imdbde yazdıgına gore ingilizce ve turkce olacak film ayrıca cıkıs tarihlerine bakıldıgında 30 haziran ile ilk sırada turkiye yer almaktadır
buradan anlasıldıgı kadarıyla osmanlı tarihi ile ilgili birşeyler olacak herhalde diye düşündüren, ve daha cok heyecanlandıran vizyona girse de izlesek dedirten filmdir
Kaptan Jack Sparrow´un (Johnny Depp), Flying Dutchman (Uçan Hollandalı)gemisinin efsanevi kaptanı Davey Jones´a (Bill Nighy) kan borcu vardır. Zaman hızla akıp giderken borcunu bir an önce ödemenin yolunu bulmak zorundadır. Aksi takdirde sonsuza kadar lanetlenecek, sonraki hayatı boyunca ona kölelik yapacaktır. Bundan kurtulmasının tek çaresi ise, Ölü Adamın Sandığı adıyla bilinen efsanevi hazineyi bulmaktır.
Öte yandan Sparrow´un problemleri yüzünden Will Turner (Orlando Bloom) ile Elizabeth Swann´ın (Keira Knightley) evlilik planları da tehlikeye girmiştir. işleri planlandığı gibi gitmeyince Jack Sparrow´un şanssızlıklarla dolu yolculuğuna katılmak zorunda kalırlar.
kaptan Jack Sparrow karakteri, bir hayal ürünü bu kadar mı kusursuz olur dedirtecek,mükemmel düşünülmüş ve Johnny Depp tarafından ustalıkla oynanmış Gore Verbinski imzalı filmdir.Siyah incinin Laneti filminin devamı niteliğini taşıyacaktır.
izledim ama anlatmam kendiniz izleyin diye dusunerek konuya girmeyecegim film. soyle soyleyebilirim ki 2.5 saat suren film beni fazlasiyla tatmin etti** efektler, yaratiklar, kostumler, konu tamamiyle asmis diyorum. ve bu film johnny depp'in karizmasini bir kez daha ortaya koydugu filmdir. ve sunu da gonul rahatligiyla soleyebilirim ki bir devam filmi olarak devam filmleri baslangic filminden kotudur tezini yikabilecek bir film. neyse turkiye'ye gelsin de izleyin bakalim.*
efendim üşenmedim gittim günün ikinci seansına girdim.bir güzel izledim.filmde kusur göremedim*.gayet başarılı olmu$.sürükleyici.üçüncü filmin konusunu da az çok anlaşılıyor.
filmin içinden genel olarak bbir kaç kareden ahsetmek gerekirse ;
will turner ın ve diğer tayfaların kabilenin elinden kaçışı gayet iyiydi.o kraker midir nedir,onun gemileri sarması böle efendime söyliyeyim bir güzel yemesi parçalaması çok başarılıydı,bu arada will turner ın birden bire jack i bulması o kadar iyi gelmedi bana.hani biraz daha araması falan lazımdı.böle bi herife sordu o da ahanda adanın tekinde demirli falan dedi.ho$ değil.neyse efendim will in sevgilisinin** jack i bulmaya çalışırken bulduğu gemide yaptığı hayalet kuklası oyununda çok yapaylık vardı.dövüş sahneleri falan güzeldi.jack in kabile elemanlarından kaçarken yaptıkları komikti*.
neyse aklıma şu anda başka bir detay gelmiyor.lakin bence gayet güzel.gidip görülmeli biran önce.
ha bi de film arada karıştı sanki.3 gün içinde bişeyler yapması gerekiyordu jack in.sonra kaynadı arada yalan oldu.ya da ben anlayamadım.neyse...
edit : bir de bi ara iki türk denizci çıktı.adamlar türkçe de konuştu üstelik*.sonra ahtapotun* ilk kurbanları oldular.ama olsun yönetmene burdan sevgilerimi iletiyorum.
--spoiler--
sahneleri hos olan ancak sonu bir suru bilinmeyenle dolu olan hiç bi olay sonuclanmamıs serinin 3. filmine bırakılmıs bir nevi arkası yarın tadında film. Filmden cıkınca ilk olarak '3. ne zaman cekilcek lan bunun' dedirten ve meraktan hala catlatan sinema filmi. *****
ilk film çekilirken bu kadar tutulup da ikinci ve üçüncü çekileceği bilinmediğinden konuyu bi sona bağlamışlardı ancak bu filmde üçüncü seriye bırakıp tam bir son yapmamışlar ama olsun johnny depp var başka söze ne gerek zaten
bir anda iki türk denizcinin ekranda belirmesiye 'nooluo yaa,başka filme geçti galiba' şeklinde düşüncelere kapıldığımız film.
2.30 saat kadar sürüyor fakar seyirciyi sıkmadığı inancındayım..*
vizyona girdiği gün ilk seansa gircem diye tutturan arkadaşımın ısrarlarıyla sabahın köründe sinemaya gidip, filmin sonunda "iyiki gelmişim beah" dediğim filmdir. orlando tabiki her zaman olduğu gibi ezikliğin nasıl tavan yapabileceğini gösteriyor bizlere,anladık kardeşim johnny'le oynuyosunda, bu kadar olmaz dedirtmiştir bana. cümbür cemaat yerlilerden kaçmaları baya kopartıcı etkilere sahiptir, gidin görün
yerlilerden kacış, kafes, su değirmeni gibi sahneleri başarılı olmuş; fakat komedi yönünün daha ağır durması sebebiyle ilk filmdeki tadı alamadığım filmdir. bunun bence en onemli sebebi filmdeki kötü karakterin bir bakıma yetersiz kalışıdır. bu yetersizlik karakterin dış gorunusune falan baglı degildir. o da sudur ki davy jones'ın amacı bu kotu adamı gercekci kılmaz. izleyenler belki hak verecektir.
yine de jack, will ve tabiki elizabeth'i izlemeye doyamadığımız filmdir. bir sonraki beklenmektedir.
iki laz şiveli türk denizcisinin de rol aldığı filmdir. genel olarak filmi beğendim. açıkçası aksiyonsa aksiyon maceraysa macera korkuysa korku hepsi var bu filmde.
Filmin en izlenilesi sahneleri yerlilerin olduğu adada geçen kaçış sahneleri ve ölü adamın sandığı'nın olduğu sahnelerdir.johny deep'in üstün performansının yanında , orlando bloom ve keira knightley figüran olarak kalmıştır.Filmin son sahneleri ise 2007'de çıkacak karayip korsanları dünyanın sonu filminin sinyallerini vermiştir
an itibariyle burç ta izlediğim, ilki kadar olmasa da yine o kendine has büyüsüyle beni içine alan, uzun olmasının dışında pek de dez avantajı olmayan serinin ikinci filmidir... ***
ilk filmine oranla daha uzun süren fakat film içindeki karakterlerin ilk filme oranla daha komik,anlaşılmayan,mantıksız korsanlardan ileri gelen bununlada yitinilmeyip eski türk filminden cıka gelen bir ahtapot ( muhtemelen tarkan ve kurt'unun kapıştığı ahtapot olmalı, açık denize kaçmış) kara oglanı kapıyor ve ardından üçüncü film için sinyal veriyor. iyi Seyirler...
