demek ki bu arkadaş ve bir avuç yoldaşı ülkede devrim (?) yaparlarsa işe ''faşist'' dedikleri türk milliyetçilerini katlederek başlayacaklar. canımızı onlar verdi ya almakta onların hakkıdır.
"Rus Çarlığı'nın 1917 Şubat Devrimi ile yıkılmasının ardından Ekim Devrimi ile iktidara gelen Bolşevikler tarafından aynı topraklar üzerinde kurulan ve 1991'e değin varlığını koruyan devlet," ibaresinden sovyetler birliğinin ekim devrimiyle kurulmadığı sonucunu çıkaran ilginç beyinlerce eleştirilen yazar.
eleştirilirken kullanılan kanıtlar(wikipedia http://tr.wikipedia.org/w...umhuriyetler_Birli%C4%9Fi ) bile yazarın doğru olduğunu ispatlıyor. fakat kendisini eleştiren ergenler bunu nasıl göremiyor anlamak mümkün değil.
ve evet devrim olduktan sonra ilk iş devrim esnasında devrimcilere karşı savaşanların cezalandırılması olmalıdır.
ekim devrimi- 1917
sovyetler birliğinin kuruluşu- 1922
arada 5 yıl var. ayrıca polonya burjuvazisinin 1917 yılında ukraynada yaptığı vahşetle stalinin emriyle katliam yapan nkvd nin arasında hiçbir fark yoktur.
o katliam iyi, bu katliam kötü demek tarihe ve siyasete taraflı gözle bakmak ve bazı ideolojileri, liderleri ve devletleri ilahlaştırmaktan başka birşey değildir.
onun için türk milleti bu gibi zehirli ideolojilere ve onların şakşakçılarına hiçbir zaman prim vermemiş, değer göstermemiştir. milletinin özelliğini bilmeyen adamların komünistliği umarım parayı bulana kadar olmaz. ve en yakın bir zamanda galiyevçi bir sol parti kurulur ve bu sovyet marksizminin uşaklarına gereken cevabı bir nebzede olsa verebilir.
polonyalı burjuvazilerin yaptığı ukrayna katliamı sırasında daha leninin başa gelmediğini, ortalıkta sscb diye bir devletin olmadığını bildiği halde yana yatmaya çalışan yazardır. bu arkadaş birgün türkiye nin herhangi bir sokağına çıksın. bunları orada söylesin. burada herşeyi söylemek kolay. en azından bizim kadar cesaretli olduğunu göstersin. propagandasını kahvehanede bir yapsın. bakalım alacağı cevap ne olacak.
faşizmin gerçek tanımı, devletin ezen sınıfların ekonomik çıkarları doğrultusunda halkına zor kullanmasıdır. insanların ölümle cezalandırılmasını savunmak faşizm değildir.
faşist ile karşı devrimci arasındaki fark ise, karşı devrimci, devrim esnasında eline silah alıp devrime karşı savaşan demektir. bir faşist korkakça evinde bekler o da devrimden sonra yaşamına devam edebilir.
şimdi yazar sorar karşı devrimcilerin (devrimcilere karşı silahla savaşanların) öldürülmesini savununca nasıl faşist olunuyor? tecavüzcü öldürülünce tecavüzcü mü olunuyor?
faşizmin tanımını bile doğru dürüst bilmeyen bir yazardır. oysa ki faşizm ve komünizm birbirine çok benzeyen iki baskı rejimidir. ikiside anti-demokratik tek partili bir sistem olmaları bile aslında günümüz dünyasında yeterli bir eleştiri olacaktır.
ayrıca maxim gorki ve pavlovun sscb,komünizm ve komünist liderler hakkındaki düşüncelerine bir baksın. adamlar bile ne halt olduğunu anlamış. ama bizimkiler kafayı komünizm betonuyla kapatmışlar. beyinde oksijen akışı sağlanmıyor.
faşizmin ne anlama geldiğini bilmeden önüne geleni faşist diye yaftalayan klasik bir komünist. bu arkadaşın tanımına göre faşist demek komünist dışında herkes demektir. burdan da ne kadar ciddiye alınacağını göstermiştir. vay anasını sayın seyirciler bir yaşıma daha girdim.
saçmalamaları kaale almamaya karar veren yazar. son defa cevap vermektedir:
faşizm tanımını doğru yapmıştır.
maxim gorki'nin lenin hakkında yazdıklarını okumuştur. sürgüne giderken bile...
ankara tekmezar'da kahvelerde çalışma yapmıştır.
her gün ankara'nın göbeğinde çalışmalarına devam etmektedir.
