olay ortadoğunun yeniden şekillendirilmesi konusunda abd ile ihtilaflı ab nin tam merkezinde, hem de fransa ve almanya gibi güçlü iki ülkesini ilgilendirecek biçimde vuku bulmuştur. bugün için öngörülenin aksine, abd güdümlü bağımsız bir kürdistan ab nin ekonomik ve siyasal çıkarları için uygun değildir. türkler ve kürtler arasında başarıyla sonuçlanması olası bir barış süreci, sınırları planlanmış kürdistan ve ortadoğunun abd nin istediği biçimde şekillenmesi açısından yadsınamaz bir engeldir. pkk şu an için kendi kürt bölgesinde yani türkiyede siyasallaşmak istemektedir, ayrıca avrupa destekli yapısı ve iç dinamikleri nedeniyle de kurulması planlanan hayali kürdistanda kendisine etkili bir konum öngörememektedir. ilaveten bir çözülme sürecinde de olduğuna dair geçerli kanıtlar bulunmamaktadır. öyle ise böyle bir cinayetten ab, türkiye yada pkk nasıl bir yarar umabilir? ha eylemin bu yapılar içindeki karşıtlar tarafından yapılmış olması elbette mümkündür ancak fransaya rağmen yine de çok zordur. bununla birlikte bu eylemi yapabilecekler içinde abd, kuzey ırak kürt yapılanması ve israil gizli örgütlerinin de bulunması ihtimali bir hayli yüksektir ve pek akla gelmemektedir nedense. eğer bu eylem son ihtimaldeki gibiyse, karşılıklı olarak devam edeceğe benziyor bence. çünkü bu örgütler son derece profesyonel ve tüm dünyada örgütlenmiş olup, bu işi fransaya rağmen tabi ki ülke içindeki işbirlikçileri ile başarabilecek kapasiteye sahiplerdir. hazırlıklı olmak lazım.
Sakine cansız ajan olduğu için infaz edilmiş , diğer ikisi de görgü tanığı oldukları için infaz edilmiştir . Olay tam olarak örgütün iran ayağını oluşturan heriflerin isi. Ha bu ortaya çıkar mı , yok bir sikim olmaz .
dağda her gün öldürülen vatan haininin avrupa'da öldürülünce değere binmesidir. aynı bokun avrupa'da yaşayanıdır. örgüt içi hesaplaşma da olabilir, faşist diye tabir ettiğiniz vatansever suikasti de olabilir. olsa da üzülmem, yeni bir yeşil, çatlı doğsun.. faşizm yapsın derin devlet tetikçisi olsun umrumda değil, başka dilden anladıkları yok.
Süreç baltalanıyormuş da, örgüt artık apoyu dinlemiyormuş da o üç insan(!) canına kıymışlarmış da. bu günleri görmek benim ülkemde ne üzücü. Gerçi imamın ossurduğu yerde cemaat sıçarmış. başbakan yardımcısı ölen oğluna üzülmüş gibi üzülmüşse bunları duymamız çok normal artık.
neymiş artık örgüt apoyu dünlemezmiş. yapma ya! yemin ediyorum hiç aklıma gelmemişti. pkk gibi bir örgütte, yöneticilerinin bir eli yapda bir eli balda yaşayan, apo yakalanır yakalanmaz örgüt içerisinde taht kavgası başlayan bir örgütten bahsetmiyoruz sanki de, fatihin kırk fedaisinden bahsediyoruz. Ulan azcık kendi kendinize düşünün be. Örgütün yapısı ideolojisi bu kadar belli iken apo sadece örgütün en büyük kozu durumundadır. ve örgüt bunu en iyi şekilde değerlendirecektir. esaret altındaki bir adamın onlara göre pkk gibi bir örgütü yöntemeyeceği öğretileri örgüt içerisinde anlatılıp örgüt apodan uzaklaştırılırken bizim başımızdakiler ölmek üzere olan bir adamla görüşerek apoyu yeniden sahneye çıkarmıştır.
devlet zaten aponun örgüt içerisinde bir gücünün zayıfladığını bilerek bu tür bir ortam hazırlaması sinsice yapılmış bir plan görülse de taviz doğurmaktan bi adım öteye gitmemektedir.
