bir hiçken seni yaratan onu yapmaya da muktedirdir elbet.
şaşılacak ne var ki bunda. hayatta sanki herşley normal mi? mesela dünya nasıl duruyor boşlukta? güneş neden aynı yörüngede? her yıl neden 365 gün? başıboş bir evren bile kendi kendini bu kadar düzene sokuyorsa, kaos olmuyorsa buna şaşmıyorsun da neden miraca şaşırıyorsun?
belkide hiç gitmemiştir kudüs'e. sonuçta ışık hızında miraça yükseldiyse farklı yerlerde aynı anda görülebilir. bunu niye tartıştığını da anlamadım bizim için allah'ın gücü her şeye yeter. uzaydaki cisimler ışık hızında gidebiliyorsa uzayı yaratan varlığın dünyaya gönderdiği elçi hepten o hızda gidebilir. ışık hızı olup olmadığını da sen çıkarttın.
hiç bir şey yokken kahinat yaratılmış, evren yaratılmış, hacimsiz şeyler çarpışarak dünya yaratılmış, dünya insana uygun hale gelmiş, topraktan adem as. yaratılmış, insanlar için bitkiler ve hayvanlar yaratılmış. ama sen de haklısın olmaz yani miraç.
star wars olsun, dune olsun, warhammer: 40k olsun okadar bilimkurgu hikayeyi oturup saatlerce tartışırsınız, peygamber ışınlandı diyince neden "öff yha" oluyor? çünkü geri kafalı olan sizsiniz, peygamber diyince aklınıza elle pilav yiyen bir arap geliyor sadece. ya zulkarneyn peygambere gelecekten havadis getirdiyse, onu teknolojiyi kullanarak bir yerden biryere ışınladıysa?
ışınlanmak bu olayda çok yanlış bir kelimedir. aslında cibril onu burak adlı bineğe bindirip mescidi aksaya götürmüştür. burak şimşek hızıyla hareket eden çok hızlı bir hayvandır. sonuç olarak miraçta ışınlanma diye bir şey yok. daha fazla bilgi olarak peygamberimiz önce mescidi aksaya gitmiş sonra miraç ve sırasıyla cennet cehennem ve allaha en yakin yer olan sidretül müntehaya gitmiştir.