san antonio spurs'ü deplasmanda goran dragic'in inanılmaz oyunuyla 110-96 yenerek seride durumu 3-0 yaparak devasa bir avantaj elde etmiştir. ilk yarıda 16 sayi geriye düşmesine rağmen pes etmeyip sikertmiştir tabiri caizse. intikamımız çok acı oluyor sözlük. acayip mutluyum.
spurs'ü ve tabiki enbieyin gelmüs gecmüs en iyi 4 numarası tim dankın'ı * bafileyerek bizi hem şoke hem mutlu eden takım.ins leykırsın da eline verirler lakin zor anne...cok zor
hidayet takasıyla salary cap inin ağzına sıçmış takımdır..iyiden iyiye yaşlanmış dış oyuncu rotasyonu ve amare * sonrası rezalet pota altıyla geleceği karanlık takımdır.
bu seneki transferlerimizi beğenmedim açıkçası.takımı şu grant hill öküzünden kesecek sağlam biri hala yok.hidayet türkoğlu olabilir inşallah o kişi.amare stoudemire'ın gitmesi ile takım iyice yaşlı oyuncular üzerine kuruldu.geleceğimiz iyi değil.salary sıçtı. ne bok yiyeceğiz bilmiyorum!
zayıfladı diyenlere nazire yaparcasına 8-1'lik seriye sahip lakers'a staples center'ı dar eden takım. richardson bu maçta kariyer ortalamasını ikiye katlayıp 7-10 üçlük isabetiyle 35 sayı buldu. hedo da kendisine 5-7 üçlük 17 sayıyla eşlik edince lakers fazla direnemedi. takım toplamda 22 üçlük buldu, 2 tane daha bulsalardı orlando'nun rekorunu kıracaklardı. maçtan sonra jason richardson "rekor kıracağımızın farkında değildim" demiş.*
2005-2007 yıllarında hücum basketbolu denince akla gelebilecek en iyi takımı kurmuş ve birçok basketsever gönlünü kazanmış; çifte mvp steve nash liderliğinde yine aynı yıllar arasında şampiyonluğa oldukça yaklaşmış fakat bir türlü şanssızlığını kıramamış nba takımı.
gelenin geçenin fark attığı bobcats karşısında bile kendi sahalarında ilk çeyreği yenik götürüp zar zor 25-24 galip bitirdikten sonra, daha da yüksek sesle sormak lazım: nash'in hala burada ne işi var?
2013-2014 normal sezonunu 48 galibiyet, 34 mağlubiyetle tamamlamışlardır. böylece batı konferansını dokuzuncu sırada tamamladılar ve playoff'a kalamadılar.