lise yıllarımda şahit olduğum, görevli ahmet abiyi ağzı açık ayran budalası gibi bırakan olaydır.
bir sabah temizlik görevlisi ahmet abi tuvaletleri kontrol ederken pisuvarda 20 santimetre uzunluğunda sıçılmış mı diyelim inşa edilmiş mi diyelim bir bok görür. durumu hemen zamanın müdürüne iletmeye koşar ,müdür besmele çekerek olay yerine gelir ve gözlerine inanamaz.
ertesinde istiklal marşı öncesi hoparlörden :
çocuklar ,elinize ,dilinize,götünüze sahip olun bundan sonra , ve buyurun hocam marşa geçebilirsiniz diyerek mikrofonu bedenciye uzatır .
internet cafeye giden arkadaşlardan birinin tuvaleti gelir ve lavoboya gider çok sıkışmıştır ama cafe sahibi sıçıpta kokutmasınlar mekanımı diyerekten tuvaletin kapısını kilitlemiştir ortada sadece bir adet pisuvar ve lavabo bulunmaktadır. bu durumu gören sıkışık arkadaş tutamayacağını bilir ve altıma yapmaktansa pisuvara yaparım der ve götünü pisuvara yaslar ve tam anlamıyla oraya betonu döker.(kıçını nasıl sildiği halen daha bilinmemektedir) ve tekrar bilgisayarının başına geçer. bu sırada arkadaşının da çişi gelmiştir ve işemek için tuvaletin yolunu tutar kilitli olan tuvalet kapısını farkedip pisuvara yönelir ve o trajik tabloyla karşılaşır ama oda tutamayacak kadar sıkışmıştır. pisuvara işersem eğer üzerime sıçrar endişesiyle lavobaya işer. pisuvara sıçan kişinin arkadaşı olduğunu anlar ve arkadaşının yanına gidip kaçmaları gerektiğini tuvalete giren son kişilerin kendileri olduğunu gören bir çok görgü tanığı olduğunu söyler ve kaçarlar. bu onların en büyük sırlarıdır ancak en yakın arkadaşları olan birine bu olayı anlatmakta bir sakınca görmezler tabi bilmezler o arkadaşında bir arkadaşı vardır ve ona anlatmakta bir sakınca görmez. ve o arkadaşlarıda bu sırrı paylaşır yıllar sonra uludağ sözlüğe yazar olacak benle.
