kim olduğu bilinemeyen, elleri bir türlü tutulamayan, elleri tutulduğu vakit gelecek olan ölümün eksiksiz bir ölüm olarak nitelendirileceği türden bir hayal kadın.
attilâ ilhan'ın ikinci yeni'ye en çok yaklaştığı şiirlerinden biri olmakla beraberi ikinci yeni karakteristiği içerisinde üç büyük isimden en çok edip cansever'in tarzına benzetilebilecek şiiri. muhteşem...
henuz var olmamis, henuz ayni havayi soluyamadimiz sevgilinin cumle icinde gecen sozde oznesidir pia. herkesin ulasmayi istedigi, buldum dedigi anda yitirdigi ve surekli paranoyalara dusmesine sebep olan sevgilinin ortak adidir pia. herkesten cok farkli olsa da onu en herkese benzeyen halleriyle sevip ozunu kendinize sakladiginiz, vuslatlara ramak kala gaibe karisan yarendir pia. gercek olamayacak kadar hayal, hayal olamayacak kadar da gercektir, paradokslara salar sevenini yerli yersiz. sadece ruyalarda kavusulur ona, sadece ruyalarda..
Ne olur kim olduğunu bilsem pianın
ellerini bir tutsam ölsem.
Beni sen yaktın kaptan
hep bir pia var zannederek yaşadık
ölmedi öldüremedik içimizdeki büyük pia hayalini.
dergi, adını attila ilhan'ın aynı adlı şiirinden almaktadır. ulaşılamaz bir hayal gibiydi zira bir dergi çıkarmak odtü edebiyat topluluğu için. bugünse hayalimiz elimizin altında duruyor.
mutluyuz. çok mutluyuz.
"belki de o kadın aslında pia... O hiç olmayan kadın... aklımda kalanlar, imkansız aşkların kadınları... yaşanmış aşklar kalmıyor. bitiriyorsunuz karşılıklı... hatırlanan, askıda kalmış aşklar..."