şunların sıfatına bak. şunlarla masaya oturanları allah kahretsin.
kck saldırıyı türk gladyosunu yaptığını açıklamıştır:
Partimiz PKKnin kurucularından olan, hareketimizin seçkin öncü militanı, onurun ve direnişin sembolü, Kürt kadınının iradeleşmiş sarsılmaz önder kadrosu Sakine Cansız (Sara) yoldaşımız ile KNK Paris Temsilcisi, Kürt halkının değerli diplomatı ve Özgürlük Hareketinin yılmaz militanı Fidan Doğan (Rojbîn) ve Gençlik Hareketinin fedakar-değerli militanı Leyla Söylemez (Ronahî) yoldaşlarımızın dün hunharca katledilmesini nefretle kınıyoruz. Bu kayıp, Hareketimiz, halkımız ve tüm Kürdistan kadınları açısından büyük bir acı ve büyük bir kayıptır. Hemen her dönemde Hareketimizin değişik yönetim görevlerini gerçekleştirmiş, Kürdistan halkının ve kadın özgürlük mücadelesinin yılmaz-öncü militanı, PKK Meclis Üyesi ve PAJK Koordinasyonu Üyesi Sakine Cansız yoldaşın, Fidan Doğanın ve Leyla Söylemezin şahadeti karşısında saygıyla eğiliyor, her şehide karşı vazifemizin, onların yollarında yürümek ve kanımızın son damlasına kadar anılarına bağlı olmak olduğunu belirtiyoruz.
Sakine Cansız bilinçli olarak hedeflendi
Sakine yoldaşımız bilinçli olarak hedeflenmiş, bu katliam örgütlü, planlı ve çok ustaca gerçekleştirilmiştir. Olayın gerçekleşme biçiminden, bu katliamın uluslararası düzeyde yetkinleşmiş profesyonel güçler tarafından gerçekleşmiş bir katliam olduğu anlaşılmaktadır. Açık ki bu katliamı gerçekleştirenler, Önderliğimiz tarafından gerçekleştirilen yeni sürecin gelişmesini ve Kürt sorununun çözüme kavuşmasını istemeyen kesimlerdir. Kürt halkı üzerindeki sömürgeciliğin sürdürülmesinden yana olan ve Kürt halkına dönük kirli amaçlar taşıyan çevrelerin tertipleyip uyguladığı bir katliamdır.
Fransada gerçekleşmesi dikkat çekici
Bu olayın özellikle bir süreden beri Kürt siyasetçilerini takip altına alan, onları haksız yere tutuklayan ve cezalar veren Fransada gerçekleşmiş olması dikkat çekicidir. Fransada en son, tanınan bir Kürt siyasetçisi olan KNK Yürütme Konseyi Üyesi Adem Uzunu bir komployla tutuklayanlar ile bu hunharca katliamı yapanlar arasında bir bağın olmadığı düşünülemez. Adem Uzunun bir komployla tutuklanmasının perde arkasının açığa çıkarılması, bu katliamı da aydınlatmada önemli bir veri olacaktır. Bu konuda Fransa hükümeti töhmet altından çıkmak istiyorsa, mutlaka ve mutlaka bu katliamı açığa çıkarmalıdır. Fransa Devletinin, çağımızın gelişen teknolojik ortamında, Paris ortasında gerçekleşen bu olayı açığa çıkarma olanakları vardır. Fransadaki bazı derin güçlerin bu olayla bir suç ortaklığı yoksa Fransa hükümetinin bu olayı açığa çıkartması gerekmektedir. Açığa çıkarılmadığı müddetçe Fransa hükümeti Kürt halkı karşısında sorumlu tutulacaktır.
AKP hedef şaşırtmaya çalışıyor
Katliamın duyulmasıyla birlikte ülke içinde ve ülke dışında halkımız büyük bir acı içinde sokaklara dökülmüştür. Halkımız başta Sakine yoldaş olmak üzere kendi önder militanlarının Avrupa ortasında hunharca katledilmesinin acısı içerisindeyken olayın ilk duyulmasıyla birlikte henüz bir verinin ortada olmadığı ilk saatlerde AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelikin ve yandaş basının, haberi iç hesaplaşma olarak servis etmesi oldukça dikkat çekici bir durumdur. Türk devlet ve hükümet yetkililerinin, yine yandaş basın-yayın çevrelerinin ilk saatten itibaren büyük bir panik içerisinde, arsızca ve çirkince bir üslupla katliamı hareketimize, yani Kürtlere yıkma alçaklığını göstermesi, hedef şaşırtmaktan başka bir şey değildir.
