- bu ampirik bilgidir,yani deneyim yolu ile öğrenilmiş bilgidir.
- kollektif bilinç kültürü değildir.
- yukarıdaki verilen örneğin adı da,
- öğrenilmiş çaresizlik sendromudur.
Öğrenilmiş çaresizlik:
, genelde kişilerin bazı durumlarda çok sayıda başarısızlık yaşayarak tekrar yapsa da olayların kendi kontrolünde olmadığını,
o konuda bir daha asla başarıya ulaşamayacağını düşünüp, bir daha deneme cesaretini kaybetmesidir.
Bir örnek:
Bu araştırmanın amacı;
ergenlerin öğrenilmiş çaresizlik düzeylerinin;
hobisinin olması,
spor yapması, stresle başa çıkma ve umutsuzluk ile annelerinin öğrenilmiş çaresizlik,
stresle başa çıkma ve umutsuzluk düzeyleri tarafından yordanıp yordanmadığını incelemektir.
Araştırmanın örneklemini Adana ili Çukurova ilçesindeki genel resmi lise kapsamına giren 331 erkek 233 kız olmak üzere toplam 564 öğrenci ve bu öğrencilerin anneleri oluşturmuştur.
Araştırmada veri toplama amacıyla araştırmacı ve akademik danışmanı tarafından öğrenci ve anne için ayrı ayrı geliştirilen
“Kişisel bilgi formu”, Aydın (1988) tarafından geliştirilen “Öğrenilmiş Çaresizliğe Özgü Açıklama Biçimi Ölçeği (ÇABÖ)”,
Folkman ve Lazarus (1980) tarafından geliştirilen Şahin ve Durak (1995) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği (SBTÖ)”
ve Beck ve arkadaşları (1974) tarafından geliştirilen, Seber (1991) ve Durak (1993) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Beck Umutsuzluk Ölçeği (BUÖ)” kullanılmıştır.
Verilerin çözümlenmesinde, aşamalı doğrusal çoklu regresyon analizinden yararlanılmıştır
Ve
Araştırmadan elde edilen sonuçlar aşağıdaki gibi özetlenebilir: Ergenlerin öğrenilmiş çaresizlik düzeylerini yordayan değişkenlerin açıklanan toplam varyansa olan katkılarına göre sırasıyla
“ergenlerin umutsuzluğu”,
Stresle başa çıkma tarzlarının bir alt boyutu olan “iyimser yaklaşım”,
ergenlerin annelerinin öğrenilmiş çaresizliği”,
“ergenlerin spor yapıp yapmaması”
"ergenlerin hobisinin olup olmaması”
ve Stresle Başa Çıkma Tarzları alt ölçeği olan
“ergenlerin çaresiz kendini suçlayıcı yaklaşım” olduğu ortaya çıkmıştır.
Yordayıcı altı değişkenin öğrencilerin öğrenilmiş çaresizliği
düzeyi puanlarında toplam varyansın % 21.6’sını açıkladığı
belirlenmiştir.
Not:
Varyans dagilim olcudur,
Elimizdeki veri setindeki degerlerin ortamalaya gore dagilimini(ve degisimi) gosterir.
Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görürler.Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar. Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar ama başlarını tavandaki cama çarparak düşerler.Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar.
Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çekerler.Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıpla(ya)mamayı öğrenirler.
Artık hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplarlar! Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkânları vardır ama buna hiç cesaret edemezler.Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı 'hayat dersi'ne sadık halde yaşarlar. Pirelerin isterlerse kaçma imkânları vardır ama kaçamazlar.
Çünkü engel artık zihinlerindedir. Onları sınırlayan dış engel (cam) kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel (burada 30cm'den fazla zıplanamaz inancı) varlığını sürdürmektedir.
Bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini göstermektedir. Bu pirelerin yaşadıklarına 'cam tavan sendromu' denir. Bir insanın gelebileceğine inandığı en üst nokta, onun cam tavanıdır.
Cam tavanınız hayallerinizin tavan yüksekliğini gösterir. insan inandığına denktir. Yapabileceği düşündüğü kadardır. *