Daha önceki dinler ve peygamberler sadece kendi kavimlerine ve bölgelerine gönderilirdi. Bu nedenle aynı anda çok peygamber beraber olmuş ve sadece kendi insanlarına karşı sorumlu olmuşlardır. işte Amine validemiz ile muhterem kocası Hz. Abdullah Hıristiyanlıktan sorumlu değillerdi ve sadece hanif dininden geriye kalanlarla amel ediyorlardı.
Onlar Hz. ibrahim ve Hz. ismail'den intikal eden ve haniflik adıyla bilinen dinî bir ananeye tâbi idiler, bu dinin mü'mini idiler.
peygamberden peygambere değişecek durum. örneğin hz. ibrahim in babası (bir rivayete göre dedesi) putperestti. efendimizin anne babası ise hanif dinine mensup idi. kendisi de peygamberlik risaletinden önce bu dine mensup idi.
öte yandan peygamberlerin yakını kuran ın da ifadesiyle ona inananlardır. haliyle akrabalarının ne olduğu neci olduğu önemli değildir. akrabasının ebu cehil olması efendimize hiç bir şey kaybettirmemiştir.
yanlıl tespittir.
o zamanlar tevhid inancı vardı.bu inanç Yüce Allahın "Bir"liğidir. Bu, Yüce Allahı tek ilah olarak kabul etmek ve Ondan başka hiçbir varlığa kulluk etmemek anlamına gelir. bu inanca önderlik yapan ibrahim a.s. dır.
peygamber efendimizin anne babası bu inanca göre yaşamıştır.