Pkk ile mit arasında yapılan görüşmeler dün bir kayıtla basına sızdı. gündeme adeta bir bomba etkisiyle düstü.
bence bunu servis edenler amaclarına ulasamayıp kazdıkları kuyuya düsecekler. bu kayıt son derece mühim birseyi acıklıyor bize. hükümet bu işi cözmek için hertürlü riski almış durumda. Kürt sorununu ve pkk olayını birsekilde bitirmek için gereken neyse yapılıyor. bu cok ama cok umut verici birsey.
bu konuda iRA yla görüsüp iRA yı bitiren ingiltere basbakan tony blair in o meshur sözünü aktarayım " bu sorunu çözmek için gerekirse seytanla bile görüsürüm. "
ben otuz yasında bir arkadasınız olarak terörle büyüdüm diyebilirim. hükümet cesur davranıp bu dogru yolda devam edebilirse cocuklarımız terörle büyümeyecek. böyle olursa da Türkiyeyi kimse tutamaz.
ülkemin ayağına pranga olan bu terör belasından kurtulduğumuz zaman, dünyada tüm ekonomik kuralları alt üst edecek bir yükselişe geçeceğiz inşallah, terörrü bu hükümete karşı eleştiri konusu yapanlar terör için yıllarca kılını kıpırdatmamış kişilerdir, ümit ediyorumki bu terör belası bitecek, siz ondan sonra seyredin canım ülkemi.
pkk'nin siyasi kolu kck ile başbakana doğrudan bağlı mit arasında, yani kısacası, pkk ile hükümet arasında seçimlerden önce yapılan görüşmelerdir. her iki tarafın da, kamuoyunu demokratik özerklik ve bağlantılı tavizlere hazırlamak için ortak çaba gösterme yönünde anlaştıkları, ancak kamuoyununun ihanet fikrine alıştırılamaması nedeniyle, bu çabaların sonuçsuz kaldığı anlaşılmaktadır. habur olayında, hukukun çiğnendiği ve terör örgütü mensuplarının iktidarın talimatıyla çadır mahkemesi hakimlerince serbest bırakıldığına dair yönüyle, anayasanın kuvvetler ayrılığı ve yargının bağımsızlığı ilkelerinin çiğnendiği de itiraflar arasındadır. her yönüyle dehşet ve ibret verici görüşmelerdir.
bugün ahmet altan bununla ilgili cok güzel bir yazı yazmıs. http://www.samanyoluhaber...ni-simdi-destekleyin.html
sonuna kadar üstada katılıyorum. Basbakan erdogan a simdi cok daha fazla destek vermeliyiz. bu iş çözülecekse bu işi anca bu cesur adımları atan bir basbakan çözer.
yada genel olarak mı demeliydim? ey her çıkan kasette yaygara çıkaran rte yandaşları ve sayın rte !
nerdesiniz ulan, hani kanıtlamayan şerefsizdir diyen artistlik yanlarınız. hani ona buna taş atanlarınız. hani entrylerle yandaşları destekleyen gurüh. defalarca hunharca entry giren herifler, defalarca stv den düşmeyen haberler, defalarca siyasilerin ağzına sakız olan kasetlerden ne farkı var bu kasetin.
bazılarının foyası ortaya çıkıyor ey vatan. uyan artık!
(bkz: 10 sene iktidar olsam) mit cia den beter çalışırdı görüşmek aşağılıktır. bir örgütün silahlı kolunun kırmadan barış görüşmeleri yapmak mantıksızdır düşünün amerika ve ingiltere savaş yapıyor ve savaşda bir gelişme yok ne üstün var ne ezilen barış görüşmeleri başlıyor çok saçma doğru düşününce hükümet pezevenklik yapmıştır.
seçimden bir kaç gün önce, pkk'nın başbakandan bir protokole imza atmasını istediği, ancak seçimleri veya en azından oy kaybedeceği endişesiyle bu imzayı atmaktan kaçınmasıyla akim kalan görüşmelerdir. protokol yapılması aşamasına kadar gelinmesi, pkk'nın sözlü tavizler aldığını, ancak bunun iktidarın seçimlere doğru pkk'ya eylemsiz kalması için yaptığı bir hile olduğunu, bu nedenle kazıklandığını gören pkk'nın saldırılarına tekrar ve daha şiddetli bir biçimde başlamasının nedenini kanıtlamaktadır. böyle amatörce, şark kurnazı ve ikircikli politikalar, ihanete teğet geçmektedir.
