Aslında kadın pazarlayan adamları nitelendirilmek için kullanılmaz. Lale Devri zamanında ülkede fuhuş ve zina arttığından dolayı bu işle meşgul kişilere bu sıfat uygun görülmüştür lakin osmanlıda bu pezevenk sıfatı karısını, bacısını veya kızını pazarlayan tüccarlara verilen bir isimdi.
kadınlar üzerinden para kazanan bir nevi ticaret adamı. bu gibi olaylar malesef oluyor hem de burnumuzun ucunda. bu olayları tüm çıplaklığıyla yansıtan dizi hiç kuşkusuz UÇURUM' dur. diziyi takip etmenizi öneririm.
azeri türkçesinde arabulucu, biraraya getirici manasındaymış.
bizim siyasilerden biri, türk cumhuriyetlerinden liderlerin biraraya geldiği toplantıda kendisine yöneltilince önce mahçup olup kızarmış sonra gülümsemiş.
söylenmesi, ağız dolusu söylenmesi iyi hissettiren küfürdür. pezevenk manası itibariyle aslında pek ciddiye alınmaz. kadın satan adam manasına gelen bu kelimeye insanlar gülerek yaklaşır. çünkü erkeğe göre kadın satmak "kötü" değil "piçlik" tir. piçliğin de erkek literatüründe malum birçok çeşitlisi vardır. bu nedenle birine pezevenk denildiğinde kimse alınmaz. o anda hatta komik gelir o küfür. misal:
-kalk lan o masadan koca götlü pezevenk
-muahuahuaha kalkarım abim sen yeter ki böyle güldür beni
tabi bu çok sürreal bir yaklaşım. ha bir de pezevenk tek başına değil de başka küfürlerle desteklenince de güzel oluyor. misal:
-amına koyduğumun pezevengi
-fakir pezevenkler sizi
-konuşma lan dümbük pezevenk
gibi. bu noktada da pezevenk kelimesi kişinin yaratıcılığına kalıyor. yine de en güzel pezevenk yeri, sarkastik bir cümlenin sonudur diyorum.
p: pezevenklik benim kanımda var. ve bir aile geleneğidir. benim büyük babam bir pezevenkti. büyük, büyük, büyük babam bir pezevenkti ben burada " pezevenklik, pezevenklik olduğundan beri, pezevenklik yapan bir aileden söz ediyorum ."
yar. p: bu senin kanında var dostum, bu senin kanında.
p: ve sen asla bu olamıycaksın.
yar. p: ne? neden böyle dedin dostum.
p: çünkü senin doğduğun ailede bütün erkekler sadece " yardımcı pezevenk " hepsi o kadar.
yar. p: tam bir pezevenksin dostum. hakkını vermem gerekir. seni tanrının seçtiğini biliyorum.
p: eğer tanrı yardım etmese, ben yine pezevenk olurdum dostum.