tasavvufun islam'a kazandırdığı örtülü şirkin karşımıza çıkarttığı bir sorunsaldır. nitekim tasavvuf islami teoloji ile yakından uzaktan alakadar değildir. çünkü hint mistisizminde ve babilonya kültüründe, mesela hint-avrupa eksenli olmak üzere zerdüşt dualizminde(maniheizmin etkisiyle) ''tanrısal varlıklar'' vardır. hz. peygamber ise sıradan bir beşerdir. kur'an'ın hitabı budur. hata eden hatta ve hatta günaha giren bir beşer. yani muhammed'de masum değildir. ismet sıfatı zırvası, bilirsiniz.
bu bozuk islami algının temelini görebilmek için islamiyetin arap yarımadası dışındaki yolculuğuna bakmak gerekiyor. çünkü özellikle iran'ın fethinden sonra ciddi şekilde islami kozmoloji kur'an'ın temel teolojisinden uzaklaşmıştır. hint ve avrupa antik kültürlerinin karışımı olan özellikle maniheizmin ta kendisi olan tasavvuf aracılığı ile muhammed'in konumu artık insan olmaktan çok isa gibi ya da zerdüşt gibi ''tanrısal bir varlık'' konumuna yükseltilmiştir. şu psikoloji aşılanmıştır insanlara;
--spoiler--
o senin gibi sıradan bir beşer değil, çünkü kainatın nuru onda gizlidir kainat onun için yaratılmıştır
--spoiler--
sanıyorum allah'a hakaret etmenin tasavvufçası budur. kainat ve muhammed için yaratılması? muhammed'in nuru? bunların hepsi hint mistisizminde ve sümer-akad kültüründe muhammed'den en az 10.000 yıl önce vardı sonrasında ise ''islamişleşti''. bunun adı islam olacaksa eğer. bozuk islam algısının özellikle anadolu islam algısının -çünkü dünyada en bozuk teolojik islami algı türkiyede vardır- tek sebebi vardır; şirk dini olarak adlandırdığım tasavvuf tasavvuf tasavvuf...
çünkü muhammed beşer olunca sizler bizler gibi biri oluyor her ne kadar kur'an o'na sen bir beşersin onlar için gözetici değilsin dediği halde. muhammed beşer olunca mesajına pek itimat eden yok, aynu maniheizm'deki nurani tanrısal bir varlık olunca insanları bununla uyutmak gayet kolay. kısaca peygamber'i canından çok sevme cehaleti kimliksiz, hatta ve hatta kişiliksizliğin göstergesidir. çünkü muhammed'in arkadaşları yani sahabileri ''ayağının tozuna kurban'' olmuyorlardı muhammed'in.
siz tüm varlığınız ile bir bireysiniz, muhammed'de bir birey. muhammed'i sevmek, sevmek olarak değil tebliğine uymak olarak algılanmalı. çünkü algılarımız oldukça bozuk ve islami değil. ayrıca tasavvufa göre bunun şirk olduğu savunması gelmiş, zaten şirkin menbaı tasavvuftur kaldı ki ''tasavvufa göre'' şirk olmuş olsun. ayrıca tasavvufi algıya göre insanın allah'ın nurundan bir parça olması tümtanrıcı bir yaklaşımdır ve kur'an'i değildir ve şirktir. tasavvuf öyle bir çamur ki islam'ın her yanına maalesef bulaşmıştır. muhammed'e olan insanüstü teveccüh ise bunun eseridir .
tasavvufa göre her insan allah'ın bir yansımasıdır. yani ondan bir parçadır. bu yüzden yaradılanı severim yaradandan ötürü denir. işte burdan hareketle bir insanın peygamberi kendi canından daha çok severse, allah'ın bir parçasından daha çok sevmiş olur ki bu da şirktir.
narsist duygulara kapılmış insanın, bu başlığa göre kendi cehaletini gözler önüne seren, peygamber ümmetinin peygamberini canından çok sevmesini idrak edememiş olması garipsenemez. dinini anlayaman kişiye ayetlerden, hadislerden örnek verilmesi boşunadır çünkü alıcılar kapalıdır.
davasına bağlı adamdır. canını peygamberden çok seven dinci'den daha kötü değildir. sanırım bazıları bu tip insanlar görmek istiyor bu memlekette..
