iktisadi terimliğinden çok öte sosyal tespitlerimiz ile kavramı argolaştırmamızdır.
piyasa erkek arayan kız yorumları ile piyasa kavravımın türk toplumunda neo-liberalizm ile şaşırtıcı derecede hızlı bir şekilde içselleştirildiğini görebiliriz.
piyasaya düşmek deyimini de en can alıcı tespitleri içerisinde barındırır.
efendim malumu aliniz pazar dendiği vakit aklimiza pazar arabalari ceken man kamyon agir giden kocakarilar, ciyak ciyak bagiran pazar esnafi ve ortaliğin bok götürdügü bir sahne ortaya cikmaktadir. sanki cehennemin yeryuzune inmiş halidir pazarlar.
ama bir alisveri merkezine girdiğiniz vakit herşey klastir, ortalik bok götürmez ve aksakliklar olmaz. herşey mükemmeldir. pazarci cigliklarinin yerine anonslar alir.
--spoiler--
hiyar oglu tuvalet kagitlari su anda indirimdedir.
hurra
--spoiler--
ama temel mantik olarak ikiside ayni mantiktadir.
nasil ki tezgahtar satis sorumlusu ise, tefeci finansal danisman ise, bu da bir kılıftır.
zaten hayat bir pazar meydani değil midir?
kendimizi alip satmiyor muyuz? ha bunu pazarda yaparsin ha bunu alisveris merkezinde yaparsin. işin özü ayni olduktan sonra teferuatta ne gerek var?