Bu çevrelerin sürekli bir biçimde provokatif girişimlerin olabileceğini dillendirmesi, dikkat çekici diğer bir yan olmaktadır. Yürüttükleri bu psikolojik savaş hamlesi, hem suçlu hem güçlü pozisyonda olan Türk devleti ve hükümetini bu vahşi terör eylemi karşısındaki sorumluluktan kurtaramayacaktır. Açık ki Türk tarafı suçluluk psikolojisiyle yapılmış bu alçakça katliamın üstünü örtme, maniple etme ve saptırma çabası içerisindedir.
Kürt halkının düşmanları süreci sabote etmek istiyor
Ülke içerisinde hareketimizin lider kadrosunu katletmek isteyenler başarısız kalınca, Avrupada Sakine Cansız yoldaşı şehit ederek amaçlarına ulaşmak istemişlerdir. Özellikle bu dönemde Sakine yoldaşı ve özgür kadın militanları hedefleyenlerin Apocu hareketten ve Kürt halkından intikam almak istediği açıktır. Çünkü Önder Apo öncülüğündeki Kürdistan Özgürlük Hareketinin bugün kazanmış olduğu bu düzeyde, Sakine yoldaşların, Zîlanların, Bêrîtanların, Şîlanların ve Nudaların kahramanlığında yükselen Kürt Kadın Hareketinin yeri belirgindir. Özgürlük mücadelemizin yükselişinde ve Önder Aponun güç kazanmasında Kürt kadınının yeri tartışılmazdır. Bu rolün oynanmasında da Sakine yoldaşın dürüstlüğü, sadeliği, kararlılığı ve kahramanca bir yaşama sahip olmasının yeri belirgindir. Kürt halkının düşmanları, önder kadın militanları hedefleyerek Apocu hareketten intikam almak ve gelişen çözüm sürecini sabote etmek istemişlerdir.
Bu olsa olsa, uluslararası arka planı da olan Türk Gladiosunun işi olabilir. Bu kadar alçak ve hunharca bir saldırıyı ancak ve ancak Türk sömürgeciliğinin yetiştirdiği, sadist, derin devlet güçlerinin ırkçı ve şoven duygularını yaşayan güçleri yapabilir. Bu olayın bu denli ustaca yapılmış olması, Türk derin devlet güçlerinin uluslararası güçlere dayanarak yapmış olduğunu göstermektedir.
Eğer AKP hükümeti gerçekten Kürt sorununun çözümünde samimi olsaydı, bu olay karşısında hemen psikolojik savaşa başvurup kara propaganda yapacağına, olayın açığa çıkarılmasını isteyebilir ve sonucu bekleyebilirdi. Ancak telaş içinde fırsatçı bir tutum sergilemeleri dikkat çekici olmuştur.
Bu süreci sabote etmek isteyenler belli
Şunu tüm kamuoyuna açıkça belirtiyoruz; bu süreci sabote etmek isteyen, Çukurca eylemini yapanlar değil, 31 Aralık 2012de Licede, içinde Amed Eyalet Komutanı Numan arkadaşın da bulunduğu 10 militanı katledenlerdir. Çukurca eylemi ise, onun misillemesi olarak HPGnin bölgedeki güçleri tarafından pratikleştirilmiştir. Hareketimizde, asla ve asla Türk basınının ve Türk devletinin çokça ifade ettiği gibi çok başlılık ve iç çelişki yoktur. Bu sadece ve sadece Türk psikolojik savaş dairesinin ortaya attığı içi boş bir çarpıtmadır. Türk tarafının, özellikle de bazı arkadaşlarımızın ismini vererek, bunun bir iç hesaplaşma sonucu gerçekleşmiş olduğu varsayımı büyük bir çarpıtma ve yalan olduğu gibi, halkımıza ve hareketimize karşı yapılan büyük bir saygısızlıktır.
Olay her yönüyle açığa çıkarılmalı
Tüm ulusal ve uluslararası, demokratik, vicdan sahibi ve barıştan yana olan kesimleri Türk devletinin ve Türk basınının bu hunharca katliamın üstünü örtmek için geliştirdiği büyük çarpıtma ve saygısızlığa karşı sessiz kalmamaya ve gerçeklerin açığa çıkması için ağırlığını ortaya koymaya çağırıyoruz. Fransa Devletini Parisin orta yerinde işlenen bu alçakça cinayeti hiçbir tereddüde kapılmadan açığa çıkarmaya çağırıyoruz. Bu olayın açığa çıkarılmamasının, Fransa hükümetini ve Avrupa hukukunu gölge ve töhmet altında bırakacağını özellikle vurgulamak istiyoruz.
