dışlanandır. ortama katmazlar böyle kişileri. sonra da hiç bir işi ellemiyorsun der pişkinler. çünkü her işi güzel yapıp övgü alacağını bilen kibirli arkadaşlara sahiptir.
kullanılan eski gazetelerdeki haberleri okur, çalı çırpı topluyormuşçasına şöyle çevrede bir gezintiye çıkar, salata yapanların nevalelerine ısırık atar, başka işi olan insanı da gel 2 top tepelim diyerek işinden alıkoyar. işler bitene kadar bunu bir ağaca bağlamak iyidir.
sessiz sedasız ortama uyuyorsa sorun değildir ancak hem hazırlanan şeylere yumulup hem de sağa sola direktifler veriyorsa dönüşte orada bırakılmalıdır.
biliyorum sadece beni ilgilendirecek derecede subjektif, ama yazmadan duramıyorum işte. asıl sorun, beni ilgilendirmezse niye yazayım lan zaten. neyse efem; pikmee gitmek için hazırlık yapılırken benim yanıma aldığım tek şey tuvalet kağıdıdır, işte ben böyle geleceği gören bir adamım. hiç kimsenin aklına sıçmak gelmez, ama o kadar yiyeceği içimizde özütecek değiliz ya muhterem! sindirimin son evresi diye bir şey var. neyse bu kadar ekşi sözlük jargonu yeter. biraz da uludağ sözlük calgon'uyla cümlelerime devam edeyim, biri piknik sepetine kekleri koyar, biri hamağı almakla meşguldür, biri top alır, babalar genellikle mangal aletlerini alır. iyi de ben ne alayım lan. alacak bir şey yok. ha kulaklık olabilir. pikmee gidilir, herkes bir işle uğraşırken ben bir an önce kilimin serilmesini bekler ve ayakkaplarımı çıkarmadan otururum, beyle de üşengeç bir herifim. sadece yer, içer ve sıçarım. su almaya da ben gitmem. iyi bayramlar.