jack sparrow'un o işler sıkışınca ipleri farklı bir tarzda eline alıp işi kotarması veya yeri geldiğinde erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır deyimini yerine getirmesi ve bu sayede bu filmi ve kendisini bizlere sevdirmesi hadisesinin bu sefer işlenmediği film olmuştur. bu nedenle de o diğer iki film gibi tat vermemiştir. ha yine de jack sparrow'u, barbossa'yı izlemek zevktir - her ne kadar yanına ms. swan ve kıl will turner'ı da kabul etmek zorunda olsak da-.
--spoiler--
filmde bir çok abukluk vardır, gerçi çoğu kişi dile getirmiş ama yine de kalipso'nun serbest kalmasının ne boka yaradığı, binlerce donanma gemisi dururken her iki donanmanın da baş gemilerinin savaşıp olayı bitirmesinin o zamanlara ait bir savaş taktiği olup olmadığı, milletin suların içine girip çıkıp şakır şakır barutlu silahlarını nasıl oluyor da kullanabildikleri, swan hatunun neden dutchmana binip will ile gidemediği gibi sorular zaten elimizde halihazırda var.
şimdi ben bir soru daha sorayım, o da filmin credits kısmından sonraya gizlenmiş bölümü ile ilgili. spoilerlediğim için rahatlıkla anlatabilmenin iç huzuru ile; gizli bölümde swan ve 10 yaşına gelmiş çocuğu tepeye çıkıyor ve dutchman ile will geri geliyor.
(buradaki mevzu da şu imiş, öğrendiğim kadarı ile; adam dutchmanda iken karısı 10 yıl boyunca sadık kalırsa kocasına, koca sıfatıyla dutchman kaptanlığı yapan kişi kaptanlıktan azat edilip kurtuluyormuş. yani will kurtulmuş)
sorumuz; sevişmeye partnerinin ayağından başlayan will, tek denemede, üstelik swan'ın da tam da gününü denk getirip nasıl eşini hamile bırakabilmiştir?
millet günlerce, aylarca hesaplı kitaplı uğraşırken, nasıl bir şanstır ki löp diye halletmiştir bu ikili. ha bildikleri bir taktik var da söylemiyorlarsa, feci beddua alırlar benden söylemesi. bir de dutchman'den çocuğuna doğru 10bin fersah uzaklıktan kesip artist artist bakmıyor mu, sinir oluyorum herife.*
--spoiler--
başlamamış olsaydım hayatta izlemezdim film serisinin üçüncüsü. gereksizce uzatılmış sahneler, bu uzunluk yetmiyormuş gibi bir de jeneriğin arkasına sahne koymuş beyefendi. sen o filmin arkasına lostun 4. sezon finalini koysan durmamam ben o sinemeda bir dakika daha.
kesinlikle ilk filmin tadını vermeyen ama johnny için hangi film olsa izlerim dediğim zaten captain jack sparrow u görene kadar heycan içinde beklediğim ve o anda filmi izlemeye başladığım seri filmi.
kesinlikle izlerken harcadığım uzun zamana değdi...özellikle o maymun (sanırım adı jack'ti) beni gülmekten öldürdü...ayrıca o 2 salak askerin filmin sonunda saf değiştirip korsan olması güzeldi.
ilk filmden kötü ikinci filmden iyi bir filmdir.Aynı Matrix gibi yani.ancak karayip korsanlarının şimdiden 6 film olması planlanıyor.Zaten jack sparrow'un filmin sonunda yeniden bir haritayı açması filmin devamı olacağına işaretti.bakalım diğer filmleri nasıl olacak?
davy jones ayaklarına su dolu kova koyarak kıyıda durabiliyordu bu filmde. ama aynı şeyi filmin sonunda esas oğlanımız yapmadı. hadi jones işleri asıyordu da zamanı boldu, bizim çocuğun zamanı yok koşturmaktan desek, 10 yılda, hiç mi zaman bulamıyor, altında büyülü gemiyle.
yapımcıların 3. film sonunda bitirmeye karar verdikleri film serisinin 3'üncüsü .
ancak, nedendir bilinmez filmin sonunu muallakta bırakmışlardır. bir yandan jack abimiz yeni harita açarken, diğer yandan filmin will turner'ın geri geldiği son sahnesinin cast ve ekip listesinden sonraya koyulması -film bitti diye sinema salonunu terk edenler bu sahneyi kaçırarak g.t olmuşlardır- akıllarda soru işaretleri bırakmıştır. yani film öyle bir şekilde bitirilmiştir ki, önce "bizi izlemeye devam edin, devamı var..." gibi denilmiş ancak son sahnede "y.arrram ne bakıyon film burada bitti, yok öyle 4, 5 bekleme..." demiştir.
bir dedikoduya göre 3 yeni serisi daha gelecektir. şahsen; gelse de, gelmese de şaşırmayacağım serilerdir.
herkesin bahsedip kimsenin açıklamadığı akan yazıları sonrasındaki küçük sahneyi, tekrar izlemesi mümkün olmayanlar için kısaca açıklamak isterim;
--spoiler--
sahne 10 yıl sonra diyerek başlar, elizabeth'in oldukça güzel çimenlik bir yerde, okyanusa bakan tarafa doğru yürüdüğünü görürüz, kamera okyanusa döner, hollandalı kıyıya doğru yol almaktadır. kamera tekrar elizabeth'e döner ve elizabeth'in yanında 10 yaşında bir çocuğun onunla beraber gemiyi beklediğini görürüz.
--spoiler--
filmine gittiğimde yarılmama sebep olan diyalogu yaşatmış film. filmin sonunda orlando bloom on yılda bir kere karaya inmesine, indiğinde de keira knightley gibi bir hatunla beraber olmasına hem hüzünlü, hem hayvansal bir tepki veren arka sıralardaki arkadaş
-ulan o abazalıkla ne .iker haa...
ölüler diyarında jackin anormallikleriyle insanı gülmekten yaran film. bir de filmin sonunda on dakika süren yazılardan sonra küçük bir bölüm varmış. onuda yıllar sonra fark ettim. ama girdap sahnesiyle mükemmel olan film. ayrıca bu filmde devy jones un insan tipi birkaç saniyede olsa görünmüştür. bir de gemiyi ters döndürmeye çalıştıklarında çalan müzik kulağa çok güzel gelmektedir.
jack sparrow haricinde çok da bir olayı olmayan filmdir aslında. onun olduğu sahneler tadından yenmiyor. diğer oyuncular yanında çırak gibi kalıyor. özellikle ölüm diyarı sahnesinde müthişti. filmin sonundaki girdaplı sahne ise görsel efekt olarak iyi bir sahneydi. umarım bir yenisini daha çekerler.
soru işaretleri ve devamında ne olacak merakı ile biten güzide filmdir.
ayrıca filmi internetten izlerken, sonundaki güzel müziklere kapılmasaydım az kala "on yıl sonra" kısmını kaçıracaktım, sağol hans zimmer.