peygamber sabrı var bu yazarda. bildiğimiz peygamberlerden değil hem de kafada ideal bi peygamber olur ya "aga peygamber böyle olcak" dersin, böyle hoşgörülü, kucaklayan, yanlışımız varsa eyvallah diyebilcek kadar kendine güvenen. öyle peygamber. mesih yemin ediyorum mesih. aga ben allah olucam bunlardan 3-5 tane gönderirim dünyaya ohh gelsin dünya barışı, gelsin miss turkey.
tkpye yaptığım eleştiriyi beğenmeyip aklınca bana mesaj gönderen yazar.Her kimse çok şey bildiğini sandığı bu konuda aslında hiçbirşey bilmiyor.Komünizm bir devlet düzeni değil bir dünya düzenidir.
sistemler soyut kavramlar olduğundan eleştirileri de ya onların teorik temelleri üzerinden,ya da onları uygulayan isimler üzerinden yapıldığından,belli başlı isimlerin yanlışlarının da eleştirilmesi normaldir.
kapitalizmin,tüketim kavramının,globalleşmenin bu kadar içine işlediği bir dünyada,sosyal temelli-eşitlikçi ideolojiler ne yazık ki sadece fikir bazında kalır.
tkpli gençlere şöyle bir bakmak zaten yaptıklarıyla ne kadar çeliştiklerini gösterecektir.
buyrun odtü kampüsüne bir tkpliyle girilen diyalog;
-sen ve bir arkadaşın,biriniz çalışıyorsunuz biriniz işsizsiniz.devlet size birinizin aldığı maaşı ikinizin paylaşmasını ve ikinizin de iş sahibi olmasını teklif ediyor.ne derdin?
-banane canım diğeri başka iş bulsun.
-işsiz olmayanın sen olduğunu nerden biliyorsun?
-eööhm neyse.bildiriler...devrim...devr..
bu işte.paylaşmayı,eşitliği sindirememiş,komünizmden bihaber ve kulaktan dolma bilgilerle ortaya düşen temsilci kitle olduğundan,komünizmim sığ savunuluyor.
ideolojiler onları temsil eden bireylerle özdeşleştirilemez tamam; peki öyleyse neyle özdeşleştirilir?
bir sistemi yargılarken eğer onu uygulayanların etkinlikleri kriter alınmayacaksa ne kriter alınacak?
önce bunlara cevap verelim.verebiliyorsak tabii.
bir sistemi etkin kılan onun uygulanışı olduğuna göre,onu uygulayan bireylerin algılayışına göre somutlandığını varsaymak yanlış olmayacaktır.
Asıl kendisinin,elinin altındaki internetten faydalanıp açıp oluması gerek.
niyetim polemik değil ancak yukarıdaki entrye kendi kısıtlı bilgimce cevap vermek istiyorum. sondan başlarsak eğer, yazarın;''Asıl kendisinin,elinin altındaki internetten faydalanıp açıp oluması gerek.'' öğüdü için teşekkür ederim. bilmediğim şeyi açıp okumaktan da yanlış bildiğim şeyin doğrusunu öğrenmekten de erinmem, okurum.
''Her kimse çok şey bildiğini sandığı bu konuda aslında hiçbirşey bilmiyor.Komünizm bir devlet düzeni değil bir dünya düzenidir.'' hiçbir şey bilmemediğim düşüncesini bir sonraki cümleden çıkartıyorsa eğer zaten yazımın hiçbir yerinde komünizmden bir devlet düzeni olarak bahsetmedim, tam tersine yazarın bir önceki yazısında kurduğu 'Hangi ülkeye kominizm düşüncesi yaramış yada hangi ülkede başarılı olmuş'' cümlesinden yola çıkarak komünizmin zaten henüz gerçekleşmemiş ve tek ülkede gerçekleşemeyecek bir sistem olduğundan bahsettim. dolayısıyla başarılı olması ya da olmaması bilinen bir durum değildir, yazarın subjektif değerlendirmesidir.