şunu izleyin;
Şuara 3: onlar iman etmiyorlar diye neredeyse kendini helak edeceksin. diyor allah peygamberine. böyle peygamberin böyle ümmeti oluruz. zorunuza gidiyorsa...gitsin bize ne.
tanım: boş laflar.
yalnız aynı zihniyet atatürk olmasaydı sende olmadın gibi saçma laflar ediyorlar. önce kendilerini düzeltsin cahiller.
dinsiz ibnelerin anlayamayacağı bir sevgidir. vatan uğruna canını veriyon da peygamber uğruna mı vermiyon. sorsak savaş çıksa önce ben giderim der bu insanlar ama savaş çıktı mı önce bunlar kaçar.
tasavvufun islam'ın içine ne kadar ettiğinin kanıtı olarak karşımıza çıkan cehalettir.
o kadar ki evrenin var ediliş sebebini bile peygamber efendimiz'in varlığına bağlayan bu başı bozuk anlayışın ürünüdür.
her can kendinden mes'uldür ve kainat peygamber efendimiz için yaratılmamıştır, peygamber'i canından çok sevdiğini söyleyen eyyamcılık yapmaktadır. peygamber'i seveceksin ama sevmen gerektiği kadar.
ömrümüz boyunca alnımızı secdeden kaldırmasak aldığımız bir nefesin borcunu ödeyemeyeceğimiz allah'ın en sevdiğim kulum dediği hazreti muhammedi çok sevmek az sevmektir aslında, sevmek nedir aşk nedir onunla anlam kazanmıştır.
sahih hadislerde;
Âdem aleyhisselam Cennetten çıkarılınca, ya Rabbi, Muhammed aleyhisselamın hürmetine beni affet diye dua etti. Allahü teâlâ ise, ne cevap vereceğini bildiği halde, cevabını diğer insanların duyması için “Ya Âdem, onu henüz yaratmadım. Nereden bildin?” buyurdu. Âdem aleyhisselam da, “Arşta, la ilahe illallah, Muhammedün Resulullah yazılı olduğunu gördüm. Anladım ki, şerefli isminin yanına, ancak en çok sevdiğinin, en şerefli olanın ismini layık görürsün” dedi. Allahü teâlâ buyurdu ki: “Ya Âdem doğru söyledin. O bana insanların en sevgilisidir. Onun hürmetine dua ettiğin için seni affettim. Eğer Muhammed aleyhisselam olmasaydı, seni yaratmazdım.”
buyrulurken, anam babam sana feda olsun; benim aciz ruhum bedenim ve canım yoluna feda olsun ya resulallah!
Dinle alakanizin olmamasini bu kadar belli etmemelisiniz... Bilmediginiz aşikar o yüzden ben hatirlatayim peygamberimizin (sav) beni canindan cok sevmeyen gercek manada iman etmiş sayilmaz diye hadisi vardir sizin gibi maddenin ezici agirligi altinda can cekisenler peygamber sevgisinden dogal olarak anlamayacaktir tabi...
o peygamber ki kendisini görmeden seven mümin kardeşleri için ağlamıştır. biz de onu görmeden sevmiş müminleriz. canımız da fedadır elbet ama burada bu duygu mecazen kullanılır, yoksa allah da bir kulun bir diğer kul için canından vazgeçmesine razı olmaz.
başlığı görünce nedir diye bir bakayım dedim. birde ne göreyim daha türkçe bile yazamayan biri yazmaya çalışmış. de hele get dedim, yazımı yazdım ve çıktım.
''yaşamanı uğrunda ölecek kadar peygamberini çok seven insan cehaletidir malesef, cahil kimsenin yapacağı eylemdir.''
bu ne ya? ayrıca malesef değil, maalesef o. öğrenip gelirsek buralara daha iyi olur. *
sevgilisi ile beraberken sırf yaranmak için "aşkıım senin için her şeyi yaparım, ölürüm, kavga ederim, beni bırakırsan canıma kıyarım, annem mi sen mi diye sorma çünkü seni seçerim" düşüncesinde olan kişinin idrak edemeyeceği sevgidir.
Onlar Allahın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler diye giden ayettteki allahın belirttiği kesime teğet geçmek isteyen köhne, nobran, nadan zihniyetlerde yaşanan akıl tutulması olup onu tanımadıkları için böle düşündüğüne inandığım eğer onu efendimizi tanısalardı böle düşünmezlerdi diyeceğim insan modelidir.