En son 3 sene önce gittiğim ve bugün kafama koyup kısmet olup gittiğim yer. Önceki haftalarda hava kötü diye gelememiştim. Hala aynı, hiç değişmemiş yalnız kalabalıklığı biraz azalmış. işte burası. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2221206/+
...
Hatta sen
sen Pier Lobi!
Sarı muşamba derilerimizden
birbirimize
geçen
tifüsün biti
senden daha yakındır bize
Fransız zabiti!
Fransız zabiti sen
o üzüm gözlü Azadeyi
bir orospudan
daha çabuk unuttun!
Kalbimize diktiğin
Azadenin taşını
bir tahta hedef gibi topa tuttun!
Bilmeyenler
bilsin:
sen bir şarlatandan başka bir şey değilsin!
Şarlatan!
Çürük Fransız kumaşlarını
yüzde beş yüz ihtikarla şarka satan:
Piyer Loti!
Ne domuz bir burjuvaymışsın meğer!
Maddeden ayrı ruha inansaydım eğer,
Şarkın kurtulduğu gün
senin ruhunu
köprü başında çarmıha gerer
karsısında cigara içerdim!
...
-nazım Hikmet ran.
Seveni kadar ardından çok sövenin de olduğu Türk dostu olarak bildiğimiz yazar. ilgilenenler için de konuyla ilgili kısacık bir makale bırakıyorum şuraya.
Türkleri seven, Osmanlı yaşam tarzından hoşlanan (yere oturmak, nargile, duvara asılı halılar vb.), Isfahan'a Doğru kitabı okunması gereken, asıl adı Louis Marie-Julien Viaud olan Fransız yazar.
Osmanlı kültüründen etkilenmiş eserlerinde türklerden bahsetmiş fransız bir yazardır. istanbul aşığı oluşundan ötürü ismi o tepeye verilmiş. istanbul'u istanbul yapan yerlerden biridir bence. O kırmızı kareli örtüleriyle sıcacık bir ortam sunar içinizi ısıtır. Haliç'e nazır bir orta şekerli içmeniz tavsiye edilir.
Türk'ü anlamamak için tarihe göz yummak gerekir. Haksız saldırılar ve adi iftiralar önünde Türk'ün vakur kalışı, kuşku yok ki körlerin gerçeği, eşyayı anlamadıklarını düşündüklerinden ve körlere acıdıklarındandır. Bu soylu davranış o adi iftiralara ne açık bir cevap oluyor.
Pierre Loti
ilk ziyaretini 1876-1877 yıllarında gerçekleştirdiği istanbul'da uzun süre kalarak izlenimlerini eserlerinde anlatan türk dostu fransız seyyah, ressam ve yazar.
bi ara ismi bakanlara batan neyseki sonra eskisi gibi kalmaya devam eden güzel mekan. boğaz manzarasının bi küçüdüğür manzarası. ağaçlar, mezarlıklar ayrı bi hava katar. galiba entel yeridir biraz, kitap okuyup çay içmek birebirdir. ama aynı zamanda sülalecek gidip ayakta kalarak ufak çapta güzel anılarda yaşabilirsiniz. eskiden çay bardaklarını çalarlardı gelenler, hala öyle mi bilmem. ***
5-6 senedir teleferik sayesinde eyüpten rahatça çıkılabilen manzarası hoş, çayı meşhur tepedir. inerken de eyüp mezarlığındaki yokuştan inerek türkiyedeki en lüks mezarları görebilirsiniz.
Türk dostu fransız sanatçı. adamı resmen bizden değil, adı yabancı diyerek dışlıyor bilinçsiz bir arkadaş.. idrisiyi çok düşünüyorsa bunu öbürünü bozarak yapmaya çalışması da şaka gibi. Siz nasıl öyle koca binalar dikip çalıştırıyosunuz bu kafalarla hayret.
türk dostu fransız yazar. Istanbul' da bir çok sokak ve mekana ismi verilmiştir.
Kitaplarında aşık oldugu bir türk kadınını anlatır. Ona saygısından gerçek ismini söylemez ve aziyade takma adını kullanır. (bkz: Doğudaki hayalet) kitabı gayet güzeldir. Aziyade kimdir, gerçek ismi nedir merak ettirir.