ilk 3 filme göre çok vasat bir senaryoya sahip film. her hamleyi önceden tahmin edebiliyorsunuz.
tamamen 3d teknolojisine ve astrid berges-frisbey denen insan dışı varlığa güvenilmiştir.
ince esprileriyle yine senaryonun başarısını göstermiştir.
misyoner:(cam kafesteki deniz kızı için ileri atılarak) biraz açın hava alması lazım.
jack sparrow:misyonerin pozisyonunu destekliyorum.
5 dakika boyunca bütün castı izlememe rağmen o son 10 saniyeyi yine göremedim. Görevli "her şey bitti siz niye oturuyorsunuz daha" der gibi baktı ve kapattı filmi. Şimdi detaylar:
--spoiler--
2 saat 20 dakika boyunca Jack Sparrow'a doyurdu resmen film. O efsanevi müziğini duymak bile çok heyecan vericiydi.
Bütün film, eski yan karakterlerin bu filmde olmamasından dolayı Jack'e kaydırılmış. Eskiden öyle değil miydi evet yine öyleydi ama bir Elizabeth ya da Will olsun, o sürekli gözünü kaçırıp arayan adam ve yanındaki hafif kilolu karakter olsun bu filmdeki hiçbir yan karakter yerlerini dolduramamış. Maymunu bile özlemişim Siyah inci'den abuk subuk hareketler yaptığında bile çok sevindim. Barbossa'nın yanında dursaydı keşke yine.
Sonra Penelope Cruz yerine o deniz kızı olsaydı Angelica daha bir iyi olurdu sanki. Ne o öyle hamilelikten dolayı kocaman olmuş göğüsler, silikonlu dudaklar. Bir git kendine çeki düzen ver sonra gel.
Jack'in saçları bu filmde daha bir açılmış gibi geldi. Biraz daha olsa sarı olacakmış türden.
ispanyolların da işi gücü yok tutmuşlar gençlik pınarını yok etmek için 2 donanma birden göndermişler. Bir gidin uyuyun, kendinize gelin.
Gençlik pınarındaki o çok güzel müzik eşliğinde dövüş sahneleri gayet başarılıydı.
Velhasıl yönetmen ve oyuncu değişikliği/eksikliği Jack'ten hiçbir şey götürmemiş ama filme çok az katkı sağlamış. Belki de hatayı birincisi kadar iyi bir film bekleyerek yapıyoruz. Yoksa yine 2. ve 3. film ayarında güzel bir film olmuş.
--spoiler--
penelope cruzuyla gemma wardıyla syrenia ı oynayan diğer deniz kızı ve kalanlarıyla * başta penelope ve johnny ninkiler olmak üzere çok başarılı oyunculuklarla güzel bir film olmuştur. aksiyon vs. biraz düşüktü ama deniz kızları olan sahneler ve sonlarına doğru heycan artıyor gibiydi sanki.
bu arada bu filmin beşincisi çekilirde jack in barbossa ya yaptığını angelica jack e yaparsa şaşırmayın.
ilk 3 film kadar olmasada güzel bir filmdi.nedensiz yere huzur veriyor insana sinemadan çıktıktan sonra.
-filmi 3d izlemeyin bir numarası yok.
-jack sparrow'u 5 yıl sonra görmek güzeldi özlemişiz.
-ilk 3 filmdeki liseli aşıklardan çok gözler davy jones'u aramıştır.
-ilk 3 filme oranla daha az aksiyon daha çok komik diyalog var.
-deniz kızları çok ama çok güzeldi.(etkilendim)
-filmin sonunda he is pirate çalınca ya şimdi nasıl bekleyeceğim 5.filmi diye üzüldüm.
her şeye rağman karayip korsanları en iyi aksiyon, komedi, macera serisidir.
yine en çok güldüğüm sahne:
kraliyet görevlisi:jack sparrov (uzun bir konuşma) suçlu bulunmuştur.
jack sparrow:arada kaptan lafı kaynadı sanki.
johnny depp ile penelope cruz'un karşılıklı döktürdüğü filmdir. geoffrey rush reyize lafımız yok zaten. adam muhteşem bir oyuncu. the king's speech'deki karakteriyle barbarossa karakterini yanyana getirirsek tek bir benzerlik bile bulamayız.
o değil de deniz kızları gerçekten çok acayipti, aşırı güzellerdi. gemma ward'ın sesi şahane.
pek çok yönden serinin ilk filmine benzeyen * başarılı ve etkileyici bir film.
kaptan jack sparrow 'dan başlayacak olursak serinin ikinci ve üçüncü filmlerindeki tabiri caizse şebekliği, avanaklığı gitmiş, karizmatik, biraz sarhoş biraz ciddi, eğlenceli ve kurnaz korsan jack geri dönmüş, tıpkı ilk filmdeki hali.ayrıca kaptan barbossa 'nın intikam adına bacağını kesmesi, taktir edilesi bir cesaret örneği, takma bacağının içinde içki * saklaması da ayrı komedi, afiyet olsun.*
her filmde karşımıza başka bir kötü korsan geliyor ve bu sefer ki * cidden acımasızdı ve davy jones gibi hüzünlü bir hikayesi de yoktu.hele ki filmin sonunda ölmemek için kızını feda edip, bir de iç suyu da kurtar babanı kızım diyerek şefkatle bakması, tü kaka dedirtiyor.
hazır kızı demişken jack ile baş edebilecek dişli bir kadın gerekiyordu filme, elizabeth gibi çakma bir korsanın değil, penelope cruz 'un canlandırdığı anjelica(sanırım adı buydu) cuk diye oturmuş.
