dini sorgulamak yerine dinle alakalı sözde mucizeyi mucize sitesinden, dinin tarihini yine şakirtlerin din sitesinden öğrenen akıl ve mantık fakiri insanların seviyesine inmeyeceğim.
sokaktan buldukları saf, salak, kendisine ateist diyen çocukların yerinde olup yerin dibine sokmak isterdim onları. ama barbaros şansal gibi sivri olunca internette kanallarında yayınlamaz bu saidci, süleymancı insanlar.
öyle saf, salak insanlar yok karşınızda. sivri, şüpheci, tatlı konuşmayan insanlar var.
din misyonerlerinin girebileceği bir kapı yok bizde, o din tüccarlığına takiyyeci ve tatlı ayaklarını yemezler.
tek tanrılı dinler, bence yahudilerin kendi tanrılarını önde tutması sonucu çıkmıştır. ancak dinin burda şekillenmesi olayı var tabi. ancak fikirsel olarak değilde ben davranışsal olarak ortaya çıktığına inanıyorum. daha sonra bu düşüncesel olarak mantıklı tabanlara oturtuldu. yahudiliği anlamadan tek tanrıcılığı anlamanın mümkün olacağını sanmıyorum. yahudilik bunların atası çünkü. tek tanrılı dinler kasıt. gene çok tanrılı dinlerin de sistemleşmesi durumu vardır. değişime uğraması durumuda. tanrıların azalması durumuda.
allah 124 000 peygamber yollamış, ve hepsinin getirdiği din de aynı, yani ateistlerin zannettiği gibi birbirinin taklidi değil aslında aynısı olan dinler, zira hepsi tek kaynaktan geliyor, benzerlik zannedilen şey aslında devşirilmiş dinlerin içinde kalan tek tük doğrular,
yani zeus a gelen de, buda ya gelen de, isa ya gelen de aynı din, tabi insanlar zamanla devşirmişler dinleri, ve peygamberlere de tanrı diye tapınır olmuşlar, ama ateistler, daha doğrusu zeitgeist ateistleri dinleri birbirinin tekrarı zannediyorlar,
islam a gelene kadar ki durum böyle, allahın son dini islam, son kitabı kuran-ı azimüşşan dır,
insanlık tarihi, politeizmle başladı diyenler, 19. yüzyılın pozitivist fikirlerine körü körüne iman eden feylesoflardır.
auguste comte gibiler, ''dünyada evvelâ çok tanrılılık vardı, sonra tek oldu, sonra da hiç olmayacak!'' diyerek ilerlemeci tarih metotlarının tecessüm etmiş bir halini ilan etmişlerdi.
fakat, o zamanlar insanların ''dünya tarihi çok tanrıcılıkla başladı'' demesinin sebebi, henüz sümerlerin bile bilinmiyor olmasıydı. insanlık tarihi o zamanlar antik yunan'dan başlardı. milattan önce 10.000 yılına kadar giderdi tarih bilgisi.
hâlbuki insanlar sayıları 60'dan başlayarak geriye doğru sayarak bulmadılar tanrıları. Önce bir'den başladı ve gitti her şey. Bir olmadan çok nasıl olsun be adam? insan ''tanrı'' mefhumunu bilmeden, birden fazla tanrı uydurabilir mi? siz bana ''insanlar 90'dan aşağı doğru sayıyorlardı, 1'den 90'a kadar saymadılar'' diyorsunuz. Basitleştirerek anlatayım: bir insanın Tanrı diye bir şeye iman etmesi için önce Tanrının ne olduğunu bilmesi gerek. Tanrı diye ''bir şey''in farkında değilsen, güneşe Tanrı diyemezsin
bakınız, james churchward ne diyor: ''ilk din tek tanrılıydı!''
peki ya Mircea Eliade ne diyor: tüm dinlerin kökeninde ortak bir ''gökteki üstün yaratıcı'' olgusu vardır ve diğer tanrıların sonradan türetilmiştir! yani bir esas ilah ve küçük yanında küçük tanrıcıklar... aynı zamanda ''ilk insan dindar insandır'' diye de ekliyor.
hayır efendim; insanlık tarihi muvahhid iman ile başlamıştır, tevhid inancı ile!
bu konuyu işleyen bir belgesel vardı. karen armstrong'un kitabından uyarlanan a history of god. yahudilik, hristiyanlık ve islami açıdan tanrı ve monoteistik dinlerin gelişimini inceliyor.
evet, abraham ile başlayan peygamberler tarihi ve monoteizm tarihi, homo sapiensin 200 bin yıllık tarihinde sadece son 4 bin yılı kapsar. başta doğada her yerde gördüğümüz paganist tanrılar zamanla doğadan kopmuştur, değişik birçok politeist tanrı hayatımızla ilgilenir olmuştur artık. ve tüm bu teizmler bir anda değil, zamanla kültürlerinde etkisiyle birbirinden evrilerek var olmuştur. monoteizm somut, çoklu, içkin yerine dışkın, anlaşılamayan, belirsiz, tanımsız,tek tanrı inancı iddiasıyla ortaya çıkmıştır. tanrılar melek, iblis, cin, kötü ruh vb. olmuştur. diğer tanrılarda tek tanrının özelliklerinde toplanmıştır. ve bu gelenek kenanlılar ile başlamıştır.
