pis yedili'yi usta senarist gani müjde yazarken diğer malum diziyi yeni yetme burak aksak yazıyordu, ya ne olacaktı? ama gel de bunu leyla ile mecnun fanlarına anlat.
kesindir. arada çok fark var. bir yanda pis yedili'nin yetenekli oyuncuları, deneyimli teknik ekibi, hoş konsepti, güldürücülüğü; bir yanda leyla ile mecnun'un sıradan oyuncuları, yeni yetme teknik ekibi, klişe ve banal konsepti, güldüremeyişi.
edit: ironi olduğunu iddia edenler var. ironi değil, açık ve net.
ironidir. Pis Yedili'nin Leyla ile Mecnun'a yapmaya çalıştığı göndermeyi izlemek, aralarındaki düzey farkını görmek için yeterlidir. ismail Abi'nin ölümü inkar edişini temsilen her gün denize doğru el sallaması saçma değildir. Saçma olan bir baloncuyu 'gelsene buraya' diye çağırmaktır. Mecnun olan ayağına gider.
kesinlikle yaş, yaşama bakış açısı, zevkler, renkler vs gibi olaylara göre değişen durum. özet: leyla ile mecnun izlediğim en iyi türk dizilerinden. diğeri ise ekmek teknesidir.
yok amk nası bi kıyaslama bu dedirten başlıktır. ayrıca önce aynı türleri birbiriyle kıyaslamayı öğrenin ergenler dedirten başlıktır. mevzu bahis olması bile ülkemin gençlerinin ne kadar cahil yetiştiğinin göstergesidir çok üzücü..
93 doğumlu olduğum için şükrediyorum, ucundan yakalayabildim 90ları.
Genel kültürümün de iyi olduğunu düşünüyorum ki leyla ile mecnun'un yaptığı göndermeleri anlayabiliyorum.
Meyve veren ağacı taşlarlar.
Leyla ile Mecnun'un yaptığı göndermeleri anlayamayanlar diziye bok atmaktadır.
Dizide cep telefonu kullanan tek karakter Mecnun, zil sesi ne?
Fadime'nin düğününde halay çekelim.
Dizide oyun olarak hes - yenerli 11(pes) muhabbeti geçiyor.
Yerin dibindeki not tutan Dostoyevski'yi kim anlayabildi?
insana "iyi aga sen izle o zaman pis yedili güzelse, biz de leyla ile mecnun'u izleriz" dedirten tespit.. leyla ile mecnun'da levent kırca mizahı bulmak ise en garibi. tabi nerenle izlediğine de bağlı..
yeni bir troll olmak isteyenler önce leyla ile mecnun a saldırıyor ne işse artık..
--spoiler--
diziyi anlamak için biraz okumuş olmak gerekir. belli bir kültür seviyesine de sahip olmak gerekir. bir de 90 larda yasamis olmak gerekir ki bu yüzden liselilerin anlayamayacagi bir dizidir. zira dizi her bölümde bir kitaba bir filme vurgu yapmakta ama anlayana tabi. doğduğunda internetle tanışmış kültür seviyesi sosyal paylaşım sitelerinin kendisine verdiği kadar olan bir genç anlamaz bunu. kendini bildiginden beri bilgisayarın başından kalkmamış biri anlamaz bunu. çocukken sokak, mahalle kültürüne az bir bulaşmış insan anlar bunu ki senaristi burak aksak da boyle bir insandır.
farkettiyseniz dizide ne bilgisayar ne internet hatta cep telefonu bile ön planda değildir. soruyorum
size mecnun un cep telefonu ne marka? ismail abi nin telefonunu gördünüz mü veya yavuz un? veya en basitinden dizide kaan diye bir cocuk var dedeyle pes oynaması hariç gunümüz çocuklarıyla benzer ne yapıyor? lan benim kardesim evde mal gibi oyun oynar dışarıda da oynayabilmek için psp almaya çalışıyor şimdi. bakıyorum kendi çocukluğuma bunların hiçbiri yoktu ama daha mutluydum ben. sokak arkadaslarım vardı mahalleler arası maç yapardık. topumuzun bahçesine kaçmasından korktuğumuz kötü adam vardı. işte bu dizide bunlar var. mahallenin abisi var, içine girince mutlu olduğumuz ve cikmak istemedigimiz gizemli bakkal dükkanı var. lunapark ta parası çıkışmayan ismail abi ye çaktırmadan para veren yavuz var. hayat var bu dizide işte.
işte bu dizi bundan dolayı orta düzey zekalara hitap ediyor deniyor.
güzel bir söz var ya; ne kadar konuşursan konuş anlattıkların karşındakinin anlayabildiği kadardır.
--spoiler--
komik olmak için denenmiş ama "yok canım olmamış" dedirten başlık. leyla ile mecnun'un karlışığı yokken şuan televizyon ekranlarında. bir de tutup saçma sapan dizilerle karşılaştırmak... hay allahım...