Bu olay, halkımıza ve hareketimize karşı şimdiye kadar işlenen cinayetlerin uluslararası boyuta taşınmasıdır. Bu olayın bütün boyutlarıyla kınanması ve katliamcıların açığa çıkartılması, aynı zamanda demokratik çözümün yolunu da açacaktır. Önder Aponun başlattığı sürecin başarısı ve Kürt halkının meşru haklarına kavuşarak Kürt sorununun çözülmesi için bu alçakça saldırının açığa çıkarılması önemli olacaktır. Türk devlet sistemi içerisinde çözümün önünde engel olanların açığa çıkarılması, aynı zamanda demokratik çözümün de gelişmesi anlamına gelecektir.
Bu nedenle ülke içerisinde ve ülke dışında tüm halkımız ve demokratik-yurtsever çevreler Sakine, Fidan ve Leyla arkadaşlara sahip çıkmalıdır. Öncelikle Avrupadaki yurtsever halkımızın ve dostlarımızın Parise yürümesi, arkadaşlarımıza sahip çıkması ve olayın açığa çıkarılması için ağırlığını koyması büyük bir önem taşıyacaktır. Yine, ülke içerisinde ve ülke dışında tüm Kürdistanlıların ve çözümden yana olan tüm kesimlerin sokağa dökülerek Kürt sorununun demokratik çözümü önünde engel olan sömürgeci-faşist odaklara karşı mücadeleyi yükseltmesi temel bir görev haline gelmiştir. Bu temelde tüm halkımızı değerli şehitlerimize sahip çıkmaya, bu alçakça katliamı protesto etmeye ve olayın peşini bırakmamaya, açığa çıkarılması için kitlesel gücünü ortaya koymaya çağırıyoruz."
Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon) açıklama ile türk medyasını eleştirmiştir.:
Pariste oldukça kalabalık bir yerde bulunan büronun Fransız polisi tarafından izlendiği sır değildir. Sabahın ilk saatleriyle birlikte yalan yanlış haber servisleriyle Türk medyası ortalığı bulandırmaya çalışıyor .
"Çok kafa karıştırıcı bir durum. Çok acımasız ve serinkanlı bir suikast ile karşı karşıyayız. Çok kötü niyetli bir şeyle karşı karşıyayız. O üç insanın canını almaktan öte bir niyet var mı, diye korkutan bir soru. Özellikle şu dönemde dehşet verici bir olay olarak çıktı önümüze"
Partimiz PKKnin en seçkin militanlarından ve partimizin kurucu üyesi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez yoldaşlarımızın 9 Ocak 2013 de Fransanın başkenti Paris de, Kürdistan Enformasyon Merkezinde hunharca katledilmelerini nefretle kınıyor, bu değerli yoldaşlarımızın anıları önünde saygıyla eğiliyor, anılarına bağlılık gereği mücadelemizi daha da büyüterek geliştireceğimize dair sözümüzü yineliyoruz.
Boyun eğmez ve abideleşen üç büyük insan!
Uluslararası güçlerin ve Türk gladioysunun ortaklaşa ve profesyonel bir tarzda planlayıp gerçekleştirdikleri bu katliamın, Reber Aponun başlattığı yeni çözüm sürecini baltalamaya dönük olduğu aşikârdır. Böylesi önemli bir süreçte yapılan bu katliamda başta Sakine yoldaşımız olmak üzere Fidan ve Leyla yoldaşlar bilinçli olarak seçilmişlerdir. Sara, Rojbin ve Ronahi! Özgür kadın hareketinin üç onurlu üyesi ve özgür kadın hareketimizin iradesi! boyun eğmez ve abideleşen üç büyük insan! Partimiz, Kürdistan halkı ve Önderlik çizgisinde özgürlüğüne kilitlenmiş soylu Kürt kadını bu lanetli katliamı asla unutmayacak ve mutlaka hesap soracaktır.
