güçlü, tutkulu, dişi, sade, basit, karmaşık, kontrol sahibi, aşık, cesur, yenilikçi, gelenekçi, zeki, dürüst, gizemli, cazibeli, popüler, antipopüler ve çok karizmatik olan; gitar, piyano, bas gitar, keman, viyolonsel, saksafon, authoharp, perküsyon gibi bir çok enstrümanı çalan aşmış müzisyen. ruhun en karanlık noktalarına cesurca seyahat eden, kişisel duyguları değişik karakterlere bürünerek anlatmayı çok seven, bugüne kadar müziğiyle aşk, ölüm, tutku, öfke, sevgi gibi duyguları işlemiş ve son albümü let england shake ile savaş, vatan ve insani mücadeleleri anlatarak daha evrensel boyuta geçmiş bir anlatım sunan müzik yolcusu. her albümde farklı müzik ve vokal tarzları deneyen yaratıcı. Hiç kimseye benzemeyen eşsiz bir vokale sahip dünyanın en iyi şarkı yazarlarından biri. tam anlamıyla sanatın dişi vücut bulmuş hali. Tanrıça Ozan.
buğulu, hafif depresif, kışa özel, piyanoyla kotarılan minimal başyapıtı white chalk 'tan sonra ne yaptı ne etti an itibariyle merak ettiğim müzisyen hatun.
yapsın bir şeyler dinleyelim. kişiye özel bir albüm olsun gene. tekrardan sardıralım eski albümlerine.
cidden dinlemenin büyük zevk verdiği ender hatunlardan. müzik ikonu. sanatsal, umarsız, rocker...
bu kadının white chalk albümü tek kelime ile muhteşemdir. kafanız bi milyondur, doludur, bunalmıştır açarsınız white chalk'ı şarkılarda ne dediğine bakmadan sesi insanı rahatlatır. özellikle de hasta ateşten bi dünya olmuş kafayı felaket rahatlatır.
bütün şarkıları güzel olan ancak black hearted love aldı şarkısına taptıgım ve kesinlikle canlı performansını izlemek istediğim solistler arasında bulunan karizmatik insan.
isminden dolayı uzunca bi süre kendisini erkek sandığım ama dinledikten sonra bayan olduğunu anladığım şarkıcı. nick cave ile olan henry lee adlı şarkısı da pek güzeldir.
hatırlamıyorum şarkının ismini ama bie klibi vardı sokakta yürüyerek çekilmiş. işte her şey o klibi izlememden sonra başladı. 90 60 90 niteliğinde ki kızlarda bile olmayan bir dişiliğe, seksiliğe sahip olan hatundur. günümüzün yandan eğilerek foto çektiren kızlarından bunalmış gençliğine ilaç gibi gelir bu hatunun her bakışı.
adını ne zaman duysam çocukluğumdan beri bende bir motosiklet markası izlenimi uyandıran, güzel şarkılara imza atmış alternatif müziğin dinlenesi seslerinden.
parçalarındaki ani değişimi sevdiğim acayip karizmatik kadın ve bana güzel de gelmektedir.kendisininin björkle yaptığı rolling stones coverı satisfaction ve thom yorke la söylediği this mess we're in yerleri ayrıdır.oh my lover,legs,down by the water,rid of me vs.pj harvey tadı aldığında bırakılamaz özelliktedir.
güzellik tanımlarının bu kadar dışında olup da bu kadar güzel bulduğum ikinci bir dişi yoktur. kısa ve kaküllü saçlarıyla, sahnedeki karizmasıyla, her tonda çıkarabilidiği sesiyle ve tabiki the dancer daki orgazm çığlıklarıyla o bambaşkadır, çok başkadır, başkadır.
güzellik tanımlarının bu kadar dışında olup da bu kadar güzel bulduğum ikinci bir dişi yoktur. kısa ve kaküllü saçlarıyla, sahnedeki karizmasıyla, her tonda çıkarabilidiği sesiyle ve tabiki the dancer daki orgazm çığlıklarıyla o bambaşkadır, çok başkadır, başkadır.
tarzi,karizmasi ve sesiyle kendini kanitlamis iyi bir muzisyen. en guzel sarkilarindan birisi icin (bkz: shame)ve tabi ki bu hatunda nasil bir ses var kardesim dedirten (bkz: rid of me) adli parca.
