en başından beri ciddi bilimsel itirazlar yükseltilmesine rağmen 40 yıl boyunca aralarında dünyaca ünlü şahısların da yer aldığı çok sayıda evrimci bilimadamı tarafından evrime kanıt olarak kabul edilen ve evrim teorisisöz konusu olduğunda nasıl bir dogmatizm uygulanarak aykırı seslerin susturulduğunun işareti olan sahtekarlık. bereket versin ki 40 yıl sonra da olsa birileri sahte olduğunu şüphe götürmez bir şekilde ortaya koydu da bu şaklabanlık sona erdi. evrimcilere mal edilmemesi gerektiğini söyleyenler bu sözde fosile kıtlıktan çıkmış aç tavuk gibi rağbet gösteren zamanın en önde gelen evrimcilerinin isimlerini o yıllara ait yayınlarda araştırabilirler.konu sadece piltdown sahtekarlığı olsaydı evrimciler masum olabilirdi belki ama maalesef daha bunun gibi fosil palavralarından çok var.
evrim teorisinin ispatlanması için düzenlenen bir çok sahtekarlıktan biridir.
1912'de Londra tabiat müzesi müdürü Arthur Smith Woodward ve doktor Charles Dawson ingiltere'de Sussex yakınında "Piltdown" çukurunda büyük beyin hacmine sahip bir kafatası ve bundan ayrı olarak eklem yeri tahrip olmuş bir çene kemiği bulduklarını açıkladılar.
Bu fosillere aynı varlığa ait olduğu iddiasıyla Piltdown adamı ismini koydular. Kafatası insan özelliği gösterdiği halde çene kemiğinin maymunsu özellikler göstermesi, evrimciler tarafından insanın maymundan geldiğine delil olarak gösterildi ve dünya yıllarca bu iddiayla çalkalandı.
1953 yılında Kenneth Oakley ve Oxford Üniversitesi anatomi bölümünden Sir Wilfrid Le Gros Clark, J.S Weiner kemiklerin "X" ışını fotoğrafını çektiler. Azot ve flor muhtevasını hassas bir şekilde ölçtüler. Sonuçta çene kemiğinin hiç florid ihtiva etmediği, dolayısıyla toprakta bir yıldan fazla kalmadığı, kafatasının ise bir kaç bin yıllık yaşa sahip olduğu anlaşıldı. Kemikler aside konduğu zaman yüzeydeki lekelerin kaybolduğu görüldü. Bunlara çok eski devirlere ait oldukları süsünü verebilmek için üzerlerine potasyum dikromat sürülmüştü.
Çene kemiğinin 10 yaşında bir orangutana, dişlerin ve kafatasının ise insana ait olduğu amlaşıldı. Eklem yerlerinin uyumsuzluğu anlaşılamaması için tahrip edildiği ve dişlerin çene kemiğine yerleştirilmeleri için eğelenmiş oldukları görüldü. Piltdown adamı skandalı kafatasının çöpe atılmasıyla sonuçlandı.
Sahte olduğu yine evrimsel antropologlar tarafından ortaya çıkarılmıştır. Uydurduğu kafatası sayesinde sükse yapmaya çalışan bir sahtekarın iş güzarlığı evrim gerçeğini göz ardı etmek için bir mazaret değildir.
Kanıtlanmış bir teori için fosil uydurulmuyor. Fosil uydurularak tarihe geçmeye çalışılıyor. Mesela trex bilinen en meşhur dinozorlardan biri. Paleantologlar bilinen trenlerin yanında minyatür trexler de olduğunu düşünüyor belli başlı bir kaç tartışmalı fosil var ama fosiller yavru bir trexe mi ait yoksa başka bir trex türüne mi ait tartışmalı bir neticeye varılamıyor. Eğer bulduğunuz bir fosille minyatür trexleri kanıtlarsanız bilim tarihine geçersiniz yada uydurduğunuz bir fosille. Ama yaptığınız iş dinozorların varlığına yada yokluğuna bir etki etmez. işte bu da böyle Bir şey.
paradigmayla, kuhn'la falan alakasi olmayan basit bir sahtekarlik. daha derin bir mana aramaya calismak biraz caresizlik kokuyor. soyle bir benzetme yapabiliriz: gunes sistemi disinda simdi surusune bereket gezegen kesfediyorlar ya (http://en.wikipedia.org/ …list_of_extrasolar_planets), diyelim ki bunlardan biri sahte cikti. diyelim ki uyanik bir astronom adini duyurmak icin aslinda olmayan bir gezegeni kesfettigini duyurmus, ve adam cok siradisi bir iddiada bulunmadigi icin diger astronomlar da uzun sure adamin verilerini kontrol etme ihtiyaci duymamislar. uzun bir muddet sonra nihayet birileri iddia gercek mi diye kontrol etmis ve sahtekarlik ortaya cikmis. simdi boyle bir sahtekarlik, kesfedilen diger gezegenlerin gercekligine golge dusurur mu? veya daha genel anlamda astronomi bilimine halel getirir mi? belki daha onemlisi, boyle bir sahtekarlik ortaya ciksa, bir allahin kulu cikip da kuhn diye, paradigma diye, "hadi tartissaniza" diye sacmalamaya baslar mi? zannetmiyorum. ama konu evrim olunca basit bir sahtekarliga yeni gelinin sike atlamasi gibi atlanabiliyor maalesef.