bir yazar(dı). neyazdı ne yazmadı çok önemli değil. bugün silindi. merak ediyorum birine küfür mü etti. birinin inancına, ya da bir millete küfür mü etti. niye silindi bu yazar. işin içinde abi(!) işi mi var merak ediyorum. hardcore ilişkiler mi demeliydim yoksa. kim kimle kucak kucağa, kimin şeyi kimin şeyinde.
tarja ve marco'nun eşsiz sesleriyle insanı ilk dinlenen andan itibaren büyüledikleri şarkı. bu şarkıyı tek kelimeyle özetleyebilecek bir kelime hiçbir dilde yok.
Sahneye konulan ilk Operadaki Hayalet müzikali (Andrew Lloyd Webber) 1986'da yılın sanat olayı olmuştur.
Operadaki Hayalet'in bir opera eseri olduğu sıkça düşülen bir yanılgı olmasına karşın, Operadaki Hayalet bir müzikaldir, fakat hikâye bir opera binasında geçer.
Eserdeki "The Music of the Night" adlı parça Puccini'nin La Fanciulla del West adlı operasından, "The Phantom of the Opera" adlı parça ise Pink Floyd'un Echoes adlı parçasından alıntı yapılmıştır.
nightwish'in end of era'da çalarken kendini aştığı şarkıdır. ben burada izlerken tüylerim diken diken oluyor, o seyircilerin yerinde olabilmek vardı. ah ulen!
bir diğer böyle hayvani performans için:
(bkz: ghost love score)
ilk olarak trt2 de ki pop saati isimli efsane programda görüp dinlediğim, sarah brightman ile steve harley in seslendirdiği daha sonra nightwish isimli grup tarafından da seslendirilmiş olan efsane şarkılardan birisi..
türkçesi ''operadaki hayalet'' olan bu parça gerard butler ın phantom of the opera filmi ile tekrar hafızalarda yer edinmiştir. bir çok sanat türünde oynanmıştır. 8 tane phantom of the opera adlı film yapılması da bu parçanın ne derecede mükemmel olduğunu kanıtlar niteliktedir.
phantom of the opera filminin soundtracklerinden biri nightwish parçasının türkçe sözleri de şöyledir:
[christine (tarja)
uykuda şarkı söyledi bana, düşlerde geldi,
beni çağıran ve adımı söyleyen bu ses.
ve yine mi düş görüyorum? şimdilik buldum,
operadaki hayalet orada
aklımın içinde
[phantom(marco)
bir kez daha söyle tuhaf düetimizi
etrafındaki kuvvetim daha da güçleniyor şimdi.
ve bakışların arkasına kaçsan da
operadaki hayalet orada
aklının içinde.
[christine (tarja)
yüzünü görenler
korkudan geri çekiliyor
ben taktığın maskeyim.
[phantom (marco)
duydukları benim.
[christine & phantom (tarja & marco)
senin ruhun ve benim sesim birleşti;
operadaki hayalet orada
aklımın/aklının içinde.
[sesler]
operadaki hayalet, orada
operadaki hayaletten sakın.
[phantom (marco)
tüm düş gücünün içinde, hep biliyordun
bu adamı ve gizemi
[christine (tarja)
ikisi de içindeydi.
[christine & phantom (tarja & marco)
ve gecenin köt olduğu yerdeki bu labirentin içinde
operadaki hayalet burada
aklımın/aklının içinde.