz. efendi efendi oturun götünüzün üstüne aksi takdirde o götü kesip tavuk götü takacağız yumurtlatacağız sizi. hem devletin bütün imkanlarını sonuna kadar sömüreceksin hem de ben toprak istiyorum diyeceksin. amına koduğumun nankörleri eğilin masanın altına size bir şey göstereceğim.
Su götürmez bir gerçektir artık . Şâyet bu olay nevruz kutlamalarından itibaren böyle olacağı belliydi . Gerek hükümetin terör örgütü ile aynı masaya oturup , orada serbestce hareket etmelerine izin vermesi ile gerek ise bizim medyanın doğu ile ilgili haberlere gözlerini kapamasıyla . Kim ne derse desin , doğunun elimizden çıkmaya başladığı bir gerçek . Askerin ve ordunun doğu da susturulduğu da bir gerçek . Şimdi düşünmek lazım ileri de ne olacak ? ileriyi kimse bilemez ama hiç iyi bir şeyin olmayacağı mânidar . Bazen düşünüyorum da , acaba nükleer santral kurulup atıklarını böyle pkk kamplarına felan mı gömsek ?
zaptetmek vuruşa vuruşa olur savaşa savaşa olur. adamlar savaşmadı ki..! resmen hükümet ordu birlikteğiyle teslim ettik vatanı. ama olsun.. (bkz: yol yaptılar)
Terör örgütüyle masaya oturmanın bedellerinden biridir. Kimlik kontrolü, yol kesme, asker öğretmen, işçi, çocuk kaçırma gibi işler yaptıklarına bakınca doğrudan görülen gerçektir. Ve kimse bu duruma müdahale etmiyor. Acilen birşeyler yapılması gerekir ki aksi halde bir sabah uyandığımızda o taraf bizden kopmuş olabilir. Ciddi bir sorundur. Orada yaşayan insanların hiçbir güvenliği yoktur. Bu pisliklerle uğraşacak gücümüz var şükür ama Cesaret edecek yöneticiler lazım.
pkk zaptetmemiştir. zaptedemez de. devlet geri çekilmiştir. başrolde rte ve emir aldığı makamlar öyle uygun gördüğü için asker kışlasına, polis geriye çekilmiştir. dağdaki terörist de şehre inmiştir buna bağlı olarak.
akp hukumetinin hicbir rolu yoktut . tamamiyle kürt halkinin direnişi sonucu gercek toprak sahiplerinin kendi topraklarini almasidir. aslinda orayi zapteden Turkiye Cumhuriyetidir.