oLay şöyle gerçekleşir:
N kişisi B kişisine ayakkabı fırlatır(yanlışlıkla) ve B kişisinin dudağı kanar
B kişisi N kişisini hocaya ispitler...
(Diğer ders müdür yardımcısının dersidir)
cep telefonunun yasak olduğu okula B kişisi telefon getirmiştir ve üstüne üstlük fotoğraf çekilmektedir.
bunu gören N kişisi gidip müdür yardımcısına söyler ve ispitin allahını yapar.
derste arama yapılır ve B kişisinin telefonu artık haziran ayında verilmek üzere elinden alınmıştır.
N kişisi piçlik yapmıştır ve haklıdır da.
(bkz: ben de olsam öyle yapardım.)
(bkz: yine olsa yine yaparım)
kibiri göstermenin bir çok yolundan biri, sonra bunu yapan insancıklar kendilerini diğer insanlardan üstün görüp kendini bir b.k sanarak dolanırlar etrafta.
gidersiniz teknosaya, bütün monitörler tek bir kasaya bağlıdır. alırsınız mouse u elinize, girersiniz ekran koruyucusuna, yazarsınız koskacaman vatan bilgisayar* diye; ayarlarsınız dakikasınıda üçe sonra hiçbirşey olmamış gibi devam edersiniz gezmeye işte bu piçlik tir. ***
insanlığın en eski sanatıdır. özellikle karşı cins ilşkilerinde "neden piç olamıyom ya" diye üzülsek de esasında piçlik dediğimiz olgu, prim gördüğü sürece efendilik "beceriksizlik" olarak algılanmaya devam edecektir. tarihi bile bir yerde piçlik yapabilenler yazmıştır. kendi halinde oturup da diğer soydaşları tarafından ava çağrılmayan efendi ilk insanı düşünelim. mağarasının ağzında oturacak, henüz sigara bilinmediği için yalnızca göklere bakacaktır. duygulanıp belki şiir yazacaktır oysa daha dil de yoktur. o da vermiştir kendini duvar resmine, çizdikçe çizmiştir. uzaktan kesik olduğu manita tüm klan ile yiyişme halindeyken bile çizmiştir de çizmiştir. bu sırada avdan dönen piçler lüzumsuz uğraşlar içindeyken tekerleği bulmuşlardır. efendi ilk insanın çizdiği manasız resimler ise sanat olup çıkmıştır.