pinokyo bisikletler genelde beyaz renkliydi, bmx'lerin sabit bir rengi yoktu, karmakarışık renklerden oluşurdu, fosforlu sarı yeşil ve benzer renkli tekerlekleri falan vardı. pinokya bisikletlerin iki pedalının birleştiği kısımdaki ayardan bisiklet ikiye katlanabiliyordu, kışın balkonda, kullanılmayan kömür dairesinde az yer kaplıyordu. bmx'in en baba özelliği amortisörüydü, kaldırımdan uçarken fantastik hareketler çıkartabiliyordun. pinokyolarda ön kaldırmak biraz zordu, bmx'lerde epey kolay olmasının yanında önünü kaldırıp yere indiğin an bisikletin 3'e ayrılma ihtimali vardı. pinokya bisikletlerde acayip bir zil vardı, zarizarizari şeklinde ses çıkartıp, birkaç yıl sonra küflenip kullanılmıyordu, vidasını çözüp çöpe atılıyordu.
bmx sahibi veletler pinokyo kullananlara hava atardı, bmx eşitti; bmw, pinokyo eşitti; doğan slx. lakin böyle değildi, çocukluk işte. pinokya bmx'in eline verecek kadar sağlamdı, ciddi dururdu, zengin gösterirdi, mercedes idi.
pinokyolarda en son vites yoktu, bmx'ler bir ara 3 vitesli üretilmişti, açıkçası bi' boka benzemiyordu. pinokyolar kontra pedaldı, bmxlerin arka frenini sıkarak bisikleti kaydırmak makbuldu.
bende castello vardı, bu iki bisiklete de sahip olamadım, arkadaşlardan kaçırdım sürekli.