deniz kızlarından hiçbir filmde bu kadar güzel bahsedilmemişti bence, harika olmuş.bu arada söylemeden geçemeyeceğim deniz kızı syrena(onun da adı buydu sanırım) ile papazın aşkı da william ile elizabeth'in aşkını hiç aratmıyor.eski çiftin gereksiz romantizmi ve pembe diziyi andıran bir türlü kavuşamama olayları bitti de güzel bir aşk hikayesi gördük bu filmde, hem de 1 filmde biten.
film bittiği zaman hızla salondan çıkmak yerine en sonu bekleyin koltuğunuzda.çünkü orada hoş bir sürprizle karşılaşacaksınız.ve bu son beşinci filmin sinyalini veriyor sanki.
ha bu arada, 3d ile izlemeseniz de olur.çok bir şey kazanmıyor insan 3d ile.illaki 3d istiyorsanız transformers'ı izlemeniz daha iyi.
penelope sultanın çekimleri esnasında hamile olduğu film.
kimi sahnelerde sultanımızın kardeşi oynamak zorunda kalmış.
sonuç muhteşem bir film ve muhteşem evlat leo! *
bugün izleme fırsatı bulduğum film. johnny depp her zaman olduğu gibi mükemmeldi. hangi filmde kötü oynamış ki? penelope cruz'un oyunculuk performansı iyiydi ama cüretkar sahneleri olmaması bir eksiklikti.
bu filmi ilk üç filme göre vasat bulan arkadaşlar sinema yerine çizgi film izlesinler. daha iyi olur.
özellikle saraydan kaçış sahnesine bayıldım. fantastik değil gerçekçiydi.
deniz kızına ayrı bir parantez açmak lazım. nasıl bir güzelliktir bu anlamadım gitti.
gidin izleyin pişman olmazsınız...
güzel bir eğlencelik. johnny depp çok iyiydi. ama penelope cruz için aynı şey denilemez. sanki filme kendini verememiş gibiydi, uymamış bu filme, sanki aklı başka yerdeymiş gibi bir oyunculuk sergilemiş.
çok büyük beklentilere girmeyin izlemeden önce, iyi vakit geçirmek isteyen gidebilir. johnny depp hayranları ise zaten hiç kaçırmasın.
3d olayından ise pek bir şey anlamadım ben, hiç 3d film izlemişim gibi gelmedi. üstelik 3d gözlükler de görüntüleri çok karanlık hale getirdi, pek zevk vermedi yani. 3d versiyona gitmeseniz daha iyi bile olur.
ilk 3 filmden sonra sadece insanları sögüşlemek için çekilmiş, gerçekten sıradan bir film. 3d olayına gelince 2 saat boyunca taktığım o koca gözlüklerin sadece 4-5 sahnede işime yaraması ise hiç tatmin edici degildi.
ispanyollar ingilizler tarihi ayar vermiştir. gençlik pınarı üzerinden, ki ispanyolar bi filmin başında bi de sonunda çıkıp olayı bitiyorlar.
o değil de, rahibi deniz kızı harbi öldürüyor mu? yazık lan. adam sevmişti.. (bkz: bile bile lades)
bir seri filmden beklenen her şey var. gayet eğlenceli olmuş, herkese tavsiye ederim. bi daha izleyecem doyamadım.
--spoiler--
la o rahibin deniz kızı nasıl bir şeydi öyle, yaratanın boş vaktine denk gelmiş herhalde. ayrıca en güzel sahne deniz kızlarının saldırıya geçtiği sahneydi.
--spoiler--
beşinciye kapı açan serinin son dalgası.
harbi dalgaydı ama. görüntü kalitesi ve deniz muhteşemdi tabi cek sıparov daha bir başka. ha bir de deniz kızları, değişikti. ama keşke o üçlemenin diğer küçük detayları da bulunsaydı. ne bileyim; siyah inci ne zaman kabasaklalın eline geçti, o gözü çıkan herifle kankisi kel adam, maymun, iki ingiliz askeri, onların aptal halleri de neşe katıyordu filme bence. olsaydı renk katardı kanımca. ha olmamış mı? kannatimce olmuş. hafta sonu çerezlik bir film. eğlencelik.
bu seri korsan filmi ama 4 bölümde * sanki korsan filmi olduğu unutulmuş çünkü hikaye denizden çok karada geçiyor. *
kanımca serinin en zayıf filmi olmuş. ha eğlendirmedi desem yalan olur gayet eğlenceliydi zaten Jack Sparrow* yine tek başına alıp götürüyo filmi. böyle uzun serili filmlerde yönetmen değişikliği çok önemlidir olumsuz etki yapabilirdi. Gore Verbinski ile iyi giden seriye neden Rob Marshall ile devam edildi bilemiyorum ama keşke yönetmen aynı kalsaymış. Rob filme bir farklılık katamamış ama en azından batırmamış da...
bu bölümde 3D modasına korsanlar da bulaşmış sonunda ama niye bulaşmış anlamadım doğrusu. Bu filmdeki 3 boyut daha çok derinlik katmak için kullanılmış gibi * ama 140 dakika boyunca o aptal yorucu gözlüklerle sadece derinlik için değermiydi acaba. gözü yorduğu yetmiyo gibi burnu da o kadar acıtıyo ki zaman zaman gözlükleri çıkarmak zorunda kaldım. merak ediyorum bu 3 boyutlu gözlüklerin tasarımı daha iyi yapılamaz mı...
serinin diğer filmlerine oranlar heyecan kat sayısının biraz daha sönük bulduğum film.
depp i izlemek çok eğlenceli herzamanki gibi. penelope da fena tat katmamıştı, ama çok sahiplenici bir oyunculukta görmedim.
karayip korsanlarının neden izlenesi olduğu da; büyüklere masallar tadında oluşundan olsa gerek.
biyerlerde o serüvenlerin hep devam etmesini diliyorsunuz içinizden.
