peygamberlerini katleden hain halklar

entry20 galeri5
    20.
  1. 19.
  2. 18.
  3. 16.
  4. bazılarının hala peygamber katletmekte olduğu düşünülen halklardır. misal şunları ele alalım:

    http://www.sozcu.com.tr/2...i-1721059/3?_szc_galeri=1

    bazı dindarların dediği gibi, "insanı ilgilendiren en küçük ayrıntıyı", örneğin kadınların kafa kıllarını bile kendisine dert eden allah bu tipleri başıboş mu bırakmıştır? peygamber göndermemiş midir? muhakkak göndermiş olmalı ama bunlar onu söyletmeden ızgara kebap yapmışlardır kesin. tabi allah'ın adaletinin gereği olarak çocuklar babalarının yaptığından sorumlu olamayacağına göre, bunlara her kuşakta yeni peygamber tedarik etmiş, bunlar da alayını öldürmüş olması gerekmektedir.

    şimdi, bu arkadaşların 1400 yıl önce gelmiş olan islam peygamberinden haberi zaten yok. bu durumda allah bunlara islam peygamberinden sonra da her kuşakta peygamber göndermiş olmalı. yani bu şerefsiz köpekler son 40 yıl içinde (takribi bir kuşak) bile bir peygamber öldürmüş olmalılar. belki şu anda bile peygamber öldürüyorlar, haberimiz yok!..

    tabi "islam peygamberi son peygamberdi, ondan sonra bunlara kabile başına 1400/40=35 adet peygamber gönderilmiş olması islam öğretisiyle bağdaşmıyor" denilirse, onu bilemem... tamam, herkesin bildiği gibi her bir şeyin açıklamasını yapmaktan ateistler sorumludur ama ateistiz diye kendi problemlerinizin açıklamasını bile bizden beklemeyin müminler.
    1 ...
  5. 15.
  6. sadece yahudiler değil, aha da fotoğraflarını bile verdiğim sayısız torlak, kıçı çıplak kavimdir efendim.

    peygamberlerini öldürmemiş olsalardı hiç bu halde olurlar mıydı?

    lanetlerken ayrım yapmayalım, alayını lanetleyelim.
    2 ...
  7. 14.
  8. okuduğum beş yüz küsur sayfa doktora tezinde çözümlenemeyen "fetret devri" meselesi kapsamında düşünülebilecek (veya düşünülemeyecek) insanlardır. fakat görüyorum ki şurada bir tebliğci, sağdan soldan topladığı iki hadisle meseleyi çözdüğünü sanıyor ki yazdıkları kendi içinde bile çelişkili.

    bir kere kuran'da "fetret devri" kavramı yoktur. dolaylı bir çıkarımdır ve de kapsamı son derece tartışmalıdır. misal: bugün fetret devrinde miyiz? kimi alime göre islam'dan sonra fetret devri bitmiştir. böyle diyenler hala yeryüzünde kıyamet kadar bulunan islam'dan bihaber insanların durumunu izah etmelidir. kimisine göre islam tebliği kendisine tam ve doğru ulaşmamış herkes fetret devrinde sayılır. duruma bu açıdan bakarsak gayr-ı müslimler içinden "fetret devrinde sayılmaz" denebilecek insan sayısı çok ama çok azdır. evet, bugün hemen her avrupalı islam'ı duymuştur ama nasıl duymuştur? hele ki çin'in ortasında yaşayan bir köylünün, güney amerika yerlilerinin lafını hiç etmeyelim. ya iletişim olanaklarının çok daha kısıtlı olduğu 100 yıl kadar önceki ve daha önceki zamanlar için ne denebilir?

    sonra, yukarıdaki tebliğci fetret ehlinin çok az olduğunu ifade etmek için çırpınmış durmuş. yalanın kuyruklusudur... bir kavme bir peygamber gelmişse ve kavim ona fazla fırsat vermeden kendisini öldürmüşse, mesajını taşıyacak kimse kalmamışsa veya taşıyanlar saptırıyorsa, peygamber katillerinin çocuklarının ve onlardan türeyecek nesilleri ta ki yeni bir peygamber gelene kadar fetret ehli sayılması icap etmez mi? hele ki yazısı bile olmayan kavimlerin hali nicedir hiç girmiyorum. kulaktan kulağa aktarılan mesajın anında çarpıtılmasından daha doğal ne olabilir.

    fetret ehli sayılan kişilerin cennetlik kabul edilmesi de olacak iş değildir. dünya hayatında yapmadığını bırakmasın, türlü kötülük işlesin ama kaçırdığı tek bir namazın hesabı bile sorulacak olan müslümandan farklı olarak doğrudan cennete gitsin! adalet bunun neresinde? eğer ki "efendim işledikleri kötülüklerin hesabı sorulur" denirse, o da olmuyor. malum, islam düşüncesine göre iyiyi kötüyü allah bildirir. bunların yaptıkları kötülükler kendi kültürlerine göre iyiyse ne olacak? misal yamyamlık yapmak veya eskimolarda olduğu gibi misafire karısını ikram etmek?

    gerçek şudur: dinin hemen hemen her yönü gibi "sorumluluk" meselesine getirmeye çalıştığı açıklama da mantıkla, dünya gerçekleriyle örtüşmemektedir. kendi mantık örgüsü içinde bile tutarlılığı olmayan inanışların ilahi kökenli olduğunu sanmak ne acı bir yanılgıdır.

    peki tebliğcimizin son kısımda sunduğu hadise ne demeli? e hani fetret ehli cennetlikti? öldükten sonra teste tabi tutulmaları nereden çıktı? üstelik ölen ve neyin ne olduğunu gören kişi nasıl olur da o testte çakar? kaldı ki kuran'da kimseye ikinci bir fırsat verilmeyeceği defalarca ifade edilmiştir.

    aslında bunların hepsi hikaye... islam'a göre, bugün sıradan müminlerin cennetlik saydıkları, kafirlerin küçük yaşta ölen çocuklarının cennetlik olduğu bile kesin değildir. kaldı ki kesin olsa bile o zaman da başka problemler söz konusudur. izahı şurada: (bkz: kafir çocukları cennete gider mi)
    3 ...
  9. 13.
  10. Ateistler umarım üstteki yorumumu okur ve bu kabile ornegini vermeyi keserler.
    1 ...
  11. 12.
  12. Yahudilerdir.bir gunde yetmis peygamberi katletmis serefsiz bir millettir.
    0 ...
  13. 11.
  14. Elcevap;

    Arkadaş, fakihlerin zamanında çokça tartışıp, aralarından mezhep imamları gibi büyük ulemanın hemen hemen ittifak ettiği bir konudan bahsetmiş. Mesajı adım adım cevaplamak isterim.

    Öncelikle bir kavmin, inançlarında tevhidden uzak olması, o kavmin bir dönem uyarılmadığına delil olamaz. Zira hadiste bahsedildiği üzere, neredeyse bütün şirklerin ortak yönü ikidir:

    1) ilimli, takvalı olan birini aşırı yüceltip, o öldükten sonra onu ilahlaştırmak.
    2) ilimli ve takvalı olan birinin dinden çıkması ve şirk fetvaları vermesiyle, Allah’ın dinini değil, o eskiden takvalı olan kişinin fetvalarını dinlemek. Örnek olarak bu kişi, güneşin ilahi özellikleri olduğunu söylese ona inanılır.

    Bu iki durum da, kendisinden birkaç nesil sonraki kabilenin inancını dediğin ölçüde bozmaya yetecek güçtedir.

    Hadis kaynaklarına göre Allah dünyaya 120 binden fazla peygamber göndermiştir. Nitekim başka bir ayette Allah, “biz peygamber göndermedik ümmet bırakmadık” demiştir. Yani hiçbir millet, ya dedesinden ya babasından, mutlaka tevhid daveti almıştır.

    Bununla beraber zalim ve peygamberlerini öldüren bazı kavimler gereği, az miktarda da olsa, iki peygamber dönemi arasında kalmış ve tevhid davetini tam işitememiş insanlar olmuştur. Çocuklar, yaşlılar, akıl hastaları da bunlara dahildir. Nitekim Allah, adalet gereği dünya hayatında insanların amellerini serbest bırakır, hayır işleyen cennete, zulüm eden cehenneme gider. işte bazı zalimlere de peygamberlerini öldürmelerine müsaade etmiştir. Ama bu insanlara cüz’i kötülük yapma imkanı verilmeseydi, ahirette “ben zaten kötülük yapmayacaktım” diyerek cezalarını inkar edebilecekler, Allah’ın adil olmadığını, kendilerine iftira attığını söyleyebileceklerdi.

    işte bu ara dönemde kalmışların hükmü, arkadaşın dediği gibi ebedi cehennemde olmak değildir. Hükümleri cumhura göre şudur:

    Bu kişiler, dünya hayatına göre müşrik olarak isimlendirilirler. Lakin onlara dünyada helak, ahirette de direkt bir azap yoktur. Delil de şunlardır:

    “Biz, resul göndermeden azap edici değiliz.” isra 15.

    “Senin rabbin, hiçbir memleketi, kendilerine ayetlerimizi okuyan bir resul göndermedikçe helak etmez.” Kasas 59.

    “Cehennemdekilere sorulur: Size bir uyarıcı gelmemiş miydi? Onlar da şöyle der: evet, bize bir uyarıcı gelmişti fakat onu inkar ettik.” Mülk 8

    Şimdi bazıları diyebilir ki, oh ne ala, keşke biz de fetret ehlinde doğsaydık, sorumlu olmasaydık.

    Fakat alemlerin rabbinin adaleti buna da sığmayacağı için, sahih hadise göre bu fetret ehlinde olan az sayıdaki insanı, imtihan edecektir.
    Resulullah sav kavlen şöyle buyurdu:

    “Fetret döneminde ölmüş kimse şöyle diyecektir: ey rabbim bana resul gelmedi. Bunun üzerine Allah da kendilerine itaat edeceklerine dair onlardan söz alır ve onlara bir resul tayin eder. Resul de onlara nefislerine ağır gelecek bir şeyi emreder. O resule itaat eden cennete, reddeden cehenneme gider. “(ahmed bin hanbel)

    Buradaki esas şudur, kişi eğer dedesinden de olsa, bir zamanlar peygamberin geldiğini, bu peygamberin tek bir ilaha davet ettiğini, davetinin ne olduğunu, cennet ve cehennemi, vaadlerini güzel bir şekilde işittiyse ona hüccet ikame olmuş olur. Ancak genelde peygamberleri yalanlayıp işkence etmiş kavimler, onların davetlerini torunlarına güzelce ulaştırmazlar. işte burada hüccet kalkar, mesuliyet kalkar.

    Bununla beraber, bazı kırıntılarıyla olsa da tevhide ulaşmış fakat dinin detaylarını bilmeyen, Allah’ın sıfatlarından da haberdar olmayan kişi, cennet ehlidir, ahirette imtihana tabii tutulmayacaktır ve cehaleti mazerettir. Delili şu hadistir:

    “(fetret ehlinden bir adam) şöyle dedi: benim cesedimi yakın ve küllerimi etrafa atın. Eğer beni yaratan beni tekrar yaratmaya gücü yeten biriyse tekrar diriltecektir. Hatalarımı affetmesini umarım.”

    Bakınız, bu adam tanrıya ulaşmış ama onun daha yeniden yaratma gücü olup olmadığını, ceset yakmanın haram olmadığını bilme imkanına sahip değil! Bu sebeple, Allah onu Müslümanlardan yazmıştır!

    Özetle, cehalet, onu giderme imkanın varsa mazeret değil, giderme imkanın yoksa mazerettir.
    1 ...
  15. 11.
  16. alayı cehennemlik olmayı hak eden halklardır.

    bir de cennetlik olmayı hak edenler var. buyurun:

    https://www.youtube.com/w...nTfA&feature=youtu.be

    şimdi bu arkadaşlar malum kabilelerin içinde doğmuş olsalar muhakkak inanç bunalımları geçirir, kendilerine ulaşan tebliğ olmasa bile allah'ın varlığını ve birliğini idrak ederlerdi. tefekküre ne kadar düşkün insanlar oldukları her hallerinden belli değil mi? sorarım sana müslüman, haksız mıyım?

    hele ki islam'ı bir duysalar, anında çıplak kıçlarını kapayıp, namaza dururlardı!.. durum böyle olmasına rağmen, allah'u teala hazretleri kendilerine zahmet olmasın diye ülkemizde doğmalarını uygun bulmuştur.

    allah'u zü'l celal hazretleri o kadar adil ki kimi nerede yaratacağını biliyor muhteremler...
    1 ...
  17. 10.
  18. türk halkının da dahil olup olmadığı merak konusu olan halklardır. malum, aramızdan peygamber çıkmadı.
    0 ...
  19. 9.
  20. kimisinin bir günde 70 peygamberi katlettiklerine inandığı için yahudilerin en başında geldiğini düşündüğü halklardır.

    yahu biraz daha araştırmakta fayda yok mu? yahudilerin arada peygamber katletmek gibi bir huyları olsa da sözlerini dinledikleri bir çok peygamber olduğu da bir gerçektir.

    ben asıl fotoğraflarını verdiğim şu cehennem odunu kılıklı kıçı çıplaklardan kuşkulanıyorum. hayır, tek bir peygamberi dinlediklerine dair bile bir emare yok. allah'ın yahudileri kayırması, yani diğerlerine fazla peygamber göndermezken, onların üzerine bol bol peygamber sevk etmesi adl-ı ilahi'ye uymayacağına göre, bunlara da bir sürü peygamber göndermiş olsa gerektir.

    belki de bunlar bir günde 170 tanesini yamyam kazanına atmışlardır. ne dersiniz?
    0 ...
  21. 8.
  22. muktedir güçler her zaman adaletten ve haktan yana olanı her zaman dışlar, öldürmeye çalışır asla onu dinlemez.
    0 ...
  23. 7.
  24. Şüphesiz ki yahudilerdir. Hz. isa'yı dahi çarmıha gerdiren yahudilerdir.
    2 ...
  25. 6.
  26. yahudilerdir.lanetlenmelerinin sebebi budur.bir günde 70 peygamberi şehit etmişlerdir.
    1 ...
  27. 5.
  28. aynı zamanda (bkz: ilkel kabilelerin angut olduğu iddiası) başlığı ile alakalı halklardır.
    1 ...
  29. 4.
  30. söz konusu hain halklardan bir tanesinin daha fotoğraf ve gelenekleri için bkz.

    http://galeri.sozcu.com.t...-sasirtiyorlar.html?pid=1
    1 ...
  31. 3.
  32. gönderdiği peygamberi korumayan bir tanrı nın kulları olan halklardır.

    not: ayrıca ironi sezdim, hoşuma gitti.
    1 ...
  33. 2.
  34. onlar ne yazık ki hep ziyandadırlar.
    1 ...
  35. 1.
  36. efendim, bilindiği gibi islam inancına göre 124 bin peygamber gönderilmiştir. kuran'da her halka peygamber gönderildiği bildirilmektedir.

    amma ve lakin yeryüzünde öyle hain halklar vardır ki peygamberlerinin hiç bir sözünü dinlememiş, üstelik öldürmüşlerdir. nereden biliyoruz? zira inançlarının semavi dinlerle uzak yakın alakası yoktur. birçoğu tığ teber dolaşmaktadır yeryüzünde.

    söz konusu hainleri iyice tanıyın diye, yanda bazılarının fotoğraflarını veriyorum. bunlardan tasmanya yerlileri ve andaman adası yerlileri ateş yakmayı bile bilmiyorlardı. tesettür filan hak getire!.... öyle kafirdirler...

    sonuç olarak allah-ü teala'nın bunları zamanında uyardığı kesin olduğuna göre, cehennemde sonsuza kadar yanmaya müstahaktırlar.

    kimisi diyebilir ki "allah uyarmışsa atalarını uyarmıştır. her kuşağa bir peygamber göndermediğine göre, atalarının peygamberleri dinlememesinden sonraki kuşaklar neden sorumlu olsun?"

    el-cevab: ey gafil, sen şimdi gidip bunlara islam'ı tebliğ etsen anında hizaya gelirler mi sanıyorsun? gelmezler elbette. amma ve lakin senin benim gibi müslümanlar, kısmete onlar arasında doğmuş olsaydı, dakika dolmadan şehadet getirir, torlaklıktan tövbe ederdik. hem sen devr-i fetret nedir bilir misin?

    gafletten uyanan mümin: muhtemelen haklısın muhterem hocam. devr-i fetret'i de okumuştum ama baktım her kafadan bir ses çıkıyor, bir şey anlamadım. cahilliğimden olsa gerek... neyse, bana ne diğer insanların halinden? allah topunu bildiği gibi yapsın!... ben kendi dalgama bakarım argadaş... onlardan biri olsam hiç şüphe yok ki islam'ı duyduğum anda hemencecik iman ederdim. ben işte böyle tam süper bir kişiyim. bunlar sonsuza kadar yanmayı hak etmektedirler.

    not: sözlüğümüzde anlayışı kıt olanlar bol olduğu için, derdimin fotoğraflarını verdiğim insanları aşağılamak olduğunu sananlar çıkabilir. cahile uzun boylu laf anlatmaktansa, öyle olmadığını ifade etmekle yetiniyorum.
    10 ...
© 2025 uludağ sözlük