''sistemler soyut kavramlar olduğundan eleştirileri de ya onların teorik temelleri üzerinden,ya da onları uygulayan isimler üzerinden yapıldığından,belli başlı isimlerin yanlışlarının da eleştirilmesi normaldir.'' bahsi geçen sistem henüz yaşanmamış olduğundan teorik temelleri üzerinden eleştirisi yapılabilir. teoriyi yaşama geçirmeye çalışan ya da teoriyi var eden, olgunlaştırmaya çalışan kişiler de eleştirilebilir bu normaldir. ancak bu eleştiri ''tam bir mallar topluluğudur.'' sığlığında yapılamaz. eleştiri, adı üstünde bir şeyin doğru ya da yanlışlarını bulmak için yapılan değerlendirmedir. yapılan eleştirinin yıkıcı ve subjektif değil, akılcı, dayanaklı ve gerçeğe uygun olması gerekir.
''kapitalizmin,tüketim kavramının,globalleşmenin bu kadar içine işlediği bir dünyada,sosyal temelli-eşitlikçi ideolojiler ne yazık ki sadece fikir bazında kalır.'' buna katılmıyorum çünkü bu sistemlerin geçmişte yaşanmış ya da hala yaşanan örnekleri mevcuttur. ayrıca bu ideolojiler fikir bazında kalsalar dahi bu onların yanlış/işe yaramaz olduğunun kanıtı olamaz.
tkp'li gençler hede hödösüne gelince, yine objektif olmayan bir örnek... varsayalım ki gerçekten yaşanmış bir örnek olsun ve bu tkp'li arkadaş böyle bir cevap vermiş olsun. bu durum sorunun yanlış yönlendiriciliğinin üzerini örter mi? sosyalizm ya da komünizm iki kişinin bir maaşı paylaşması değildir. herkesin emeğine göre ya da yeteneğine göre çalışması ve yine herkesin emeğine göre ya da ihtiyacına göre kazanmasıdır. diğer örnek kapitalizm mantığına göre verilmiş bir örnektir. kapitalizmde patronlar işçiye işsiz olanı gösterip ölümüne çalışmaya razı ederler. sosyalizmde ise herkese iş vardır ve çalışan hiç kimse aç kalmaz.
''ideolojiler onları temsil eden bireylerle özdeşleştirilemez tamam; peki öyleyse neyle özdeşleştirilir?
bir sistemi yargılarken eğer onu uygulayanların etkinlikleri kriter alınmayacaksa ne kriter alınacak?
önce bunlara cevap verelim.verebiliyorsak tabii. bir sistemi etkin kılan onun uygulanışı olduğuna göre,onu uygulayan bireylerin algılayışına göre somutlandığını varsaymak yanlış olmayacaktır.''ideolojileri mutlaka bir şeyle özdeşleştirmek gerekmez. ideolojiler kendi teorik ya da pratik yanlışları ve doğruları ile eleştirilebilirler. komünistler de diğer insanlar gibi kapitalizm içinde yaşamaktadırlar. onlar da kapitalizmin ideolojik kuşatmasının menzili içersindedirler. parti toplumun bir parçasıdır. yani toplum nasılsa partideki bireyler de onun aynasıdırlar. komünistler inandıkları değerler doğrultusunda kendilerini dönüştürmeye, örnek bir insan olmaya çalışırlar. ancak bunun tam anlamıyla gerçekleşmesi en iyi şartlarda bile birkaç nesil sürecektir. bu süreci göz ardı etmek, komünist partili bir kişinin bir anda süper bilgili, bütün bencilliklerinden arınmış vb. bir insan olabileceğini düşünmek değişimin temel paradigmasının inkarıdır.
son olarak kapitalizm gibi mantık sınırlarını zorlayan bir sistemin bütün gerçekliğiyle kendini var edebilmesi sorgulanmazken sosyalizm gibi eşitlikçi bir sisteminin yerilmesini aklım almadığındandır ilk entrymdeki öfkem. niyetim ukalalık etmek değildir. elbette ki herkes istediği görüşü savunabilir ama inandıkları değerler uğruna mücadele veren insanları 'mal' gibi çirkin bir kelimeyle nitelemeye çalışmak...hiçbir şey değilse bile, kırıcı olmaktır.