iftira ve karalamalar hedef şaşırtmaya dönük beyhude çabalardır
Partimiz PKK, çıkışından günümüze kadar birçok alanda büyük komplo ve katliamlarla mücadele edip bugünlere ulaşmıştır. Bu insanlık dışı katliamla hedeflenen, Sakine Cansız yoldaşımızın öncülüğünde ve mücadele çizgisinde örgütlenen kadın Hareketimiz, yine partimiz PKKnin ideolojisi ve mücadeledeki direniş çizgisi olmuştur. Ancak bu iyi bilinmelidir ki, bu tür katliam ve provokasyonlarla özgürlük Hareketimiz ve halkımız asla sindirilemeyecektir. Daha olay çok taze iken, AKP yetkileri, sözcüleri ve yandaş medyasının ortaya attığı iftira ve karalama söylemlerinin bu hunharca katliamın karanlık faillerini gizleme ve hedef şaşırtmaya dönük beyhude çabalar olduğu açıktır.
Fransa devleti sorumluluk altındadır
Bu katliam tüm boyutlarıyla ortaya çıkartılıp, failleri bulunup yargılanıncaya kadar, Fransa devleti ve hükümeti sorumluluk altındadır. Parisin merkezinde ve en işlek caddesin de gün ortasında böylesi vahşi bir saldırının uluslararası istihbarat güçlerin ve devletlerin desteği olmadan gerçekleştirilmiş olması mümkün değildir. Bu katliam, uluslararası komplocu güçlerin başta Önderliğimiz olmak üzere, Kürdistan halkına ve kurumlarına dönük gerçekleşen tutuklamaların ve hareketimizi kriminalize eden uygulamaların son bir halkası olmaktadır.
Şu iyi bilinmelidir ki, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonrada bu katliamı gerçekleştiren güçler hiçbir biçimde kirli amaçlarına ulaşamayacaklarıdır. Partimiz PKK, bu değerli militanlarının anısına özgürlük mücadelesini daha da yükselterek, Kürdistan halkının ve önder Aponun özgürlüğünü gerçekleştirene kadar bu kutsal davadan vazgeçmeyecektir. Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez yoldaşların mücadele tarzlarını ve kararlılıklarını esas alarak, başta kadın Hareketimiz olmak üzere tüm yoldaşlar büyük bir fedai ruhla özgürlük mücadelesini yükseltecek ve yoldaşlarımızın anılarını zaferle taçlandıracaktır.
Cenazelere sahip çıkılması istendi
Yurtsever Kürdistan halkını, özgürlükten yana olan direngen tüm Kürt kadınlarını, Kürdistan gençliğini ve halkımızın dostlarını; tüm devrimci, demokrat ve sosyalist güçleri, bu aşağılık katliama karşı demokrasi ve özgürlük mücadelesini yükselterek, şehit yoldaşlarımızın cenazelerini güçlü sahiplenmeye çağırıyoruz.
ölmeyi hakeden kişilerin öldürülmeleridir. ülke olarak lehimize veya aleyhimize nelere yol açacağı önemsizdir. bütün pkk'lılar ölmeyi haketmektedirler, bunun yolaçağı olumsuzluklardan korkan varsa da adam değildir. sonucunda ölmemiz de gerekse bu bir şeyi değiştirmez. kardeşlerimizin kanını akıtanların kanları kuruyana kadar akmalıdır.
ülke olarak aleyhimize sonuç doğurabileceğini düşünüyorum. dünyadaki önemli ülkelerin önemli gazetelerinin hepsi bu olaya geniş ayırdı analizler yaptı vs. salt pkk veya salt devlet olarak bakılmayacak kadar komplike bi durum var. ya pkk yine mazlumu oynayacak türkiye suçlu ilan edilecek ya da pkk misyonunu tamamladı itin götüne sokulmaya çalışılacak dünya kamuoyunda. şu an her şey muallak olduğu için taraflı haberler gelmiyor ama ilerleyen zamanlarda dünya basının tavrına göre olayın kimin aleyhine olduğu belli olacak. misal hrant dink öldürüldüğünde bi ingiliz gazetesi 1.500.001nci ermeni katledildi diye duyurmuştu. ancak şahsi kanaatim bize giren de çıkan da olacaktır ama menfaatimizin daha ağır basacağı yönünde.
alternatif mesajlar:
1:son olaylardan sonra, verilen tavizlerin aslında hesabının sorulabileceği mesajı.
2:dış mihraklar bu süreci baltalamak için bu eyleme imza atmıştır.