PJ Harvey'in gitar, bas ve davul üçlemesiyle çıkan "Dry" isimli ilk albümü büyük başarı kazandı. Albüm sadece Birleşik Krallık'ta değil, dünyada ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde de beğenildi. PJ Harvey aynı dönemde Rolling Stones dergisi tarafından en iyi şarkı yazarı ve en iyi yeni kadın vokalist seçildi. Kurt Cobain, en beğendiği 50 albümden biri olduğunu söyledi. Albüm rock müziğinin önemli köşe taşlarından oldu. PJ Harvey'in gitar kompozisyonlarında ve şarkı yazarlığında sergilediği olgunluk, yalın, dürüst, açık sözlü ifadeler ve feminen tavır dikkat çekti.
1993 yılında çıkan Rid of Me albümü PJ Harvey'ye ilk Mercury ödülleri adaylığını getirdi. Bu albümle Pj Harvey dinleyici kitlesini artırdı ve dünya turnesine çıktı.
Rid of Me albümümünden sonra PJ Harvey, gitar, bas ve davul üçlüsünü bozarak farklı müzisyenlerle çalışacağını belirtti. 1995 yılında çıkan albüm orijinal yapısıyla dikkat çekti. Rolling Stones dergisi ve Q dergisi tarafından yılın sanatçısı seçilen PJ Harvey, Mercury ödüllerine yeniden aday oldu, aynı zamanda Grammy ödüllerinde iki dalda aday olan albüm 90'lı yılların en iyi albümlerinden biri olarak görülmektedir.
1998 yılında çıkan albüm Grammy ve Brit ödüllerine aday oldu. PJ Harvey albümde hemen hemen her şarkıda sesini farklı tonlarda kullandı. Albüm karanlık atmosferi ve içerdiği elektronik müzik ile PJ Harvey'in her albümde farklı şeyler deneme arzusunu gösteren bir albüm oldu.
Albüm 2001'de Mercury müzik ödülünü aldı ve PJ Harvey bu ödülü kazanan ilk kadın müzisyen oldu. Albüm Rock müziğin hemen her dalında dolaşan ve genel teması aşk olan PJ Harvey'in diğer albümlerine göre daha anlaşılır ve geniş kitlelere ulaşabilecek bir yapıya sahipti. Albüm büyük başarı sağlayarak yılın en iyi albümlerinden biri olarak görüldü ve taktir topladı. PJ Harvey, bu albümle Grammy müzik ödüllerinde en iyi rock albümü ve en iyi rock müzik vokal performans dallarında aday gösterildi.
PJ Harvey'in son albümü Uh Huh Her 2004 yılında çıktı. Albüm PJ Harvey'in en kendi başına kaldığı albüm oldu. Perküsyon ve davul dışında bütün enstrümanları kendisi çalan PJ Harvey bu albümle bir çok festivale katıldı. Müzisyenin kariyeri boyunca yaptığı müziklerin tek potada toplanarak rafine edilip sunulduğu, az enstrüman ve güçlü ifade tercihinin tekrar ön plana çıktığı ve PJ Harvey'in sesini en doğal haliyle kullandığı bir albüm olarak müzisyenin kariyerinde sağlam bir yer edindi. En iyi alternatif müzik albümü dalında Grammy adaylığı kazandı. Ayrıca bu albümle Brit ödüllerine de aday olan PJ Harvey, Meteor irlanda Müzik Ödüllerinde en iyi uluslararası kadın sanatçı ödülünü kazandı.
