acaba diyor insan, devletin içinde Türkiye Cumhuriyeti ile pkk arasındaki savaşın devamından çıkar sağlayan insanlar mı var ki, pkk ortadan kaldırılmadı ? tam tersine, teşvik edildi ? silah ve uyuşturucu kaçakçılığından nemalanan derin devlet ve pkk'nın üst düzey kadrosu danışıklı bir dövüş içinde mi ?
mhp ve ona benzer yapıların bu savaştan sağladığı siyasi rantlar ve bu sebeble mhp'nin kürt açılımına sıcak bakmaması. düşünsenize pkk olmasaydı mhp ne yapardı? ha birde silah ticaretinden büyük rantlar sağlanıyor accayip...tahmin edemezsiniz..millet köşe oluyor...
zaman'dan yaran bir haber.
pkk'nın en büyük ele başı akp sayesinde bir dediği iki edilmezken; parti ve pkk'yı oradan yönetirken böyle bir haber acayip komik kaçmış.
türkiye cumhuriyeti'yle pkk arasındaki "düşük yoğunluklu savaş"a benzer hadiselerin değişik aktörlerce tarih boyunca gerçekleşmiş olmasının, yine otoriter-evrensel meşruiyet sahibi tarafın, illegal yapının çözülmesini istemezcesine tavır sergilemesi ve zaman zaman kendine ait bazı kurumlarca bu yapıyı desteklemesinin örnekleri var. dolayısıyla zaten benim gibi düşünen önemli bir topluluğun olduğuna emindim. hatta yakında "ordunun ve dolayısıyla devletin pkk'yı bitirmek istememesi" düşüncesinin yoğunlukla gündeme geleceğini, bir kısım tarafından -çok ortada olan sebeplerden dolayı- benimseneceğini, ulusalcıların ve iq seviyesi bakımından ulusalcılarla yarış halindeki geniş topluluğun da bunun aksini ispat etmek için yaratıcı örnekler sunacağını tahmin ediyordum ve ediyorum.
terörün bitirilmesi mümkün değil. çok sağlam bir kazanç kaynağı. sadece devlet açısından da değil. avni özgürel'in zamanında apo'yla yaptığı röportajda apo "bu işi bitirirsem beni bitirirler" demişti. ayrıca pkk'yla mücadelenin finansmanında "uyuşturucu"nun önemi büyük. "güneydoğu'dan edirne'ye kadar cemselerin eskortunda uyuşturucu taşındı" deniyor.
roj tv'de "21 ağustos'ta (aktütün baskınından iki hafta önce) onuncu kongremiz kandil'de toplanıyor" diye durmadan yayın yapıldı. cemil bayık ve murat karayılan dahil, tüm yönetici kadrosu kandil'deydi. toplantı on gün sürdü ve roj tv sürekli toplantıdan görüntüler yayınladı. artık bu halkın sorgulamamasına o kadar alışılmış ki, ordu inanılmaz boyutlarda rahat davranabiliyor. dağlıca'nın ve aktütün'ün önceden bilinmesine rağmen önlenmemesi, bunları ortaya çıkaran yayın organlarının tehdit edilmesi hadisesi biraz daha netleşiyor.
"sizce niye kandile tek bir hava operasyonu yapılmadı? -özgürel'e soruyor eleman-
bunu izah etmek lazım. halk bu sorunun cevabını öğrenmek ister. eğer pkk'yı bitirmek istiyor idiysen ve bu kadar öfkeliysen, pkk'nın bütün yönetim kademesi ve kadrosu oradaydı. pkk tasfiye edilebilirdi. bir değil, on gün sürdü bu kongre. hadi hududa gelen adamları görmediniz dağlık falan dediniz... örgütün televizyon yayınını da mı izlemediniz? bu kongreden sonra aktütün'de 17 genç öldü. arkasından diyarbakır'da polisler kurşunlandı. eksiklikleri soran gazetecilere de "vatan haini" demeye varan açıklamalar yapıldı."
tarihte benzerleri olan bir durum dedik. güzel bir örnek vermiş eleman:
"fatih arnavutluk seferine çıkıyor ve yeniliyor. ne oldu diye soruşturduğunda, komutanların, "bu savaşı da kazanırsak padişahın bize ihtiyacı kalmayacak" diye düşündükleri ve cepheden çekildikleri ortaya çıkıyor. bugün türkiye'de pkk terörü de, güvenlik birimleri için birçok şeyin gerekçesini oluşturuyor."
türkiye coğrafyasındaki en mal insanın bile bildiği bir gerçek. bunu bilmek, analiz etmek, anlamak için 0.001 gramlık bir beyin lobu bile yeterli. hangi ülke kendi coğrafyasında prim yapan ve binlerce insanın, askerin canını alan bir oluşumu barındırmak ister? burada irdelenmesi konu 'pkk nın bitirilmemesi' olmamalı. irdelenecek, analiz edilecek bir konu varsa bu da 'pkk nın arkasındaki güç ve finansörler' olmalı. bununlada kalmayıp, bunların topluma deşifre edilmesi, gerekirse dünya kamuoyunda kepaze edilmesi lazım. lakin böyle göt dünyadaki hiç kimsede olmadığı için biz daha uzun yıllar 'pkk yı da bi bitiremediler amına koyim' diye tartışmaya devam ederiz. bizim siyasilerimiz, ordumuz, ekonomistlerimiz, istihbaratımız ne zaman taşşaklanır, 'ya herro ya merro' deyip bizleri aydınlatmaya başlarsa, kimseler tarafından engellenmezse, işte o zaman bu orospu çocuklarını bitirmek için somut adımlar atılmaya başlanabilir. sen 3-5 tane köpekbalığı avlamışsın, jaws hala denizde. sikeyim öyle avı.
Ordunun gerçek doğa koşullarında canlı hedeflerle askerini eğitmesi. TSK pkk ile mücadelesi neticesinde dünyanın en iyi gerilla savaşı yapabilen üç ordusundan biri sayılıyor.
yakalanan pkk lıyı cumhuriyet savcısına ifade vermeye götürürken '' bak, savcıya şöyle şöyle söyleyeceksin '' diye tavsiyede bulunan bir onbaşının bu davranışından yola çıkarak kafamızda soru işaretleri bırakan önermedir. öyle ya dünyanın üçüncü büyük ordusu otuz yıldır büyük bir sabırla dağları tepeleri bombalamaktadır.
kaynağın ne olduğunun önemi yok. kafası basan herkesin bildiği gerçektir. pkk ile mücadelenin devam etmesinden, gerek tsk içinde, gerekse devletin farklı mekanizmalarında, gerekse içeride dışarıda sivil çok büyük rant sağlayan odaklar olduğu bir gerçektir.
başrollerini hugh jackman ve john travolta'nın oynadığı kod adı kılıçbalığı adlı filmde, bu iki aktör arasında bir konuşma geçer. abd'nin azılı düşmanı terör gruplarını abd derin devletinin kurduğu ve finanse ettiği gerçeği ile ilgili, orada hugh jackman'ın oynadığı karakter john travolta'ya sorar; ama nasıl böyle bir şey olabilir. kendi düşmanlarımızı kendimiz mi yaratıyoruz minvalinde.
abd derin devleti adına çalışan john travolta'nın canlandırdığı karakter de cevap verir: eğer düşmanımız olmazsa bize neden gerek olsun ki? diye.