zoruma giden konuşmadır.
mit müsteşar yrd. afet güneş'in;
"görüşmeler zaman zaman kesintiye uğrayabilir önemli değil. önemli olan amaçtan sapmamak" demesi,
"habur'da herşey ihlal edildi, hukuk ihlal edildi. habur'un amacı size verilen sözlerin tutulmasıydı" demesi,
"metropolleri doldurdunuz bombalarla bunları biliyoruz. bunları görmesek iyi olur" demesi,
kck üyesi sabri ok'un;
"biz biliyoruz gelenler tutuklanmayacak ama bunu halka nasıl açıklayalım" demesi,
"anadilde eğitim istiyoruz, %10 barajı düşsün istiyoruz, yeni anayasa istiyoruz,öcalan serbest kalsın istiyoruz" demesi,
kck üyesi mustafa karasu'nun;
"önderliğin muhatap kabul edilmesinden rahatsız olmayın" demesi,
ülkeye giriş izni olmadığı halde " devlet istese beni uçağına atar götürür, öcalan'la bile görüştürür" demesi,
başbakanlık müsteşar yrd. hakan fidan'ın;
"sayın öcalan ile görüşmelerimiz çok olumlu" şeklinde lafa başlayıp takriben 12 kere sayın öcalan demesi,
"beni buraya sayın başbakan gönderdi" diyerek hükümeti temsil ettiğini söylemesi,
"istedikleriniz olacak ama hemen değil ülkenin siyasi ve kamuoyu durumu şu an ona izin vermez" demesi,
örgüt mensubu olan insanların artık tv bile kurarken örgüt mensubu olmasının önemli olmadığını söylemesi,
ve bunların hiç birinin medyamızda komutanların ses kasetleri vs. gibi yankı uyandırmaması içeriğinin bilinmemesi daha çok zoruma gidiyor.
rte!!! pkk ile hükümet görüşmez ama devletin organları görüşür dedin. görüşmelere kendin en değerli adamını gönderdin.
rte!!! seçim meydanlarında pkk ile görüştüğümüzü iddia edenler kanıtlamazlarsa şerefsizdir dedin.
rte!!! chp+mhp+bdp=pkk dedin kendin pkk ile masaya oturup istediklerini yaptın.
kamuoyuna yansıması üzerine beklendiği gibi hır çıkarmamış görüşmelerdir.
hükümet millete ne dediyse aynını örgüte, örgüte ne dediyse aynını millete söylemiştir. başbakan ın "siyasi risk" alarak çözüm için uğraştığını söylemesi ne kadar kararlı olduğunu göstermiştir. bu açılardan bakarsak halk nezdinde de yoğun bir itiraza sebep olmamıştır.
işin asıl kilit tarafındaysa kürtler var. pkk ve pkk yı destekleyerek hak elde etmek isteyen kürtler çaktırmasalar da kontrpiye de kaldılar ve şiddete dayalı haklılıklarının geçersiz olduğunun farkına vardılar. çünkü devlet tüm şeffaflığıyla en extrem konularda bile örgütü muhatap almış, tartışmaktan çekinmemiş, meselenin masada çözülmesi gerektiği kararlığını vurgulayarak işi araziye çekmek isteyenlerin hevesini kursağında bırakmıştır.
hülasa, artık hiç bir kürt devlet bizi muhatap almadı, kırmızı çizgilerle taleplerimize kulak vermedi diyemeyecektir. bu açıdan bu görüşmelerin kamuoyuna yansıması hayırlı bir işe de sebep olmuştur. devlet görüşmeler açık olduğunu göstermiştir ve bakarsak çözümsüzlüğün imtiyaz sahibi kürtler olmuştur. kürtler de artık devletin konudaki ciddiyetini anlamalı ve bu ciddiyete aynı düzeyde karşılık vermelidir.
