islamiyetin ilk yıllarında, özellikle peygamberimiz henüz hayattayken böyle bir görüş ayrılığı ve yorumlama farklılıkları henüz olmadığı için bu günkü gibi mezhepler de ortada yoktu. Haliyle insanımızın %98'i hala peygamberimizi sünni zannetse de O'nun zamanında dinde bu gibi kardeş kanı dökülmesine neden olan derin ayrımlar yoktu. Din, birdi.
islam farklı kültürlere yayıldıkça ve bu kültürler eskiden gelen adetlerini, gelenek ve göreneklerini yeni dinlerine adapte etmeye başlayınca farklı sesler yükselmeye başladı. ilk yorum farkları da bu dönemde ve gayet barışçıl bir şekilde doğdu. Daha sonraki dönemde dini iktidarını ve gücünü koruyan bir unsur olarak kullanan bir avuç elit nedeniyle bazı mezhepler birbirlerini dinden çıkmakla suçlamakla kalmadı, sırf bu nedenle nice savaşlar yapıldı, kılıçlar çekildi... Kardeş kanı yüreklerimize aktı...
Kitabımız hiç değişmedi de onu yorumlayanlar sürekli farklı anlamlar katarak kendi amaçları doğrultusunda onu kirletmeye çalıştılar...
Merak ediyorum...
Bu kire bulaşmış olanlar acaba inançları doğrultusunda modfa tabirle hakka yürüdüklerinde, nasıl bakacaklar peygamberimizin yüzüne??
Bu arada konuyu hemen aleviliğe falan getirecek bazı örümcek beyinliler olabilir, peşinen söyleyeyim, o dönemde Alevilik de yoktu. Ayrıca peygamberimizin herhangi bir mezhebe bağlı olamayacağı da dinin bir gerçeğidir...