ana dini inanışları olan putiranizm aslında günümüz amerikan ve ingiliz ticari ve teknolojik başarılarının altında yatan ana sebeplerden biridir. Puritanizm ve bunun sanayi devrimi sırasında çalışanlar arasında rağbet bulan kolu olarak metodizm, mesleki faaliyeti yegane Tanrı yolu haline getirmiş, bireysel başarıyı ve kazancı kurtuluşa ermenin kanıtları olarak görmüştür. işyerini Tanrıya yönelinen bir tapınağa çeviren, dürüstlüğü ve iyi ahlaklılığı işyerinde yaşayarak Tanrıya teslim olma duygusunu
yaşayan, işi sırasında karşılaştığı herkese hizmet etmeyi Tanrıya ibadet olarak algılayan metodistler; tıpkı bir orta çağ keşişi gibi asketik (çilekeş) hayatı günlük iş yaşamlarına uyarlamışlar, ne kadar servet sahibi olurlarsa olsunlar fakirmiş gibi sade yaşamdan ve tutumluluktan asla vazgeçmemişlerdir.
işsizliğin büyük boyutlara ulaştığı toplumsal gerginlik ortamında dahi, papazlar gibi çalışmadan yemek yenilmesine şiddetle karşı çıkmış oldukları için dilenciliğe karşı olumsuz bir tavır sergileyen metodistler; Tanrıya yönelişi iş etkinliğinde buldukları için, işsize iş bulmayı insanı kötülükten kopararak dürüst ve iyi ahlaklı bir hayata kavuşturmak olarak algılamışlardır. Pek çok metodist, bu yorumdan daha da ileri gitmiş, işsize iş verilmesini onu Tanrıya kavuşturma olarak görerek, zenginin fakire iş olanağı yaratmasını bir iman borcu haline getirmiştir. Zenginin lüks tüketimine ve ihtiyacı dışındaki kazancını ekonomik etkinliği dışında tutmasına şiddetle karşı çıkan metodistler; işçiyi verimsiz kılan ve çalışmadan para kazanmaya yönlendiren içki ve kumara karşı etkili yasaklamaların getirilmesinde rol oynamışlardır. Katolik kiliselerinde hâlâ şarap ve ekmek ayini yapılırken, metodistler içkiyi verimsizlik etmeni olarak görmüşlerdir. Fakire iş bulunması, mahkûmların hapiste dahi çalıştırılması, içki yasağı; kilise karşıtlarının toplumsal politikalarının özünü oluşturmuştur.