geçenlerde bir entrysini okudum, gökçeada hakkında bilgisi olduğunu söylüyordu. özelden mesaj attım. "biz oraya ailecek tatile geleceğin önere bileceğin bir yer var mı" diye... verdiği cevap karşısında dumur oldum. bu kadar güzel anlatılabilirdi. ayrıca teşekkür ediyoruz kendisine efenim.
mezun olalı bir kaç yıl oldu tanıdığım bir çok yer var. ama ben size kaleköy'de yakamoz oteli tavsiye ederim. küçük bir butik otel. adanın batı tarafında, çok güzel bir manzarası var, küçük bir restoranı bile var. orada kalabilirsiniz. bunun yanında, kefaloz sahiline ve diğer sahillere (en güzel sahillerden biridir) biraz uzaktır. o yüzden araba ile gitmenizi ya da kiralamanızı tavsiye ederim. gerçi hepi topu gökçeada en fazla ne kadar uzak olabilir orasını siz bilirsiniz *
en son ada da araba kiralanmıyordu ama şu anda ne durumda bilmiyorum.
ada da taksiler sabit ücretle çalışır. ayrıca yakamoz otelinin bulunduğu yerden dolmuşlarla da sahillere ulaşabilirsiniz.
bunun yanında yine kaleköy'de kalacağınız otelin az aşağısında mustafa'nın kayfesi vardır. sabah kahvaltısı süperdir. hatta vedat milör bile gelmişti oraya. gittiğinizde kesin pembe domates de isteyin *
kısacası süper bir yerdir. sakin bir yerdir. gerçi tatil zamanları biraz neşelenir *
yapmanızı tavsiye edeceğim bir kaç şey de var;
tepeköy'de baba yorgo vardır. ev şarapları güzeldir. tadın. alın hatta bana da gönderin.
şekerli şarabı da deneyebilirsiniz.
zeytinli'de orhan karatay'ın kahvesi vardır. orada dibek kahvesi için.
http://www.youtube.com/watch?v=ceikxupvktc +uludağ sözlük video ya eklensin klipteki yer gökçeada'dır. suya yattığı yer ince burun tarafındadır. kime sorsanız adalı, gösterir. bir kaç sahnede arkasında sanki bir kale vardır orası da yakamoz otele birleşik sayılacak köye adını veren eski bir kaledir.
kaleköy'ün arkasında bir sahil daha vardır. taşlı bir yerdir. ama deniz kestanesi çok olur.
gökçeada meydanda meydani pastanesi vardır. orada efibadem kurabiyesini de kesinlikle deneyin.
daha fazla sorularınız olursa telefon numaramı bile verebilirim. candır gökçeada aşktır hatta *
--işte o cevap--
#5702718 iyi yolculuklar dilediğim yazar.
not: yahu amma teknolojik bir millet olduk, yolculuk yaparken internette gezmeler, 3g'ler falan filan.
acaba biz de bir gün aya ayak basar mıyız? *
sadece sorunlu olsa yine iyidir. hem sorunludur hem çakaldır.
her hafta farklı bir bahaneyle gelir sınıfa adım atmaz duygu sömürüsü yapar.
yok efendim bilmem kaç yüzyıl önce bugun doğmuştur, yok açtır, yok hastadır.. bitmez dırdırı.
bir de yeni evinde bulaşık makinesi mi varmış ne, o konuya hiç girmek istemiyorum.
daha da beteri ne dese beğenirsin sözlüküm? ben korkutucuymuşum da, ben uyuzmuşum da, o sınıfım diye bağrıma bastığım insanlar meğer beni ruh hastası sanıyormuş da... satanist dediler sesimi çıkarmadım, bilmiş dediler sesimi çıkarmadım. ama korkunç? ama uyuz? ruh hastası belki ama hani benim kedi köpek arasında geçen sakin mutlu hayatım?
tamam belki başlarda evle yaşadığım problemlerden ötürü az bişi asık suratlı oldum kabul. hocalar farkedip anlayış gösterdi hatta. fakat olur böyle şeyler kuzum. çok kızdım çok.
not: aramızda bazı hainler var picnick kişisi. benim sokaktaki dalgın ve kendi halindeki yürüyüşümü "işi düşmeden selam vermez"e yormuşlar. ne zaman onlara işim düştüğünü sorduğumda cevap verememeleri zaten her şeyi gayet net açıklıyor. adada herkes ayrı deli diyerekten geçiyorum. yine de bir süre her selamımdan önce çıkarım olup olmadığını belirteceğim. hatta diyorum ki bi kutu gofret alıp dağıtsam mı çıkarım olmadan? belki yerler. hım?
candır, kardeştir, özlenendir. kardeşliğinden hiç bir zaman ödün vermeyendir. uludağ sözlük'e üye olmam için sürekli başımın etini yiyendir. sonunda istediğini yaptım. **
her şeyden önce galatasaray sevdalısı yazardır. ayrıca okuduğunu anlamayan yazarlarada özel ders vermektedir. oğluna da sözlükten bir yazarı alacaktır.
yeni gökçeada sakinidir kendisi. sınıf arkadaşım olduğunu ögrendiğimde "hehe ne guzel lan sözlükten sınıf arkadasım var ehe" tribine girmiştim. bölümüne yakışan nadide insan kişilerinden biridir kanımca. pek muhabbetimiz oldugu söylenemez fekat derslerde sınıfa attığım hain ve sinsi bakışlar arasında dikkatimi, nerede olduğunun farkında olmayan, kalas gelip kalas gitme üzerine yeminler etmişe benzeyen geleceğin reklamcılarına (!) benzememesiyle çekmiştir. *
not: evlerinde de mikrodalga fırın varmış. nasıl öğrenci eviyse artık.
*beni birkaç kişiye daha benzetseydi zirve isminin * "birilerini birilerine benzetiyoruz" şeklinde değişmesine sebep olacak yazar.
efendim beni birbirinden alakasız kişilere benzetmiş, daha sonra verdiği bir miktar toz şekerle gönlümü almaya çalışmıştır.**
