Geriye dönüp baktığımızda ne çok pişmanlıklar görürüz. Bazıları gibi yaptığım hiç bir şeyden pişman değilim yada pişman olacağım şeyi yapmam diyenlerden değilseniz. Hoş pişman olacağımızı bilemeyizki (bilsek zaten yapmayız) sonuçtan..
Tenimizdeki çizik olmadan nasıl anlamıyorsak canımızın acıyabildiğini, içimizden yükselen ahhh seslerini duymadan anlayamayız pişmanlığımızı.
Gariptir pişmanlıkları ne inkar edebiliriz, ne acısını dindirebilir nede biriyle paylaşabiliriz kolay kolay. Acıtır, kanar, sızlar, durmaksızın içimizde. Aynada kendimize her baktığımızda bizi utandırmaya devam eder.
Pişmanlıklar sayesinde aynı hataları yapmamayı öğreniriz. içimizi acıtsada bizi olgunlaştırır pişmanlık gelecekteki hayatımıza daha doğru bakmayı öğretir.
yaptığınız yanlışlara vücudun verdiği tepkidir. daha doğrusu beynin. mesela 3 ay boyunca topu topu 3-4 kez dışarı çıktım. sabah 8 akşam 10 L kanepenin bi köşesinde müzik dinleyip film izledim. insanlarla konuşma konusunda pek iyi değilim. hep bi küfür. pişmanlığı pek hissetmiyorum. ama pişman olacağımı biliyorum. bi yandan da kendi kararım bu diyorum. pişman olacağımı düşünseydim yapmazdım diyorum. sabah 8 akşam 10 düşünüyorum. sadece düşünüyorum.