elinize aldığınızda pidenin sıcaklığını kaybetmemesi için*montunuzun içine sokarak eve kadar koşturduğunuz, ramazanın vazgeçilmez bekleyişlerinden biri olan kuyruktur. sıra size gelene kadar buram buram yeni çıkmış pide kokusunu duyup, açlığınızı daha çok hissedersiniz. **
ramazan aylarında fırınların önünde aç bünyelerin oluşturduğu kimi zaman hararetli tartışmaların çıktığı, kimi zaman sıraya kaynakların olduğu fakat her durumda eğlenceli ve huzurlu bir bekleyişin olduğu sıradır...
eline geçen her parayı çikolata ve cipse yatırma saplantısına sahip bir çocuğun, elinde sımsıkı tuttuğu parayla beklediği kuyruğun öyküsüdür bu. daha oruç tutmuyordur ama evde oruç tutan anne babası, abisi vardır. ona sıkı sıkı tembih etmişlerdir "sakın pide almadan gelme" diye. içi burkulur çikolata alamadığı için ama annesinin gözlerindeki açlığı görmüştür ve gem vurur hayallerine. sıra yavaş yavaş akar, sıra aktıkça pideye bir adım daha yaklaşır. kendisiyle hesaplaşır, adım adım büyür çocuk. sıra kendisine geldiğinde parmak uçlarına basarak parayı fırıncıya uzatır. fırıncı çocuğun kucağına kocaman bir pide yerleştirir. kolları yanar çocuğun, koşarak eve giderken pideden bir parça koparmayı reddeder. çünkü evde o pideyi bekleyenler vardır. haksızlık olur onlar oruçken pideden yemek.
