akp diyarbakır milletvekilin yüksekovada gerçekleştirdiği olaydır. pkklıların annelerinin elin öpmüş ve "Öcalan muhatap alınmalı, çözüm için kullanılmalı" açıklamasını yapmıştır.
adamın biri başka bi adamla kavga etmiş. sokak ortasında satırı sallamayı çekip öbürüne saldırmış, kolunu bacağını kafasını kesmiş. bütün organlarını yol ortasında parça parça ayırmış. ortalık kan revan...olayı orda bulunan polisler de görmüşler. tabi bi sürü şahit falan da var. adamın inkar şansı yok. hakim karşısına çıkacak. 'avukat istiyor musun?' demişler adama. adamda 'istiyorum.' demiş. 'ulan herşey ortada delil var tanık var suçunu inkar da etmiyosun, avukat nasıl savunsun seni bu saatten sonra.' diyen polise, 'valla komserim bilmiyorum bende onu merak ediyorum' demiş.
bende şu olayı yandaş avukatlar nasıl savunucak hakkatten çok merak ediyorum. bekleyelim görelim.
tanım : haber niteliği taşımayan bi olaya konu olmuş akp lidir. daha önce bu soruna çözüm iddiasıyla yaptıkları tüm icraatlar teröristlerin 30 senedir yapmak isteyip de yapamadığı şeyler olan, dolayısıyla bölücülerin farkında olarak veya olmayarak ekmeğine yağ süren bir siyasi partinin üyesidir çünkü. gidip de şehit anasının elini öpücek hali yok. yoksa faşist olur, şehit kanı üzerinden siyaset yapmış olur. şimdi bak ne güzel demokrat oldu, olaya onların gözünden baktı falan. insanların gönlünü falan kazandı. şimdi o geberen pkk lıların tüm aile üyelerinin her biri birer vatan aşığı oldu bu olaydan sonra. öl desen ölürler o derece.
köpeğin insanı ısırması haber olmaz, insanın köpeği ısırması haber olur derler ya, bu da öyle bişey işte. normal olaydır, haber niteliği taşımadığı kanaatindeyim. hatta daha rezil açılımlar da bekliyorum önümüzdeki aylar içinde.
Faşizan yaklaşımların doruk noktasına çıktığı başlıktır. Sonuç olarak terörist annesinin hiç bir şekilde olayla uzaktan yakından bir alakası yoktur. O çocuğu doğurmuştur. Çocuk ise ( ayrıca tartışılabilecek şartlar sonucu ) kendisi bir karar verip bu yolu seçmiştir. Benim annemle bir terörist annesi arasında ufak bir fark dahi yoktur. ikiside evlat sahibi analardır ve evlatlarının sorumluluklarını ömür boyu sırtlarında taşımak zorunda değillerdir.Görüşü partisi ne olursa olsun elini öptü diye bu milletvekilinide yargılamak büyük bir yanlıştır.Kısacası Faşizan yaklaşımlı arkadaşları şahsen kınamaktayım !
"Onlar sadece kendileri için değil, bütün anneler için ağlıyordu"
"Öcalan muhatap alınmalı, çözüm için kullanılmalı"
sayın vekilimizin ağzından çıkan sözler. bu ülkede bu saatten sonra ne dtp'ye ne de pkk'ya gerek vardır. onların her isteğini gerçekleştirebilecek bir iktidar mevcuttur. pkk'nın silah bırakması bu yolla sağlanacakmış, onu da gördük.
ne kadar güzel geliyor değil mi kulağa, "barış olacak", "pkk silah bırakacak", "analar ağlamayacak" vs vs. sormazlar mı adam bugüne kadar ağlayan analar ne olacak? terörle mücadele bu mudur? terörle teröristin istediklerini vererek mi mücadele edeceksiniz? bunun adı mücadele değil, yenilgidir. verilen binlerce şehidi, basılan binlerce köyü, öldürülen binlerce masum insanı tek kalemde hiç etmektir.
son günlerde "analar" ajitasyonu almış başını gidiyor. insanın yaptıklarından anası babası kardeşi mesul tutulamaz muhakkak. fakat, eğer ben onun yaşında sokakta top oynarken gelen polisi görüp, topu falan bırakıp eve kaçarken on yaşındaki çocuğu panzerin önüne süren anaları da masum göstermek nasıl bir aymazlık örneğidir, anlamak güç.
ne işi var lan on yaşında çocuğun panzerin önünde? nasıl bir ana onu oraya götürür de o panzerin önüne salar? uğur kaymaz'ın babası sözlükteki sempatizanlar kadar kendi çocuğunu düşünseydi teslim olur, o çocukta bugün yaşıyor olurdu. terörist anaları, babaları külliyen masumdur diyemezsiniz!
kürt milliyetçiliği gibi ırkçı bir olaya canını vermiş bir vatan haininin annesinin elini oğlu davasında güya şehit olduğu için elini öpen akp'lidir. rengini belli etmiş olan akp'lidir.
insanların analarına sövüp sosyal analiz yaptığını zanneden ergenlere ders olması gereken akp'lidir. ama örgün eğitim sistemi yıllardır öyle başarılı olmuştur ki kafatasçı genç yaratmakta, kendi yarattığı canavar sistemi yer olmuştur.
partisinin liderinden randevu isteyen şehit ailelerini kabul etmeyen partiye mensuptur.
"Başbakanımızdan 7 defa randevu istememize rağmen bize randevu vermedi. Cumhurbaşkanımızdan da telefonla ve yazılı olarak en az 5 defa randevu istedik alamadık. Kimlere randevu vermiyor ki? "
ülkemizin yüzde kırk altılık kesiminin oy verdiği partinin vekilidir. çiftçiye lan, şehide kelle, apo ya sayın ve askerliğe yan gelip yatma yeri değildir diyen başbakanın partisindendir. aynı zamanda başbakanın oğlu yan gelip yatmasın diye askerlik yapmamıştır. şehit anaları ve babaları gibi ciğerleri yanmadığı için terörist annelerin ellerini öperler!
beyler, arkadaşlar, kardeşlerim. bu adama, bu partiye sizler oy verdiiz. yüzde 46 aldı lan bu adamlar. niye şimdi ağlama telaşındasınız? en başında, olacakları söylerken bizler, - siktir lan, - o kadar da yapamazlar olum, - bu adamlar müslüman lan. bunlara atıcam ben. tarzında konuşmadınız mı ? neyse ki bir şansınız daha var. 12 haziran çok yakın. bu sefer adam gibi düşünüp, adam gibi gidin sandıklara. zira kafanız, bir daha taşlara vurulmayı kaldıramaz. not: siz diye hitap ettiklerim kendilerini biliyorlar.