yargıtay ceza genel kurulunun aldığı, çok isabetli bir karardır:
yargıtay, pkk nın çağrılarına göre yapılan her mitinge katılan kişinin "örgüt üyesi" gibi cezalandırılması gerektiğine, çocuklar ve kadınların da bu kapsamda değerlendirileceğine karar verdi.
galatasaray forması giyenlerin galatasaraylı sayılması gibi doğru bir karardır.
ama bunun ileriki aşamalarda ters uygulamaları olabilir.
farklı amaçtaki bir mitingi, toplantıyı sabote eden pkklılar nedeniyle oradaki kişilerin de pkk'lı sayılmasının önü açılır.
bu konuda polislerin uyanık olması gerkir ama o tarz polisleri bulmak da zor be!
dün cnn'de taliban liderinin açıklaması verildi. şimdi bu taliban dünyadaki abd'ye göre en büyük terörist yapılanma. ama adamlar kendi televizyonlarında taliban liderinin obama'nın başkan seçilmesiyle ilgili açıklamasını veriyor. adam dağda açıklama yapıyor, cnn'ciler gidip adamın görüşlerini alıyor.
işte türkiye'nin hiçbir zaman huzur bulamayacak olmasının temel nedeni budur. kafayı gömünce, birilerini susturunca sorunların biteceğini sanmak.
bu bakış açısına göre çok doğru bir karardır. alkışlayanlar da olaya çook geniş çerçeveden bakmaktadır. aferin.
kurunun yanında yaşta yansın yeter ki hepsi yansın a.q olayıdır. ve bir hukuk devletine yakışmayacak bir durumdur zira pkk mitingi diye bir şey yoktur. pkk nın dağ kadrosu istanbul valiliğine başvurup biz şu gün şurda miting yapacağız demez. ama kastedilen dtp mitinglerinde olan olaylarsa iş daha da vahim. nasıl tespit edeceksiniz? nasıl ayırt edeceksiniz yani? yoksa önünüze geleni alıp pkk lı damgası mı yapıştıracaksınız? nedir ölçü biriminiz ve bunu kim ölçecek? bu sorular daha da uzar ama cevap verecek, en azından mantıklı cevap verecek biri olmayacağı için uzatmaya gerek yok. yaşasın ayarsız türk adaleti! deyip noktalamak lazım sanırım.
lakin esas istenilen; terörizmin vatana ihanet kapsamına alınması ve idamın vatana ihanet için geri gelmesi.
terörizm suçunu işleyen kişinin öldürülmesinin nefsi müdafaa-vatan müdafaası şeklinde değerlendirilmesi. böylelikle vatandaş tepkisi; milletin tepkisinin önündeki engel kalkmış olur.
biz bu köpekleri ve yandaşlarını hapishanelerde beslemek zorunda değiliz.
iştirak halinde hırsızlık suçunu işlemek üzere bir eve giren iki kişiden biri uyanan ev sahibini öldürse, hukuk düzeni birini hırsızlıktan, diğerini hırsızlık ve kasten öldürmeden sorumlu tutuyor.
istiyorsanız cin ali hikayesi olarak örneklendirme yapayım.
birilerini susturmadıkça tepemize çıkmalarını sağladığı için, artık türk adaletine başka çare bırakmamış olsa gerek ki, böyle bir karar alınmıştır.
hemen belirteyim, yargıtay'a bu kararı aldıran olaylar 2006 mart ayında diyarbakır'da gerçekleşen olaylardır.
PKK üyelerinin cenaze törenleri sırasında 77 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 26'sı 18 yaşın altındaki çocuklardı. Bu çocuklardan biri de Felat Özer'di. Felat Özer Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı. Mahkeme, Özdemir'e "yasadışı toplantıya katılmak" tan ceza verdi. Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Diyarbakır Ağır Ceza kararında direnince dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na geldi. Kurul, incelemesinde TCK'daki "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi ayrıca örgüte üye olmak suçundan cezalandırılır" hükmünü tartıştı.
Diyarbakır'daki son olaylarda 13-14 yaşlarındaki çocuklara 23 yıl ceza istenmesinin de dayanağı olan yorum, Genel Kurul'daki bu inceleme sırasında yapılmıştır. Genel Kurul, Felat Özer kararında, öncelikle PKK'nın kitleleri harekete geçirmek için Roj TV, Frat News Haber Ajansı ile örgütün internet sitelerindeki duyuruları kullandığını aktardı. 24 Mart 2006'da düzenlenen operasyon sonucu ölen örgüt militanlarının cenazelerine katılım için de aynı kanallarla çağrılar yapıldığı belirtilen kararda şöyle denildi: "Örgüt siteler ve Roj TV'nin olay öncesinde yapmış olduğu yayınlarda halkın işe gitmemesini, kepenklerini kapatmasını, çocukların okula gitmemesini sağlamıştır. Bu yayınların sonucu cenaze törenlerine katılan kişiler, belirtilen eylemleri gerçekleştirmiştir."
bu olaylar düpedüz pkk ve onları destekleyen bazı yapılanmaların çağrısı ve provokasyonu üzerine gerçekleşmektedir. bu tür mitinglere katılan pkk lı değildir de nedir?
siyasî anlamda çzöümsüzlüğe itilen konuların yargı yoluyla çözülmesinin imkânsız olduğunu ortaya koyacağı muhtemel sonuçlarla bir kez daha gösterecek tavırdır.
ohal döneminde yargılama bile olmadan infaz yapılıyordu, sorun bitti mi? hayır.
özgürlükler toplumsal huzurun garantisidir.
anlaşılacak bir örnek olsun: hırsızlığı bitirmek için hırsızları öldürmeniz sadece sorunun nedenini görünmez kılacaktır. toplumsal eşitsizlik sürdükçe hırsızlık olacaktır.
