Lisanüstü Eğitim Yönetmeliğinde yapılan, resmi dildeki tanımlaması şöyledir;
Lisansa dayalı en az "altı" veya yüksek lisansa veya eczacılık veya fen fakültesi mezunlarınca sağlık ve sosyal yardım bakanlığı tarafından düzenlenen esaslara göre laboratuar dalında kazanılan uzmanlığa dayalı en az "dört yarı yıllık programı kapsayan ve orijinal bir araştırmanın sonuçlarını ortaya koymayı amaçlayan yükseköğretimdir.
Doktora programının amacı, öğrenciye bağımsız araştırma yapma, bilimsel olayları geniş ve derin bir bakış açısı ile irdeleyerek yorum yapma ve yeni sentezlere ulaşmak için gerekli adımları belirleme yeteneği kazandırmaktır. doktora çalışmaları sonunda hazırlanacak tezin
· bilime yenilik getirme,
· yeni bir bilimsel yöntem geliştirme,
· bilinen bir yöntemi yeni bir alana uygulama,
niteliklerinden birini yerine getirmesi gerekir.
"the bachelor's degree proves that you can be trained;
the master's degree indicates some expertise in your field,
and the phd study indicates your ability to become an expert in any field"
hakkında bu kadar az girdinin bulunmasının hayra alamet olup olmadığını kestiremediğim ünvan. sözlük yazarlarının profilleri hakkında ipucu vermesi nedeniyle önemli bir başlık.
latince'de 'felsefe ogretebilecek kisi' demektir.
ingilizcesi doctor of philosophy'dir.
ayni zamanda doktora (bkz: doctorate) calismasini muteakip verilen unvanlardan biridir.
bu unvanlar ulkeden ulkeye degisebildigi gibi bilim dalina da baglidir.
yurt dışında doktora derecesine verilen ad. bir de bunun argodaki anlamı varmış, onu da friends dizisinden anca öğrenebildim, "pretty huge dick".** yani neymiş, her "i have a phd" diyene gitmiyormuşuz hanımlar.**