dünyanın en aşmış ve (last fm deneyimlerimden yola çıkarak vardığım sonuca göre) farklı farklı tarzları dinleyen çoğu kişinin buluşma noktası olabilmeyi başarabilmiş bir gruptur.high hopes, comfortably numb, echoes, sorrow, time gibi parçaları dinlenirken akıl sağlığına dikkat edilmelidir.
syd barrett' in olduğu dönem en kaliteli dönemleridir. syd barrett gilmour, waters ikilisinden kat ve kat daha iyi bir müzisyendir. nedeni lsd etkisiyle yazdığı sayko sözler de değildir, doğallığıdır. sadece pink floyd döneminde yaptığı albümleri değil, solo kariyerinde çıkardığı albümleri de harikadır.
syd barrett'ın dönemine övgüler yağdırıp sonrasını ezenler için söylüyorum; "cliff öldü metallica bitti abi yeaa" diyenlerden zerre farkınız yok. müzik denen şeyden de bihabersiniz gençler. comfortably numb'ı, another brick in the wall'ı, hey you'yu da eniştem yazdı söyledi zaten. hatta comfortably numb'ın pulse konserindeki solosunu da kayınçom attı. division bell'i de bacanak çıkardı. aslında biz sülalecek müzisyeniz de pf hesabına çalışıyoruz.
insanı başka başka dünyalara sürükleyen nadir şeylerden biridir pink floyd. şarkıları eşliğinde, 'yak bir sigara' komutunu yerine getirmemeniz için hiçbir sebep yoktur. dalar gidersiniz uzaklara.
syd barrett' li dönem sadece 3 yıl sürmüştür, etkilerinin daha uzun olmasının tek nedeni grubun ona haksızlık yaptığının düşünülmesiydi ve yapılan müziğin tam anlamıyla "psychedelic rock" olmasıydı ki o dönem the doors' la birlikte en büyük akımdı bu. roger waters' la birlikte daha çok progressive rock yolunda gitmiştir ve bence de çok çok iyi yapmıştır.
birinci grup çoğunluğu oluşturur ve bu grubun progressive rock bilgisi neredeyse, sadece pink floyd ile sınırlıdır. yani bunlar için varsa yoksa pf'dir. ya da progressive eşittir pink floyd'dur adeta. işte bu gruptakiler pf'yi yere göğre sığdıramazlar, fanatikçe ve inanılmaz övgüler dizerler pf için. sözlüklerdeki pf severlerin de çoğu bu gruptandır.
ikinci grup azınlıktadır ve elit bir progressive rock dinleyicisi grubudur. bu grup da pf'yi sever, pf'nin progressive rock ve psychedelic rock'taki önemli yerini gayet iyi bilir. ama pf kadar önemli olan ve daha önemlisi birbirleriyle karşılaştırılmaları hata olacak diğer devleri de bilir: rush, king crimson, jethro tull, genesis, van der graaf generator, yes, camel, eloy, gentle giant, supertramp vs.
en iyi, en olgun, en bir progressive ve en ustaca yaratılmış albümleri wish you were here ile animals olan efsane müzik topluluğu. her bağlamda, yere göğe sığdırılamayan the dark side of the moon'a tercih ederim bu albümlerini.
ne zaman dinlesem, kedimi yatağımın baş köşesinde gözünü kapatıp müziği dinlerken bulurum. O derece beni ve kedimi buradan alıp başka yerlere götüren gruptur.
sesleri işleyerek insanı anlatan daha yetkin bir oluşumun var olduğunu sanmıyorum. bu anlatımı esrarengiz yapan ise aşka değinmeksizin yapmaları, aslında çok ilginç bir durum bu. her hangi bir şarkılarını üst üste ikinci veya üçüncü kez dinlediğinizde hayattan soyutlanıyorsunuz, çevresi buğulaşmış bir fotoğraf karakteri gibi hissediyorsunuz, vücudunuz katılaşıyor hareketsizleşiyorsunuz. kutuplarda yalnız kalmış soğuktan donmak üzere olmak gibi bir şey... ve karşınıza çıkan ilk nesneyi sahiplenmek istiyorsunuz. o anki yaşadığınız his ve arzu aşk kadar kuvvetli, ama aşk değil! bu da ne denli bir yalnızlığı kabullenmenizden ileri gelse gerek. böyle tuaf duyguları bir biri ile garip bir şekilde harmanlayabilen ve insana son derece 'özenli' ve 'karmaşık' bir biçimde sunabilen bir oluşum.
her insan için bir ya da birkaç favori sanat eseri mutlaka bulunan, benim için ise high hopes'i yaratmış olan grup.