biraz asabi gibi gelse de söylediği bir çok şeye katıldığımı söyleyebilileceğim arkadaş. nasıl dikkatimi çekmediğini de bilememekteyim*. görmek mutluluk verici.
twitter hesabı hacklenmeye çalışılan yazar. ülkücüklere karşı önlemlerini artırması gerekir.
hacklemeye çalışan ülkücüklerin istanbulescort diye bi şeyler paylaşmaya çalışmaları da ayrı bi dünya tabi.
dhkp c'nin amerikan büyükelçiliğine neden saldırdığını açıkladığı:
"amerika'ya seslenmiştir:
"yüksek güvenlikli elçilikleriniz sizi koruyamaz. vatanımızı işgal etmenin, halkımıza zulmetmenin bedeleni ödemek zorundasınız.
katiller, dünya halklarının öfkesinden korunmak için bingazide amerikan elçisinin cezalandırılmasından sonra 29 ek önlem almış. 29 değil 129 önlem de alsanız halkların öfkesinden kurtulamayacaksınız. karargahlarınızdaki sığınaklar, obamanın özel talimatlarıyla yaptırdığınız en güvenlikli odalarınız sizi koruyamadı, koruyamayacak...
ancak, size bir önerimiz var: 29 güvenlik önlemi işe yaramadı, 30. önlem olarak önerimizdir: ülkemizden defolup gidin! bu vatan bizim!""
entrysi yazarı yasal yönden zor durumda bırakacağı iddiasıyla silinmiştir. yapılan eylemi sövmek kolay olanken, "acaba bu eylemi örgüt neden yaptı?" sorusunun cevabını entry olarak girmesi gayet normal olandır.
dhkp c'nin açıklaması sözlükte hala yer alırken, bu açıklamadan alıntıladığı:
"amerika'nın hedef olarak gösterilmesindeki nedenleri sıralamışlardır:
1-amerika ezilen bütün dünya halklarının baş düşmanıdır. iraktan afganistana, libyadan suriyeye, mısıra... dünyanın dört bir yanında halkların akan her damla kanından doğrudan sorumludur. amerika birleşik devletleri savunma bakanlığı tarafından yayınlanan bir rapora göre amerikanın dünyanın 39 ülkesinde toplam 823 adet üssü 240 bin askeri bulunuyor. bütün bu üsler dünya halklarının iyiliği için değil, dünya halklarını daha fazla köleleştirmek içindir.
1970lerden beri thkp-cden bugüne dünya halklarının başdüşmanı amerika her zaman öncelikli hedefimiz olmuştur. amerikadan hesap sormak ezilen dünya haklarına karşı devrimci enternasyonalist görevimizdir.
sadece son 10 yıl içinde 1.5 milyon iraklının, onbinlerce afganistanlının, 50 bin libyalının katledilmesinden ve halen suriyede ve dünyanın dört bir yanında akmakta olan kanın doğrudan sorumlusudur.
2- ülkemiz 1950lerde adnan menderesle birlikte amerikanın yeni-sömürgesi yapılmıştır. menderesten bugüne gelmiş geçmiş tüm iktidarlar amerika adına ülkemizi yönetmiş, halkımıza kan kusturmuşlardır. başbakan tayyip erdoğan ise bugüne kadar gelmiş geçmiş en işbirlikçi başbakandır. amerikanın ortadoğuyu yeniden şekillendirme saldırısında ülkemizi emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin savaş karargahı haline getirmiştir. bu karargahın komutanı amerikadır...
3- işbirlikçi iktidarlar vatanımızın 35 milyon metrekaresini amerika ve natonun üssü yapmaştır. vatan topraklarımızın 35 milyon metrekaresine girmek kendi halkımıza yasaktır. kürecikdeki füze radar sistemine karşı çıktığı için bugün onlarca devrimci hapishanede tutsaktır, ve yargılanmaktadır.
4- halkımız amerikan ve işbirlikçi tekeller aracılığıyla iliklerine kadar sömürülmektedir. ülkemizin yeraltı, yerüstü tüm zenginlikleri başta amerika olmak üzere emperyalistler tarafından yağmalanmaktadır. işsizliğimizin, açlığımızın sorumlusu başta ameriak olmak üzere onun uşağı akp iktidarıdır. açlıktan, hastalıktan, iş cinayetlerinden, intiharlardan ölen her insanımızın sorumulsu amerika ve onun işbirlikçisi akp iktidarıdır.
5- amerika dünya halklarının katili olduğu gibi ülkemizde de yüzlerce devrimcinin doğrudan katilidir. 12 mart, 12 eylül cuntalarının doğrudan sorumlusu amerikadır. işkencelerde, hapishanelerde, sokak ortalarında, ülkemizin dağlarında yüzlerce devrimcinin katledilmesinden doğrudan sorumludur.
6- 12 temmuz1991de 10 devrimci sol kadrosunun katledilmesinde oligarşinin ölüm mangalarının başında doğrudan görev almıştır.
7- 122 insanımızın şehit düşmesine neden olan f tipi hapishaneler politikası anadolu topraklarından devrimcileri yok etmek için amerika ve ab emperyalistleri tarafından oligarşiye dayatılan bir politikadır. amerika,122 insanımızın katledilmesinden ve halen f tiplerinde devam eden tecrit politikalarından doğrudan sorumludur."
entrysi yazarı yasal yönden zor durumda bırakacağı iddiasıyla silinmiştir. anlaşılan örgütler hakkında entry girince örgütlere üye olunduğu sanılıyor moderasyon tarafından.
mahir çayan'ın hemen hemen her kitapçıda satılan, yetkililer tarafından sakıncalı bulunmayan toplu yazılar kitabından alıntıladığı:
"silahlı propaganda, askeri değil politik mücadeledir. ferdi değil, kitlevi mücadele biçimidir. yani silahlı propaganda, pasifistlerin iddia ettiği gibi kesin olarak terörizm değildir. bireysel terörizmden amaç ve biçim olarak farklıdır.
silahlı propaganda, belli bir devrimci stratejiden hareketle, emekçi kitlelere elle tutulur, gözle görülür maddi ve somut eylemlerden hareketle, soyuta gider. maddi olaylar etrafında siyasi gerçekleri açıklayarak, kitleleri bilinçlendirir, onlara politik hedef gösterir. silahlı propaganda, halkın düzene karşı olan memnuniyetsizliğini ajite eder, onları emperyalist beyin yıkamanın giderek etkisinden kurtarır. önce kitleleri sarsar, giderek de, bilinçlendirir. merkezi otoritenin görüldüğü gibi güçlü olmadığını, onun kuvvetinin herşeyden önce yaygara, gözdağı ve demagojiye dayandığını gösterir."
entrysi yazarı yasal yönden zor durumda bırakacağı iddiasıyla silinmiştir.
"veli küçük, hanefi avcı gibi isimlerle yan yana getirilmesine hanefi avcı: "çok komik bir iddia" diye cevap verirken örgüt "biz o insanlarla öldü öldürüldü dışında aynı cümle içerisinde bile bulunmayız" diye açıklama yapmıştır.
derin devlet'le ilişkilendirilmeye çalışılmasına rağmen tek bir kanıt bile ortaya çıkamamaktadır."
entrysi yazarı yasal yönden zor durumda bırakır iddiasıyla silinen yazardır.
büyük ihtimal görüşleri yüzünden çaylak yapılmış yazar. üzülmesin benim de defalarca başıma geldi bu yapacak bir şey yok uludağ özgür bir ortam hiç olmadı olmayacakta. moderatör ve faşistler sıkıca tuttukları birbirlerinin ellerini bırakmayacaklar.