peygamberlere iman farzdır. yani allah c.c. kullarına doğru yolu göstermek için bir takım mümtaz zevata peygamberlik vermiş; onları kullarına dini, ahkamı götürmek için elçi olarak göndermiş; ve peygamber olduklarını kavimlerine isbat için de kendilerine mu'cizeler ihsan etmiştir. peygamberlerin bir kısmına ayrıca kitap ve şeriat verilmiştir. bunlara «rusüliı - kiram» yahud «mürselin» derler. bir kısmı da başka bir peygamberin şeriatıyla amel ve onun hükümlerini insanlara bildirmeye me'mur olmuşlardır. peygamberlerin sayışım ancak allah bilir. hepsinin evveli hz. adem: sonu da peygamberimiz muhammed mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem)'dir. ikisinin arasında bir çok peygamberler geçmiştir. bir kısmının ismi kurani kerim'de beyan buyurulmuştur. cümlesini tasdik etmek farzdır.
allah'ın elçileri.
allah'ın seçtiği insanlar.
allah'ın ve insanlığın kıymetlileri.
allah'ın sözlerini hayatlarına uygulayarak insanlara örnek-önder olanlar.
insanlar için yol gösterenler.
insanları dünya ve ahiret için hazır-tamam edenler.
Öyle bir çağdayız ki gençler bilgisayarın başında çok durduğu için, açık saçık giyindiği için, çok para harcadığı için, saygısızlık ettiği için kendilerini uyaran ve yaptırımla tehdit eden öz anne ve babalarından nefret etmeye başladı.
Onlara karşı bileniyorlar.
insanlığa doğru kişiler olmaları için öğütler veren ve onlara Allah'ın azabını hatırlatan peygamberlerin bu nefretten payını almaması şaşırtıcı olurdu.
insanlar kendilerini yaratmış olan bir Allah istiyor, kendi varlıklarını anlamlandıran bir metafizik kuvvet.
Ama kendilerine karışılmasın istiyor, Allah bile karışmasın.
Bu sebeple yükseliyor deizm
Aslında peygamberleri inkâr edenlerin ağzından çıkan sözler, -kuranı kerimin tasviriye- kendilerini, düşünce dünyalarını ele veriyor. Yani hani diyorlar ya diğer kavimlere peygamber gelmedi. Ee sana geldi de ne oldu? inkar edip yalanladın. Onlara ne oldu? Ne olacak onlar da tıpkı senin gibi inkâr edip yalanladılar. Yani durum değişmedi. Onlara ne olduysa sana da o oldu. Kitapta (kuran) Bahsedilenler olduğu gibi bahsedilmeyen pek çok kavmin olması bunlara peygamber gönderilmedi yalanını haklı çıkarmaz.
Mesela hindistana da peygamberler gönderilmiştir. Hatta yeryüzünde bilinen en eski yazılı dini metinler olan vedalar, brahmanalar, upanişadlar ve puranalarda mutlak gücün sahibi bir tek tanrıdan ve hatta hz muhammedden (s.a.s) bahseder.
Mesela peygamber olmak direkt cenneti garantilemek değil midir?
E ben de peygamber olarak yaratılabilirdim öyle dürüst, dört dörtlük.
Niye böyle yaratildim?
Onlara mâlûm şehir halkını örnek göster. Oraya elçiler gelmişti. ﴾13﴿ Biz kendilerine iki kişi göndermiştik ama ikisini de yalancılıkla itham ettiler. Bunun üzerine bir üçüncüyle destekledik. Onlar “Biz size gönderilmiş elçileriz” dediler. ﴾14﴿ Diğerleri ise şöyle karşılık verdiler: “Siz de ancak bizler gibi insanlarsınız. Hem rahmân herhangi bir şey indirmiş değil; siz sadece yalan söylüyorsunuz!” ﴾15﴿ “Rabbimiz biliyor ki” dediler, “Biz gerçekten size gönderilmiş elçileriz. ﴾16﴿ Bize düşen, açıkça tebliğ etmekten ibarettir.” ﴾17﴿
ismet gürbüz'ün entrysinde bahsettiği yasin suresinde geçen şehir antakya çoğu tefsire göre. kanıtlarıyla anlatan tefsirler de var isteyen arayıp bulur okur.
tahminimce çoğu paranoyak şizofreni olan, hatta bazılarının yaşadığı bile şüpheli olan, cahil halkları kandırarak kan dökmesine neden olan, mantık dışı şeyler yaptığı iddia edilen kişilerdir. bunlar eleştirilemezmiş bak bak. hadi tanrı kendisinin eleştirilmesini yasaklamış da peygamberler de bizim gibi insan değil mi de eleştirilemiyorlar? oldu paşam. korkuya ve komplekse bakın. bu kişiler paso masal uydurmuşlardır ve kendilerine tapılmasına neden olmuşlardır. din de zaten korkudan ve aşağılık kompleksinden çıkmış bir şeydir, şaşılmaması gerekir.