Buram buran provakasyon kokan başlık. Olayın pislik boyutuyla insanların saçlarının uzunluğu, takıları bilmemnelerinin bağdaştırılması çok gülünç. Bu insanların örf, adet, geleneklerden uzak yaşadığı, batı özentisi olduğu dile getirilmiş; diyelim ki öyle. Peki örf, adet, din adı altında 1 karış sakal uzatanlara ne demeli? O sakal nedir, tertemiz midir? Baktığınız zaman orda ne görüyorsunuz? Eğer buna sünnet diyorsanız sınırı da bilmiyorsunuz demektir. Saçlarını hiç yıkamayıp ortalıkta marjinal diye dolaşan kesimden hiç farkı yoktur leş gibi 1 karış hacı sakalıyla gezen yobazın.
Sorun eğer karşıdaki insanın salaşlığının pislik noktasına gelmesiyse ve bu durum eleştirilecekse öncelikle saflığı kendimizle bir bağdaştırmaya çalışmamız gerekir. Hanig yönlerden, ne kadar temiziz? ilk entryde resmen "gitar çalan, saç uzatan insanlar pistir" demeye getirilmiş. Ama unutmayalım ki sokakta nefret edilen uzun saçlı küpeli insanların benzerleri Eurovision'da türkiye'yi temsil etti ve 4.lük getirdi. Athena? müzikal kalite veya Eurovision'un niteliği değil burada önemli olan. O birilerinin nefret ettikleri adamlar tüm dünyanın gözü önünde yapılan yarışmada sahne şovlarında barış işaretini vurguladı. Eleştiren kesim naptı? sormak lazım...
bu batı özentisi, kendi kültürlerine sahip çıkamayan gençler genellikle türkçe karakter bile kullanamayan şempaze diye bir kelimenin olmadığını bilemeyen insanlar tarafından eleştirilirler. adam şempanze yazamıyor yahu *
eğer böyle siyahlara bürünüp, saçlarını uzatıp , gözüne kulağına da sirk maymunu gibi halkalar takınca marjinal oldunduğunu öğrendiğim gençliktir. eğer örfüne adetine sahip çıkanları banal,yobaz olarak görüyorlarsa senin onlardan nasıl bir farkın oluyor da onları yargılayıp pisliğine, temizliğine karar veriyorsun. insanların hayat felsefelerini nerden biliyorsun ? senin düşündüğün gibi yaşamak zorunda değil ki hiç kimse. eğer çok rahatsız oluyorsan bunlardan, başkalarını değiştirmek yerine gidip bayıldığın bob marley'i moodel olan jamaica gençliğinin yanında yaşa. ayrıca
pislik göreceli
gezmek göreceli
marjinallik göreceli
gençlik göreceli
nesil göreceli
kendisi adına aşması gereken tonlarca şey varken, işi gücü olmayan mahalle kedicikleri gibi elalemin derdiyle gerilmek ve anlayamadığı her yaşantı formuna şiddet öğeleri ile yaklaşmak görecesiz.
en başta kime ve neden pis dendiği çok önemli. günlerce yıkanmayıp hakikaten kokan adamlara mı pis diyoruz yoksa gayet temiz olduğu halde sadece küpe taktığı için mi pis gözüküyor?
arada kolum kadar bir çizgi var bu malum. ama bu kolum kadar çizgiyi yok sayarak faşizan bir tavırla küpe takan erkeklere pis deniliyorsa o kol mutlaka döner ve söyleyenin yüzüne iner. bunu da böyle akılda tutmak lazım.
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan yurdum faşizanının en büyük numarasıdır zaten bu. farklılığa asla ama asla tahammülü olmayan bu arkadaşlar kendilerine ters gelen en ufak durumda yaftayı yapıştırırlar. pis derler, ibne derler... homofobik tavırlarla, tartışmaktan uzak bir şekilde laf atarlar. dayanakları da türklük ve türk olmaktır nedense. onlardan başka türk yoktur, türkiye'yi sevmek onlara zimmetlidir. kulağına küpe takan bir adam ne türk olabilir, ne de ülkeyi sevebilir. düşünen adam da pistir bunlar için, nazım sevenler de. daha uzar gider bu.
işte bir soru tüm ahaliye.
kulağımda 3 tane küpe var ama az önce banyodan çıktım.
sizce neyim ben?
a)pis
b)temiz
karar sizin...