nazım hikmet'in aşık olduğu, uğruna şiirler yazdığı kadın. hatta bir rivayete göre
"ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında
ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında"
mısralarındaki "sen" ikinci tekil şahıs zamirinin temsil ettiği kadındır aynı zamanda. olay şöle gerçekleşir:
nazım hikmet polis tarafından aranmaktadır. o sıralarda da piraye'yle gülhane parkında buluşmak üzere sözleşirler. nitekim nazım gidip gülhaneye beklemeye başlar ki tam o sırada karşıdan gelen polisleri görüp altında belkediği ceviz ağacının dalları arasına gizlenir. uzaktan da piraye görünmüştür. polis de aşağıdadır, piraye de. bir polis geçer, bir piraye. bunun üzerine nazım da başlar bu dizeleri karalamaya.
"ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında
ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında"
sagdan soldan methini cok duydugum, elime gecince arka kapagindaki yorumlarla da istaha gelip bir nefeste! okudugum canan tan kitabi. cunku bir birakirsam ikinci kez elime almaya degmezdi ve uykusuz bi gecede elimdeki tek kitapti.
hikaye dandik, anlatim kötü, konunun bi özü yok. kizin komunistligiyle basliyor hikaye ama sonradan alakasiz seyler yasaniyor. son zamanlardaki populer dizilere benziyor iste okumus, istanbullu kiz ve asiret agasinin evliligi, uyusmazliklar... sonu da kitabin bütününe yakisir bi berbatlikta.