"ezen sınıfın çıkarları doğrultusunda halkına zulüm yapan devletler faşisttir" tanımından, herkesin faşist olabileceği çıkarımını yapanlarla muhatap kalan yazar. ülen herkes devlet mi? insan bi okur adam ne diyor?
neyseki devletlerin bu ekonomik temelli zulmüne destek veren insanlar da faşisttir.
faşizmin tanımını doğru yaptığını zannediyor. ''..... zulüm yapan devletler faşisttir'' diyor. ama milliyetçi bir insanı görünce de faşist diye yaftalamasını biliyor. e insanlar devlet mi arkadaşım diye sorarlar adama.
zulüm yapan devletler değil ezen sınıfın çıkarları doğrultusunda zulüm yapan devletler faşisttir. ve bu devlet mekanizmasının içinde yer alan, veyahut fiili olarak destek veren kişiler de faşisttir.
--spoiler--
zoralım birliklerinin haksız uygulamaları akıl almaz boyutlara ulaştı. tutuklanan köylüler sistematik biçimde soğuk hangarlara kapatılıyor. kırbaçla dövülüyor ve ölümle tehdit ediliyor. teslim etmeleri gereken kotanın tamamını dolduramayanlar, elleri kolları bağlanıp çıplak bir şekilde köyün ana caddesi boyunca koşmaya zorlanıyor ve sonra da soğuk bir hangara kapatılıyor ve bayılana kadar dövülüyor.
maksim gorki'nin lenin hakkında yazdığı sahte yazının kaynağı harun yahya'dır. daha fazla söze gerek yok. harun yahya'da komünizmin karanlık kitabı diye yazarı belli olmayan ne idüğü belirsiz kitaptan alıntıladığını yazmış.
--spoiler--
''açlık bizi amacımıza yaklaştıracak ve kapitalizm sonrası aşama olan sosyalizme ulaşılacak. açlık yalnız çara değil, tanrıya olan inancıda yok edecek''.
kendi sapkın ideolojisi için milyonlarca insanın açlıktan ölmesine, bazı vatandaşların komşularının çocuklarını kaçırıp yamyamlığı avrupaya taşımasını sağlamış bir liderin izinden giden mc donalds ve nike solcularından biridir.
allah büyük türk milletini bu ve bunun gibilerden korusun.
yazarı belli değil diye idda ettiği komünizmin kara kitabı isimli kitap avrupa'da bir çok önde gelen akademisyenin ve uzmanın ortaklaşa kaleme aldığı akademik bir kitaptır. ilgililere duyurulur.
yazarı belli değil dediği kitabı bir araştırsın bakalım. ayrıca bu adnan oktar savunmasınıda bir kere bırakın artık. diğer saçmalıklarınız gibi bu da tutmuyor. zira adnan oktar darwinist, materyalist ve komünist olsaydı baş üstünde taşırdınız.
kaynağı belli olmayan yazıları muhatap almayan yazar. zira faşocanların en sevdikleri kaynak g.tleridir.
harun yahya'ya ait adresten saçmasapan yalanların alınıp paylaşılması komiktir. zira bu sözlerin parça parça cımbızla alınıp kullanılması da mümkündür. harun yahya işin içine girdi mi her türlü dalavere beklenilebilir. harun yahya'nın saçmalıklarına ve dalaverelerine en güzel cevap verilmiştir:
--spoiler--
lenin insanlığın geneli için küçümseme dışında hiçbir his beslemiyordu. insanların onun için hiçbir anlamı olmadı. kitlere, bir metal işçisinin demire davrandığı gibi davranıyordu.
richard pipes
the unknown lenin (bilinmeyen lenin)
lenin insanlığın gördüğü en büyük liderdir. başkalarının bu konudaki fikri yazarı bağlamamaktadır. özellikle de harun yahya, richard pipes gibi tarihin sayfalarında kaybolacak dalavereciler.
--spoiler--
lenin bana, '' rus kitlelerinin komünizm çizgisinde düşünmelerini ve buna göre davranmalarını istiyorum'' dedi. şaşırdım. benden köpekler için yaptığım şeyi insanlar için yapmamı istiyordu. rus kitlelerini standart bir hale mi getirmek istiyorsunuz diye sordum. '' aynen '' diye cevap verdi lenin... ''insanlar biz nasıl istiyorsak o şekle getirilmeliler''.
kültürel soğuk savaş dönemine ait yalanlarla karalanmaya çalışılan lenin'in hayranı yazar. zira bu dönemin abd destekli yazarları doğu avrupa ülkelerini komünist ilan edecek kadar cahillerdi.
lenin'i amerika destekli yazarlardansa kendisinden okumaları için ülkücülere küçük bir tavsiye:
