peygamberlere iman farzdır. yani allah c.c. kullarına doğru yolu göstermek için bir takım mümtaz zevata peygamberlik vermiş; onları kullarına dini, ahkamı götürmek için elçi olarak göndermiş; ve peygamber olduklarını kavimlerine isbat için de kendilerine mu'cizeler ihsan etmiştir. peygamberlerin bir kısmına ayrıca kitap ve şeriat verilmiştir. bunlara «rusüliı - kiram» yahud «mürselin» derler. bir kısmı da başka bir peygamberin şeriatıyla amel ve onun hükümlerini insanlara bildirmeye me'mur olmuşlardır. peygamberlerin sayışım ancak allah bilir. hepsinin evveli hz. adem: sonu da peygamberimiz muhammed mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'dir. ikisinin arasında bir çok peygamberler geçmiştir. bir kısmının ismi kurani kerim'de beyan buyurulmuştur. cümlesini tasdik etmek farzdır.
üstad bediüzzaman hazretlerinin ''on birinci söz''de de tarif ve tasvir ettiği gibi allah (celle celaluhu), kainatı ve sonra şu muhteşem dünyayı bir saray gibi yaratmış ve insanları bu dünya sarayına davet etmiştir. bu saraya gelen insanlar, bu sarayın adabını ve yapılış hikmetini ve davetin sebebini öğrenmek isteyeceklerdir. işte bu davetçilere teşrifatçılık yapacak, sarayı müştemilatıyla beraber tanıtıp hikmetlerini tarif edecek o teşrifatçılar ise peygamberlerdir.''
- necdet içel, peygamberliğe yapılan itirazlar, s. 26
son 4 bin yıl içinde abraham ile ortaya çıkan, kültürel olarak politeizmden tamamen de kopmayan, ama monoteizmi de kuran, toplumsal kusurları düzeltme maksadıyla birbirinden farklı inançları yaratabilen, bizim gibi sıradan; ama tarihi açıdan önemli insanlardır.
peygamberlik, bir gelenektir. sami geleneğinden beslenmiştir genelde. en son olarak muhammed ile evrilmiş, gelişmiştir. ve gelişimine de devam etmektedir.
tanrı tarafından muazzam yetkilerle donatılmış insanlar. insanlar, çünkü allah bizlere varlığının kanıtını bizden biriyle sunarak kendisini daha anlaşılır kılmak istemiş. ilginç doğrusu.
bazı insanların insan kimliğinden uzaklaşıp inanmasalar bile en azından saygı duymaları gerektiğine inandığım başkalarının manevi değerleriyle dalga geçmek ve "içi beyin yerine samanla dolu olan kafalarına" göre aşağılamak amacıyla kendilerine mevzu yaptıkları peygamberlerdir.
hepsidir.
musa mızmız çocuklar gibi ille de görücem seni göster bana kendini diye tanrıya ağlar.
muhammed at-eşek karışımı bişeyle göğe çıkar orada diğer peygamberlerle hoşbeş eder.
isa bir üfürükçü gibi önüne geleni ölümden kurtarır..
vardır da vardır. bir masal kitabından hiçbir farkı olmayan kutsal kitaplar söylemektedir bunu.