birinci dünya savaşı sonrası fransız şiirinin, isterseniz daha geniş tutarak, avrupa edebiyatının en tanınmış isimlerinden biriydi. onu, fransa'dan ziyade avrupa'ya mal edişimin nedeni, dadacılık, gerçeküstücülük gibi avrupa'ya yaygın sanat-edebiyat akımlarının önderlerinden biri olmasıdır.
"Nâzım Hikmet bir insandı, büyük bir şairdi. Onunla hep rastlantıyla karşılaşmışımdır. Daha ilkinden, sevinçle benimsedim onun parlaklığına tutulmayı. Yaşamının bazı dönemlerini tanıyordum yalnızca; uğradığı ve üstesinden geldiği deneylerin bazılarını biliyordum. Masallaşmıştı. Bakışıyla karşılaşınca insan, onun kaderinin örnek bir kader olduğunu görmezden gelemiyordu. Korkunç acı çekti uzun zaman, ama hiç yenilmedi. (... ) Şiirleri, bilindiği gibi, hayran olunası şiirlerdi. Şiirlerini okuyanlardan, dinleyenlerden hiçbiri, okumalarından, dinlemelerinden önceki gibi kalmadılar.
"Çağımızda şairin yeri, yalnızca doğrulanmış değil, aynı zamanda yükseltilmiş oldu onunla." *
1897 Chaville doğumlu şair. 1919 yılında louis aragon ve andré breton ile birlikte littérature dergisini kurmuştur. bu dergide yayımlanan, Breton ile birlikte yazdığı les champs magnétiques ilk gerçeküstü eserdir.