kalbinizin sesini dinleyin. mutlu olmazsınız belki ama kendiniz olursunuz. hiçbir şey bir başkası gibi olmak ve kendini ifade edememek kadar acı vermiyor.
tavsiyelerin hiçbirine kulak asmayın. zira pişman olacağın şeyi yapmamanın pişmanlığını yaşamak diye birşey de var. hayat bir vidyo oyunu değil. bırakın en güçlü silahı kazanmaya çalışmayı. hatalarıyla doğrularıyla kendi hayatınızı yaşayın.
pişman olmaktan korkmamak gerek diye düşünüyorum. bu da hayatın bir gerçeği. her şey mükemmel sonuçlar doğurmak zorunda değil. bence en önemlisi keşke dememek.
pisman olmak icin, oyle ya da boyle bi'seyler yapmak lazim. bi'seyler yapin, hayat stabil gecmez; pisman olun. pisman olmak bile guzeldir, yeter ki bi' daha ayni seyden pisman olmayin.
verilecek tavsiye bence şudur; bir şeyi yaptığınıza, gittiğinize , söylediğinize vs herhangi bir şey neyse artık, bunun pişmanlığı o kadar da kötü değildir. eğer iradeniz sağlamsa, pişman olup, bir daha o yöne bakmayarak yapmayarak, bulaşmayarak vs vicdanınız rahat eder. ama iyi bir şeyi, yapmadığınıza, söylemediğinize, gitmediğinize, vs pişmanlık, bu pişmanlık kötüdür işte. çünkü, o istediğiniz iyi şeyin, bir daha fırsatın ayağınıza gelip gelmemesini bilemezsiniz. gelir veya gelmez. içi kemiren de budur zaten. pişman olmanın en kötü hissi. pişman olmak istememek, çok lüks bir şeydir bence. hayatın ne getireceği belli olmaz. olmak istememeye yoğunlaşmak yerine, kendinizi geliştirmeye bakın. o kadar da irdelemeye gerek yok yani, demek istediğim.