hem de kullanılmış, kandırılmış, sömürülmiş bir ruh. hala da kanmaya ve hayal kurmaya devam ediyor; bak sen; hem de aldatılmış ruhuna rağmen sevmeye devam ediyor. ne de cüretkar?
ben de "kaldı mı hala böyleleri?" diyordum..
ortada bir tablo var. bir yanda ondan pişmanlık duymasını bekleyenleri görüyorum; "nefret et seni bırakandan; gebermesini bile dile, bırak ölsün!" diye tempo tutmuşlar. bir yanda da "intikam.. intikam.." diyen bencil ruhlar var. ne güruhlar ama.. ve ortada da tek başına ellerini başının arasına almış bir halde duran (ve bizim bahsettiğimiz) en asil duygunun insanı; o tüm bunlara kulağını tıkamış bir halde "seveceğim, sadece seveceğim. herşeye rağmen de sevdim. sevgi, adına pişmanlık duyulacak bir şey değildir; pişmanlığı haketmeyecek kadar asildir o." diyor.
ne yapmalı?
kanserli bir hasta gibi kalan son günleri değerlendirmeye mi bakmalı yoksa kalıp mücadele mi etmeli? karışık geldi değil mi? aslına bakarsanız diyecek fazla bir şey de yok; bu tür ihanetleri yaşayanlar genelde ne yapacaklarına karar verene kadar ölümün kollarına düşerler istemsiz bir şekilde.
kısır döngü bu; kaybetmeye mahkum olan zaaf (duygu) sahibi olan insanların aleyhine işleyen bir kısır döngü..
açlıktan komaya girerken hatuna smirnoff ısmarlayan, bitlenirken arkadaşına iş bulan dört tane gencin hikayesi. sonu çok pis bitiyordu.
kardeşimin,bana ilk ve son kez aldığı hediye. bir mesaj mı? verdi acaba...
sıcak bir el değmeden henüz ilk gözyaşına
kundağını serdiler bir musalla taşına
gözlerin bir camiin eşiğinde açıldı
atıldın doğduğun gün hayata tek başına
haydi, adsız doğmanın derdini duya duya
yat ölüme benzeyen bir uğursuz uykuya
yazık ki boğazına bir ip geçirmediler
yazık ki atmadılar seni kör bir kuyuya
tanır gibi yüzüne bakınca her geçici
yarın öksüz kalbinin burkulacaktır içi
iki kattır azabın günahı işleyenden
anana kahpe derler, sana kahpenin piçi. *
hakan günday' in gelecekte çok ünlü bir yazar olacagini düsünürsek ki öyle olacak, diger kitaplarinin gölgesinde kalacak hatta bu kitabi kendisini taklit etmek isteyen yine kendisinin yazdigi düsünülecektir; gidisatiyla, sonuyla artik bu adam beni sikmistir.hele ki kinyas ve kayra esiti bir sonla biten bu kitap her ne kadar beni kendisinden uzaklastirmasa da paraya ihtiyaci oldugundan yazdigini düsündügüm bir kitap olmustur.ancak bu insanlar anlasilamaz, belki de en çok iftihar ettigi eseridir bu yazar için...
neticede bence kinyas ve kayra ' nin müsvettesi bu kitap; "yeni baslayanlar için hakan günday" basligi altina alinabilecek bir kitaptir.
turnusol kağıdı gibi kelime... kullananın insanlık derecesini gösterir... babası belli olmayan birsürü çocuk vardır yetimhanelerde ve bunları görünce acıyanlara ama sevindirmeyenlere sözüm...