bi tarafına kuş sıçanların tutturma ihtimallerinin arttığına dair batıl inancı olan, ikramiyeli, bilet alınarak katılınan şans oyunu. (bkz: külliyen yalan) (bkz: denedim olmadı)
şans oyunundan gayrı bir de durup dururken başımıza kalan, diğer bir tabirle bize patlayan işler için kullanılan hede.
işlerin en yoğun olduğu gün iş arkadaşının şuursuzca işe gelmemesiyle onun yapacağı herşeyin size patlaması olayında piyango size vurmuş olur mesela.
g*te giren şemsiyeyle aynı cümlede kullanılabilir ki hiç de iyi şeyler anımsatmamaktadırlar...
yabancı bir şehirde bir tanıdık görmek, piyango. onu sonra anlatırım.
yabancı bir ülkede, tanımadık ama bir bildiğe rastlamak, büyük ikramiye. onu da sonra anlatırım; fakaaaaaat, ya o muallayı sandala atıp, ruhunda hicranını söyletme hikayesi ,,, bu, asıl piyango. onu anlatamam.
funda arar'ın 2011 yılında çıkardığı aşkın masum çocukları albümünde seslendirdiği bir parça. sözleri;
çok fenayım yorgan döşek yatıyorum aşktan
haber edin gelsin görünsün yalandan
hovardanın gözlerinde rehin kaldı gönlüm
kına yaksın yari benden ayıran hasta
bulmuşsun bir haylaz kokla sarıl yat
ben burda kahrımdan eridim imdat
milletin taliihi nazar boncuklu
ben sevdim ellere piyango vurdu
sen o yar koynunda atlas yorganlarda
keyfini sür hain bu dünyada
yavrum sefan olsun bensiz oynaşlarda
ben boyunumu büktüm akşamlarda
bulmuşsun bir haylaz kokla sarıl yat
ben burada kahrımdan eridim imdat
yeşim salkım'ın gülşen imzalı şarkısı. sözleri şöyledir;
sakınmam hiç sözümü bilen bilir beni
korkutamaz gözümü kimse gelsin varsa öyle biri
her şeyin bir ilki var ben ilk acı tecrübenim
diğerlerinden mi sandın beni hayalperest sevgilim
insan kendi değerini kendi biçiyor
düştüğün yerden sesin yıldızlara gelmiyor
sağ kaldığına kurtulduğuna bak haline şükret
bu piyango da bir daha da vurmaz sana istersen her gün çek
benim için biten biter ama senin unutamayacağında bir gerçek
sağ kaldığına kurtulduğuna bak haline şükret
bu piyango da bir daha da vurmaz sana istersen her gün çek
benim için biten biter ama senin unutamayacağında bir gerçek
"Hemen piyangonun ne olduğunu anlatayım. Örneğin benim 50 ruble değerinde bir ineğim var. Bu ineği piyangoyla satmak istiyorum ve o nedenle de herkese bir ruble değerinde bilet almayı öneriyorum. Bir rubleye bir inek sahibi olma olanağı var! Herkes ineği satın almak istiyor ve rubleler yağmaya başlıyor. Yüz ruble toplandığında, piyangoyu çekiyorum: piyangoyu kazanan, ineği bir rubleye almış oluyor, diğerleri hava alıyor. inek insanlara ucuza mı geldi? Hayır, çok pahalıya geldi, çünkü değerinin iki katı para ödendi, çünkü iki kişi (piyangoyu düzenleyen ve ineği kazanan) hiçbir şey yapmadan kazanç sağladılar, hem de paralarını kaybeden doksan dokuz insanın sırtından. Demek ki piyangonun halk için kazançlı olduğunu söyleyenler halkı basitçe aldatmaktadır. Aynı şekilde köylüye, yoksulluk ve sefaletten çeşitli kooperatifler (ucuz satın alma ve kârlı satma birlikleri), işletmelerde çeşitli iyileştirmeler, bankalar ve benzeri önlemler sayesinde kurtulacağını vaat edenler onu aldatmaktadır."
Lenin- Kır Yoksullarına (1903)
Ulan 50-100 bin lira kârlı ihaleleri bile yandaşa vermek için 100 takla atan yetkililer 10-29 milyon liralı büyük ikramiyeyi başkasına yedirir mi?
Piyango işinin tamamen kurmaca olduğunu düşünüyorum.