Cumhuriyet tarihinden itibaren 1946 yıllına kadar chp bu ülkede iktitarlığını sürdü. o dönemde tek partili iktar olduğu için, seçilme ve yönetme kaygısı taşımıyordu. Ancak 1946 yılından itibaren çoklu parti dönemine geçince ilk rakibi olan demokrat partinin açık ara ile chp yi geride bırakması, devletin içindeki ulusalcıların, demokrat partisinin liderini asması, daha sonraları her seçimden sonra mağlubiyet ile ayrılması, chp için yeni bir siyasi taktik oluşumunun şekillenmesine neden oldu. Yönetimdeki hükümetlerin siyasi stratejilerini etkisizleştirme ve yığdırmak ve halkın kendilerine olan güvenini sarsması için bir güç lazımdı. daha önceleride faalitlerini gerçekleştiren tam olarak pkk 27 Kasım 1978 tarihin kuruluşunu ilan etti. yıllarca devlete yapılan saldırılar, doğu halkına yapılan zülmler, daha dun "en iyi kürt ölü kürt" diyen ulusalcıların taalimatı ile gerçekleşiyordu. pkknın oluşturduğu kaoslar ulusalcı kesimin, mevcut hükümete saldırması için büyük fırsatlar veriyordu. Ancak belli bir noktadan sonra pkk nın da kendi içinde farklı görüş ve çatışmalar yaşadı. pkk içindeki bazı çevreler, devletin paraziti olmayı seçiyorlar. türkiye'nin güçlenmemesi için çalışmalar yapıyorlar. birinci gayeleri kesinlikle kürdistanı kurmak değil, çeşitli bahanelerle devleti yığdırmaya çalışıyorlar. diğer görüştekilerde, tam bağımsız kürdistan devleti kurma amacını taşımaktadırlar. bu kesim hükümet ile masaya oturup pazarlık yapmak için hazırda bekliyorlar.
Bugünkü çatışmalar, licedeki olayları gözönüne aldığımız zaman, ulusalcı kesimin tekrar pkk yı sahalara çekmeye çalıştıklarını görmek mümkün. hatta bu ulusalcıların içindeki bazı kişiler, kürdistan kurulmasına çok sıcak bakıyorlar. hükümetin, pkk yı bitirmesi durumunda, barışın sağlanması durumunda, türkiye daha sağlam adımlar atabilecektir. son günlerde ulusalcıların chpdeki bazı isimlerin licedeki olaylar ile ilgilenmesi, pkk'ya bağlılıkları ile bilinen kişiler ile sıcak temaslar kurmasına hayretle izleyenlerin, pkk nın chp nin aşçısı olduğunun farkında değiller. pkk nın arkasında durma çabalarıda bu yüzdendir.