11 kapı yalanı hakkındaki cevabı idil kültür merkezi zaten vermiştir. yine yalan ve karalamalarla grup yorum'u suçlamaya çalışanlar sadece sıvama işlemine geçmiştir. burjuva medyanın verdiği her habere güvenilirse, zor durumda kalmamak mümkün değildir. zira idil demiştir ki "buyrun gelin; kapımız açık; bakalım kaç kapımız var" isteyen gidip kaç kapı olduğunu görebilir.
devrimci tavır, polise karşı yakalanıldığında değil örgütsel argüman; telefon numaralarının bile imha edilmesini gerektirir. fakat örgütsel tavır, teslim olmayarak ölene kadar çatışmayı gerektirir. arasındaki fark yeterince açıktır.
bunun dışında elbetteki yasaklı kitaplar, yazara göre asla suç olmamalıdır.
işi gücü türk milletini, milliyetçi hareketi saçma sapan argümanlarla eleştirmek olan tuhaf yazar. hayır o değil adam yemiyor içmiyor karşıt görüşlere saldırıyor. bari kendi fikrini ilgilendiren aydınlatıcı bir şeyler yazda insanlar seni bilgili sansın. yok o da yok arkadaş.
Bilgisiz bir hakaret makinesi camur atar mesnetsiz elestiriler yapar hic bir kanit sunmaksizin yargilara varir kendince sonrasin da ise siz bilmezsiniz cahilsiniz der...Not: Cok guzel kufurlerim var ama etmem.
kendisini eleştiren yazarlardan biri "mhp nihal atsız'a sahip çıkmıyor" diye özelden mesaj atarken; hemen üstündeki yazar "ya kime sahip çıksaydı" diye entry giriyor. sonra bunlar bir olup yazarı sorguluyor. neden? çünkü yazar "yahu siz çelişkili misiniz" dediği için.
alanen komünizm gibi iğrenç bir fikrin propogandasını yapan yazar. karşıt fikirden birini görünce ''aha faşistleri bulduk zaaaa'' diye susturan bu sözde özgürlükçü fikre gönül vermiş ve gerektirdiği tüm çakallıkları uygulamıştır, uygulamaktadır. ama işin en trajikomik tarafı da bu arkadaşın yemeyip içmeyip millyetçiliğe saldırmasıdır.
küçükken topu inşaata kaçmış olabilir, oradaki işçiler millyetçi olabilir, buda sana koyabilir.
80 öncesi olaylarda 5 gariban işçinin sırf ülkücü oldukları için şehit edildiğini bilmeyen sözde işçi dostu soslu komünistdir.
(bkz: 18 mart 1978 ümraniye katliamı)
80 öncesi dönemde mhpli vekillerin, gazetecilerin, öğretmenlerin, güya faşistler diye komünistlerce öldürülüp, üzerlerinin faili meçhul cinayetler olarak kapatıldığını bilmeyen ergen yazar.
4 aralık 1979'da 2 devrimci işçinin başının taşla ezilerek öldürüldüğünü bilmeyen faşocanlarca vikvik edilen yazar. fakat;
yazara göre ölüm ideolojiyle çelişmediği sürece bir haklılık belirtisi değildir. yani "ben kimseyi öldürmem" deyip öldüren kişi haksızdır. "öldürürüm" deyip öldüren ise haklı olabilir. komünistler hiçbir zaman suçların cezasız kalmayacağını belirtir.
komünist olmayan herkesi faşist ve karşı devrimci olarak sürgüne yollayan, gulak kamplarında katliamlar yapan, türkiyeden kars ardahan ve boğazları resmen isteyen bir diktatörün ardından ağıtlar yakan yazar.
bir zamanlar bizim yöneticilerimizde bu yazarla aynı görüşte olmuş olacak ki sscb nin yapamadıklarına yardımcı olmuştur.
(bkz: boraltan katliamı)
(bkz: 1944 ırkçılık turancılık davası)
yazar son defa açıkça söylemektedir. anlamayanları ise artık muhatap almamaktadır. stalin, komünist olmayan herkesi değil faşistleri ve karşı devrimcileri cezalandırmıştır. yazar da bunun arkasındadır.
polonya katliamının linkini verenler polonya burjuvazisinin ekim devrimi esnasında ukraynaya saldırdığın da iyi bilmelilerdir.